2007 cumhurbaşkanlığı seçimi

• chp'nin anayasa mahkemesine gitmesiyle birlikte,özal da meclisin üçte ikisinden az kişinin katılımıyla seçildiği için, özalin cumhurbaskanliginin da iptaliyle sonuclanacagini düsündüğüm seçim süreci...bir tasla iki kus vurulmus olur boylece. özalin cumhurbaskanligi da düsecegi icin,11. degil 10. cumhurbaskani secilecek, bari o uzlasmayla secilsin. chp ile akp otursun, bir aday uzerinde anlassin.aksi takdirde akp, kendi cumhurbaskanini secer, halkin degil.
• tüm renklerin karalandığı bir seçimsizlik olmak üzeredir. kıyamam ben ona.
  
  --- spoiler ---
  sonu hırs işte. bildiğin hırsız.
  --- spoiler ---
• (bkz: aileler yarışıyor)
  
  seçimin 27 nisan 2007'deki resimlerinden biri şöyle oluyor:
  
  --- spoiler ---
  
  konu: anket
  
  aşağıda link'i verilen milliyet gazetesi anketine aninda yanit veren akp yandaslari,
  abdullah gul'un adayliğini desteklediklerine ilişkin oy oranini % 61 e yukseltmisler. haberiniz olsun. sonuçta, sanki turkiye'nin % 61 i destekliyormus gibi anlasilabilir. haydi gayret dostlar. linki tiklayiverin lutfen. sonra da bu adresi kendi e-posta adreslerinize iletmekten kacinmayiniz.
  
  --- spoiler ---
  
  bu e-postayı aktararak reklamın kötüsü olmaz başlığına malzeme çıkartmış olduk... güzel değil, evet. ama bu kadar yalın bir ifade, "edilebilir miydi" !
• (bkz: 2007 cumhurbaskanligi secimi birinci tur oylamasi)
• hukuki ve siyasi bakis acilarinin birbirine girdigi bir secim haline gelmistir 2007 cumhurbaskanligi secimi. bu ulkede yasayan herkesin yeni secilecek cumhurbaskani hakkinda olumlu veya olumsuz gorusleri olabilir, bir kisinin secilmesini istemiyor olma hakki da sonuna kadar vardir ancak bunun olmayan hukuk kurallari temelinde argumanlastirilmasi yanlistir. abdullah gul'un veya herhangi bir akp'li milletvekilinin cumhurbaskani olmasini ben de hic istemiyorum ancak bunun nesnel olmasi gereken anayasa kurallarini duruma uyarlayarak ve oznel yorumlar yaparak yapilmasi o sonuna kadar savunulan cumhuriyet ve demokrasi ilkelerine yapilacak en buyuk kotuluktur.
  
  anayasada cumurbaskanligi secimi icin ongorulen toplanti yeter sayisi 184'tur, bu begenilmiyorsa anayasa degisikligi yapilir ona gore baska cogunluklar belirlenir, bunun yolu budur. bir maddenin istenildigi zaman uygulanmasi ve istenilmedigi zaman baska yorumlanmasi hukuksuzluktur, hukuka siyaset karistirmaktir yani daha da turkcesi hukukun yok edilmesidir. hukukun olmadigi bir yerde de ne cumhuriyet olur ne de demokrasi.
  
  abdullah gul'un cumhurbaskani olmasini istememekle bir anayasa maddesini tamamen olmadigi bir sekilde yorumlamak cok farkli seylerdir. meclisin yaptigi oturumlarin "hukuken" gecersiz oldugunu iddia etmeden once biraz hukuk bilgisi ve bakis acisi edinmenizi oneririm.
• cumhurbaşkanlığı seçiminden çıkmış kara komedi türünde gülmeceli gösteri haline gelmiştir. ülkedeki, sistemdeki tüm aksaklıkların, rezaletin, pervasızlığın belgeselidir. biz fransa cumhurbaşkanlığı seçimini izlerken acaba fransızlar da bizim seçimleri izliyor mudur diyerek baş rolleri paylaşan herkes adına utandığım seçimdir. ayrıca fransa zaman olarak bizimkine yakın olduğu için verilmiş bir örnektir.
• an itibariyle kendin cal kendin oyna durumunun bir örneği haline gelmiş seçimdir. çalanların oynayıp oynayamayacağı konusuna ise anayasa mahkemesi karar verecektir. ve sergilenen gösteri tüm boyutlarıyla; akp'si chp'si, anap'ı dyp'si ve hatta cem uzan'ıyla tam bir trajedidir.
  
  kişisel görüşümü bilenler bilir: rte ya da abdullah gül, ya da arınç ya da herhangi biri, bu zihniyette (başbakan zihniyyet diyor) birinin köşk'e çıkmasını içime sindiremiyorum, 17 yıl öncesinin moda deyimiyle "alışamayacağım". ama bu adamların köşk'e çıkmasını engellemek için hukukun bu kadar zorlanmasını, bilmem kaç milyon seçmenin gözü önünde, hem de bir kaç ay sonraki seçimleri düşünmeden, böyle bir komedi sergilenmesini de içime sindiremiyorum.
  
  ben bunları yazarken bir son dakika gelişmesi oldu. 367 şartının gerekli olmadığını iddia eden arınç ve akepeliler, genel kurul salonuna girip çıkan, hatta yakınından geçen herkesin orada bulunduğuna dair tutanak tutmakta bir yandan da. e, sen de bu komediye ortak olmuyor musun o zaman? madem gerekli değil, bırak mahkeme karar versin, sonucuna da katlan! nedir bu ali cengiz oyunları? nedir bu demokrasiye göz kırpar gibi yapıp, kapalı kapılar ardında esat canan'ın kumar borçlarını ödemeler?
  
  kısaca; adaylık sürecinin sonunda "bok değil kaka" seçimiyle karşı karşıya bırakıldık, şimdi de boğazımıza kadar boka batmak üzereyiz...
  
  vatana millete hayırlı olsun...
• ülkede söz sahibi olan insanların tuhaf mantıklarını, özeleştiri yoksunluklarını milletin gözüne sokan tartışmaları barındıran bir seçim(!) olmuştur maalesef. chp' li onur öymen, "atatürkün yerine bir milli görüşçü oturacak düşünebiliyor musunuz..." minvalinde kendince makul açıklamalar yapıyor tbmm bahçesinden. yeni şafak gazetesinden kürşat bumin de yorumlar yapıyor kendince. diyor ki zat-ıalileri "sosyalist enternasyonele bağlı sosyalist bir partinin başkan yardımcısının llafına bakın, bu sosyalizmin kara bir lekesi olarak geçecektir kayıtlara..." o değil hani chp den de pek hazzetmem ama kürşat beye de insanın sorası gelmiyor değil hani : sosyalizm denen ideoloji materyalist felsefeden beslenmiyor mu beyim? diye...
  arkasından rte çıkıyor ve "chp başkanı vekilleri bağladı, ayıptır, milletin iradesine saygısızlıktır..." buyur burdan yak, diyorsunuz. senin ettiğin nedir, seçime iki gün kala adam atayıp vekillerini bağlamadın mı?
  durmuyorlar tabi. kürşat bey yine tuhaf bir mantıkla konuşmaya devam ediyor. akp ye akıl veriyo. ben onların yerinde olsam chp nin anayasa mahkemesine gitmesine karşı 102. maddeyi afişe ederdim, asardım her yere halkı da bu işin için katardım... ayıp kelimesi bunlar için ne anlam ifade ediyor bilmem. ya da milleti bu kadar mı gerizekalı sanıyorsunuz? adayı belirlerken ne kadar kattın da milleti işin içine 102. maddede katıyorsun?
  hakikaten merak ediyorum ben, bu adamlar acaba eve gittiklerinde içleri rahat uyuyabiliyorlar mı? belki de bundandır az uyumakla övünmeleri. bir tarafları sızım sızım sızlıyordur, uyutmuyordur rahat rahat. kimbilir!