• altıncı nesil yazar.
  • harry potter hakkinda mükemmel tespitleri olan, küçük yasina ragmen inanilmaz bi beyine sahip ufaklik
  • msn deki karşılıklı gülme krizlerimizin` :hem de ne krizşahsımdan sonraki mühim katibi, potansiyel panda :smayli ne kii kahkaha efekti var burda`, hali hazırdaki baterist ve hatta müstakbel ramazan davulcusu` :söz verdi gelcek çalacak burda da`
  • geyigin kralı.

    (bkz: abi severek izliyoruz gercekten)
  • faun adlı folk metal grubunun çok güzel bir şarkısı. biraz geç farkettim bu grubu, günlerdir şarkılarını dinliyorum. şuradan buyursunlar, klibi de harikadır; https://www.youtube.com/watch?v=u10fte4xqvo

    (bkz: walpurgis gecesi)
  • "son anda arkadaşımız "keçi sakal", yardıma yetişen bir hızır gibi sahnede beliriyor ve güçlü maymun-adamın yok etme tehdidini bertaraf ediyor. faust'un klasik walpurgisnacht'ın hayalet ve cinlerine bakarkenki soğukkanlı merakını mephisto'nun yardımsever varlığına ve onun gerçekçi bakış açısına ne kadar borçlu olduğunu kim bilir!" carl gustav jung - rüyalar

    (bkz: walpurgis gecesi/@ibisile)
    (bkz: walpurgis/@ibisile)
    (bkz: cadılar bayramı)
    (bkz: 30 nisan/@ibisile)
  • faun şarkısı olanı, yine başka bir faun şarkısı olan oyneng yar'ın melodisinin üzerine düzenlenmiş gibi duyulmaktadır. ikisini de yıllardır dinlerim, bu benzerliği bugün keşfettim.
  • (bkz: #146853151)
  • efenim, herkese hayırlı walpurgis dileyerek başlayayım. bugün hem cermen mitlerinin karakteristik özelliklerini hem de pagan geleneklerin arketiplerini içeren şenlik günü. her yıl 30 nisan’ı 1 mayıs’a bağlayan gece kuzey avrupa’da walpurgisnacht’tır. 1 mayıs günü de şenlikli gecenin neşeli günüdür. tabii günümüzdeki kutlamalar çoğunlukla 30 nisan günü başladığı için 1 mayıslar baş dönmesi nedeniyle cumba yatak günü oluyor.

    walpurgis‘in sahiden kutlanan bir bahar bayramı olduğunu bilmeyenler bile goethe’nin faust’taki walpurgisnacht sahnesine rastlamış olabilirler. hani mephisto faust’u bir walpurgisnacht’a götürüyor, güzelim cadılarla dans ediyorlar falan, ama cadılardan biri faust’a gretchen’i anımsatıyor. işte bu sahne zaten kuzey mitlerindeki walpurgisnacht’ın uyarlaması, ama goethe tabii bunu şeytanın haberdar olduğu bir an, sadece onun, cadıların ve kötücül varlıkların girebileceği bir yer gibi göstermiş. oysa aslında bir doğa yortusu, bahara hoş geldin deme ayini.
    ben de bu vesileyle walpurgisnacht’a bir değineyim istiyorum.

    walpurgisnacht bir festivaldir. en temel motivasyonu baharın gelişini kutlamaktır. efsanelere göre bu gece cadılar süpürgelere, tekelere, keçilere, boğalara ya da kedilere binerek harz sıradağlarına doğru uçar ve sıradağlardaki blocksberg‘e (block dağı) iner, burada şeytan ve şeytani varlıklarla buluşurlarmış (hatta kimilerince şeytanla çiftleşirlermiş). block tepesinde koca bir şenlik ateşi yakıp çılgınca, esrikçe, kendilerinden geçercesine hoplaya zıplaya dans ederlermiş. block tepesi’nin asıl adı brocken, fakat cadı söylencelerine atıfla halk arasında blocksberg olarak anılıyor. "hexentanzplatz" (cadıların dans pisti) dendiği de oluyor. brocken’in bulunduğu harz bölgesi saksonya-anhalt, thüringen ve aşağı saksonya eyaletlerinin birleştiği nokta ve kuzey almanya’nın en yüksek sıradağları. dolayısıyla eski insanların kafayı kaldırınca gördüğü en yüksek dağda akıllarının ermediği işler döndüğünü düşünmeleri gayet anlaşılır. her mitoloji, hatta her korku, bunlara bağlı olarak da her arketip benzer bir inanç örüntüsüne dayanıyor.

    gördüğünüz üzere bu şenlik bir tür sefahat ayini gibi tasvir ediliyor günümüzde. harz dağlarında yapılan turistik şenliklerde kadınlar cadı, erkekler de şeytan diploması alabiliyorlar. turistik atraksiyon olması kötü bir şey değil elbette, ülkeler para da kazansın. sonuçta ezoterizm falan kalmadı bu çağda. ama şuna dikkat çekelim; walpurgis gecesi‘nin kökeni eski bir avrupa halk festivali olan ve binlerce yıldır belleklerde yer tutan ya da bereket festivalleri biçiminde şenlik ateşleri yakılarak açıktan kutlanan beltane‘ye dayanıyor. dolayısıyla kelt mitleriyle dirsek teması halinde (beltane bir kelt geleneği). beltane/walpurgisnacht’ın kuzey avrupa’da belleklerde o kadar güçlü bir yeri var ki cermen/iskandinav, slav/baltık ya da kelt/britanya kökenli olmayan finlandiyalılarca da vappu olarak kutlanıyor.

    dünyada walpurgisnacht olarak tanınan bu bahar şenliğinin almancada bir sürü adı var. bu adlara dikkat kesilirsek neredeyse tanrısız, salt doğayla bir, şimdiki alışkanlıklarımız, belleklerimiz, anlatılarımız arasından kazıyarak varamayacağımız kadar arkaik ve bizlere yabancı bir evren tahayyülünden çoktanrılı mitolojilere oradan da tektanrılı inanç biçimlerine geçtiği, her bir aşamada uyarlanageldiği ve kendine hep bir yer bulduğu fark edilebilir.

    mesela "tanz in den mai" da denir bugüne. mayıs‘a doğru dans & mayıs’a giriş/geçiş dansı. bu adda herhangi bir cadı, şeytan, sefahat ayini konotasyonu yok, fakat mayıs var, dolayısıyla mevcut miladî takvimi gerektiren bir koşul var. aynı zamanda salt eğlence, dans, kutlama ve bahar bayramı referansı var.

    yine mayıs’ı içeren "maifeuer" sözcüğü mevcut, mayıs ateşi. ancak bu mayıs ateşi walpurgisnacht’ın başka bir adı olan "hexenfeuer", yani cadı ateşi (hatta uçuk bir çeviriyle cadılar yangını bile denebilir) sözcüğüne bir geçit sağlamış gibi. bu adlandırmada iki şey önemli. hexenfeuer sözcüğü "hexenverbrennung", yani ortaçağ ve yeniçağ’da engizisyonun kadınları cayır cayır yaktığı eril dinciliği anımsatıyor. nitekim cadı avları sırasında avrupa‘da birçok yer "hexentanzplatz" ya da "teufelstanzplatz" (şeytanın dans pisti) olarak adlandırılmış, cadı davalarında sanıkların gizli gizli toplandığı yerler olduğu öne sürülmüş. öte yandan hexenfeuer sözcüğü aynı zamanda ateşin kötü ruhları uzaklaştırdığı inancıyla bağlantılı. hatta kutlamalarda hâlâ tahta bir bebeği ateşe atıp yakıyorlar (bu bebek genelde alman kukla tiyatrolarında kullanılan bebeklere benziyor, ama voodoo bebeği gibi olanlara da pekala rastlanabilir).

    walpurgis şenliğine "hexensabbat" (cadıların şabatı, ayin günü) ya da "teufelstanz" (şeytan dansı) da deniyor.

    bir diğer adlandırma "hexennacht", cadılar gecesi. almanca bilenlerin, daha doğrusu pagan alman kültürünü iyi tanıyanların hemen aklına geliverecek "freinacht" sözcüğü de çok benzer çağrışımlar içeriyor. hexennacht ya da freinacht dendiğinde walpurgis kutlamaları sırasında gençlerin çevredeki evlerin bahçe kapılarını yürüttüğü, insanların mallarına hafif vandalca zarar verdiği bir çeşit tuhaf eğlence biçimi anlaşılıyor.

    peki, ben bu ad bolluğuyla dönemsel ve inançsal geçişleri nasıl ilişkilendirdim?
    şöyle ki her şeyden önce cermenik kültürlerde ormanlar, dağlar falan öyle korkunç, girilince çıkılmaz, lanetli, perili yerler falan değil. hatta ben her zaman şunu da iddia ediyorum, biz grimm masallarını kendimize göre yorumluyoruz. örneğin kırmızı başlıklı kız’ın ormandan geçerek ninesine yemek götürmesi masalın almanca grimm versiyonunu okurken bizi rahatsız etmiyor. aksine çocuk ormanda oynaya oynaya, neşeyle ninesine gidiyor. ama türkçede biz çocukken aynı masalı dinlediğimizde "hah, işte, tek başına ormana gidince başına bir musibet gelecek" diye düşünüyoruz. aynı şekilde cermenler için dağlarda, tepelerde, ormanlık alanlarda toplanıp şenlik yapmak da kötücüllük çağrıştıran bir şey değil, ancak monoteist inanç sistemlerine doğru geçerken belli ki inancın içine önce ikilik (iyi-kötü, kadın-erkek, melek-şeytan vb.) sokulmuş, sonra da bu ikiliğin bir parçası tam olarak öcüleştirilmiş. aslında cadılar, şeytansı yaratıklar falan cermenler için bizim bugün anladığımız anlamda "kötü" değil, fakat walpurgisnacht diğer kültürlerle etkileşime girince cermen belleğinden çıkıp başka kültürlerdeki gibi anlaşılmaya başlanıyor (bu benim fikrim). zira walpurgis en yalın biçimiyle iyilik ya da kötülüğün akla bile gelmediği bir doğa, toprak, güneş vs. tapınımı. ayrıntılarıyla bilmemizin mümkün olmadığı bu tapınım politeist inanç sistemi baskın hâle gelince şeytanın, cadının filan hep birlikte (ama dikkat, ille de insanlara kötülük yapmak amacıyla değil) kutlandığı bir şeye dönüşüyor. mevcut tektanrılı sistemden, yani bugünden bakınca da "aman canım, sefahat ayini, kimin neyi kimin neresinde belli değil, düpedüz orgy" diyeceğimiz, "dövme estağfurullah" dememiz beklenen bir tür "cık cık cık, ar namus kalmamış bunlarda" ayinine dönüşmüş. tam burada ta taaaa, bir de aziz walpurga var. bir hristiyan azizi. güya walpurgisnacht bu azizin günüymüş.

    hıdırellez bağlantısını siz de gördünüz mü ? bizim hıdrellez’imiz walpurgisnacht gibi tu kaka edilmemiş allah’tan. bizde baharın gelişi ve hızır’la ilyas peygamberlerin kutsal buluşması olarak anılıyor. walpurgis bağlamında baharın gelişi ve aziz walpurga gününü andırıyor. ateş de ortak.

    peki, walpurgisnacht’ın cadılar bayramıyla bağlantısı nedir ? burada hemen türkçeye çevrilirken bir muğlaklık oluştuğunun altını çizelim. aslında cadıların buluşup bayram yaptığı güne, yani walpurgis’e cadılar bayramı denebilirdi, oysa biz halloween’e, yani 31 ekim'i 1 kasım'a bağlayan geceye cadılar bayramı diyoruz. katolikler bu geceyi azizler bayramı olarak kutluyorlar (bak sen ! n’acayip ?!). halloween de walpurgis gibi irlanda paganizmi & kelt mitleri kökenli. henüz bu konuda bir şey okumadım, ama entry’yi yazarken fark ettim ki bu da düpedüz kışa girişi kutlama etkinliği. demek ki walpurgis’in simetrik ikizi.

    balkanlarda cadılar bayramına benzer, kabak pişirilen ve tuhaf makyajlar yapılarak kutlanan bir gece var, değil mi ? zaten hıdrellez de oralarda çok coşkulu kutlanıyor. belli ki o kabak pişirilen şenlik günü kuzey avrupa’dan slavlar yoluyla aktarılmış.

    meraklısına:
    (bkz: cermen/@metonymics)
    (bkz: carolus magnus/@metonymics)
    (bkz: heil hitler/@metonymics)
    (bkz: almanca öğrenmek/@metonymics)
    (bkz: almanca/@metonymics)
    (bkz: yabancı dil öğrenmek/@metonymics)
    (bkz: frankfurt kitap fuarı/@metonymics)
    (bkz: font/@metonymics)
    (bkz: alman kahvaltısı/@metonymics)
    (bkz: almanca öğrenmeyi zorlaştıran nedenler/@metonymics)
    (bkz: almanya'da gözde bir şehir bulunmaması/@metonymics)
hesabın var mı? giriş yap