hesabın var mı? giriş yap

  • bir çoğu ilerlemiş yaşlarında, hayatlarına bir çok kadın girmiş de olsa, evlenmiş bile olsalar, hayatları boyunca hiç bir kadına çıkma veya evlenme teklif etmemiş olduklarını hayretle fark ederler. bu en çok görülen semptomdur. çünkü bir badak hoşlandığı, takıldığı bayanla geziyor, tozuyor, eğleniyor bile olsalar işi birlikteliğe götürmek için son adımı atamaz. genelde öfkeden çıldırma noktasına gelmiş olan karşı taraf o adımı atar. bir kadın için bu adımı atmak çok zor geldiği için de badakların başlamadan biten bir çok ilişki öyküsü vardır. ha unutmadan, kadından badak olmaz. doğasına aykırıdır. badaklık sadece erkeklere özgü bir durumdur maalesef. badaklık bir aslanın vejeteryan olması gibi bir şeydir.

    badaklar parayla ilişkiye giremezler. bir fahişeyle kolay kolay yolları kesişmez. bu konularda aşırı zorlanırlar. tahrik olabilmek için çok başka şeylere ihtiyacları vardır. işte bunları anlayamayanlar, abazan erkeklerle badakların arasındaki en büyük farkı da anlayamazlar. bu yüzden bir çok kişi badakları kifayetsiz abazan sanarken hayati bir yanılgıya düşerler. badakların doğasından gelir bir takım şeyler, poz değildir.

    badaklar ilişkiyi başlatamadıkları gibi bitirmekte de sorunlar yaşarlar. genel olarak şövalye ruhlu olurlar. bu ruh yüzünden, ilişkileri bitme noktasına taşımaktan imtina ettikleri durumlar yaşarlar. ve bu yüzden de hasbelkader başladıkları bir ilişkiyi bitiremedikleri için yanlış evlilikler yapmış çok badak vardır. ha bunların aralarında doğru kadına denk geldiği için şanslı olanlar da vardır elbet. ne mutlu onlara.

  • hayran olunasi bir bilim insanidir. soru cevapla "il-il" piaget:

    - kimdir kimlerdendir?
    - isvicreli bilim insani. isvicreli olmasiyla yuzyil oncesinden cikartmis masaya vurmus karizmayi. genetik epistemolojist, ama yaygin bilinisiyle gelisimde bilissel psikolojinin babasi. yani soyle diyelim, klinikte freud neyse, cognitive development'ta piaget bunu besle carpiyor, zira elestirilse de freud'dan daha saglam el acmis zamaninda. seksen kusuruna kadar yasayip 1980'de vefat edene kadar yuzlerce makale, onlarca kitap yazmis ve de son ana kadar yayin yapmaya devam etmis. ayrıca tipine bakilinca da agzinda piposu ve pamuk saclariyla tam bir tonti$ goruntusu var. http://www.piaget.org/

    - nerden baslamis kariyere, ne yapmis? (meraktan tirnaklarini yiyip aglayarak sorulacak)
    - 19. yuzyil sonlarinda dogmus bu amca, birinci dunya savasi sonlari amerikaya masif goc ve beraberinde gelen guney avrupalilarin "fiddle minded" oldugu sanrisi ve devamında gelen intelligence testing akımından çıkan binet zeka testlerinin geliştirilmesi sürecinde binet ile çalışmış. sonuç olarak aynı ekolden (güney avrupalılar gerizekalı değil, dile ve amerikan kültürüne hakim değiller'in farkedilmesi) çocukların bilişsel gelişimine şahane bir uygulama yaparak "çocuklar eksik insanlar değil, gelişimini tamamlamamış insan yavrularıdır" noktasına, problem çözmede aynı yaş grubundan çocukların aynı sistematik yanlışları yaptıklarını farkederek varmıştır. şu an "ulan ne var, bunu ben de bulurdum" diyenlere sociology of childhood kapsamında literatür okumalarını ve 20. yüzyılın başlarına kadar çocukların toplumda nasıl görüldüğüne göz atmalarını tavsiye ediyorum.

    - neden ve hangi teorileriyle ünlü?
    bu mesele ilginç. adam tam o zamanın bilim insanı özelliklerine sahip. rationalist akımın öncülerinden kabul ediliyor, ki akımın babası kant kabul ediliyor. bilişsel gelişimi modüler ve dolaylı olarak da innate yani çevresel şartlardan çok fizyolojik gelişime bağlıyor. çocukların bir şeyi kavrama yaşı birbirinden farklı olabilir ama sekans ve sıralama aynıdır diyor kısaca, yani nasıl ki dil gelişiminde hecelemeden tek-sözcük evresine geçilmez, bilişsel gelişimde de misal object permanence (bir şeyin görüş alanımızdan çıktığında da varolmaya devam ettiği, 8ay civarında gelişiyor) öğrenilmeden conservation (aynı miktarda bir maddenin -mesela suyun- şekli farklı bir kaba aktarıldığında, kabın şekline bağlı olarak azalmadığı ya da çoğalmadığı- 3.5-4 yaş arası gelişiyor) öğrenilmez diyor. 4 stage (evre olabilir sanırım en uygun ceviri) bazlı bir gelişim süreci öneriyor, daha fazla öğrenmek isteyenle için stage isimleri: sensorimotor, preoperational, operational ve concrete.

    - ee bunu bulmanın ilginç yanı nedir?
    - çocukların zihinsel/bilişsel gelişiminde bir devrim niteliği taşıyan ilk görüş sayılabilir. rationalist yaklaşımı empricist ve historical/sociocultural takip ediyor, empiricist yaklaşım kuzey amerika psikoloji dünyasında halen en yaygın olan yaklaşım, sociocultural da babalığını vygotsky'nin yaptığı social constructivism'ibaz alıyor. bu üç akım sadece bilişsel gelişim alanında değil, bilimin gelişimi adına geliştirilen epistemolojik çalışmalarda da yer alıyor. daha fazla öğrenmek isteyenler için (bkz: theory theory). sonuçta ilginç bir zamanda o devrin en ilginç insanlarıyla birlikte çalışmış ve/veya etkilenmiş; bunlardan biri de einstein; uluslararası bir kongrede tanışıyorlar (1930 kusürda paris'te yanılmıyorsam) einstein çocukların hız ve zamanı nasıl algıladıklarını ve bu algının ne yaşta ne ölçüde geliştiğini vs soruyor, bu piaget'ye ilham veriyor ve bilişsel gelişim teorisini geliştirmede etkili oluyor (six psychological studies, jean piaget). her ne kadar vygotsky'nin cultural constructivism'inden farklı bir çizgide görünse de piaget teorileri, modülerliği baz alması dışında ebeveyn-çocuk arasındaki iletişimin diyalektik doğası üstüne söyledikleriyle vygotsky'nin aynı diyalektiği çocukla kültür arasında kurmuş olması ortak nosyonundan mütevellit, vygotsky'ye göreceli olarak benzerdir. ayrıca politik ideolojileri açısından da, ikisi de kuzey amerika empiricistlerinden keskin biçimde ayrılırlar.

    yoruldum, açık net, bahane bulmadan böylece bitiriyorum şimdilik. piaget ile arkası yarın kuşağında tekrar buluşmak üzere. ilahi ben, hah hah.

    edit: conservation. tutucu bir yapıya sahibim.

  • ulan devletin doktoru olarak çalışırken bile bana borç yazmışlar. millete sağlık hizmeti veriyorum ama haracını ödemeden sağlık hizmeti alamıyorum. komik lan resmen.

  • sağda solda adını duydum, üstteki entryleride okumadım ve nedir diye detaylı bir şekilde araştırmadım.

    klasik diğer sistemler gibi üyeleri tarafından savunuluyor.

    akıllı olun, girmeyin böyle sistemlere. sene 2017 olmuş hala bu kadar enayiyi nasıl bulabildiklerine hayret ediyorum.

    nasıl ki, x kişinin ameliyat olması için yardım toplanıyorsa bu sistemlere katılan insanlar için de para toplanılmalı ve zeka nakli alanında araştırmalara harcanmalıdır.

  • arkadaşlar sürekli olarak vergi artışını eleştiriyorsunuz bakın sayın bakanımız ne güzel açıklamış:

    "örneğin bu sene 500 tl mtv ödemiş bir vatandaşımız, aslında bu da iki taksitte ödeniyor, 250 250 ödeniyor, gelecek sene hiçbir müdahale yapmamış olsaydık bile 575 lira olacaktı.

    dolayısıyla yaklaşık olarak 2 takside bölecek olursak yine yaklaşık 32,5 lira filan fazla ödeyecekti 2 taksitle. şimdi biz ne yaptık burada bir yasal düzenleme yaptık ve yeni bir tarife ürettik.

    dedik ki kanuni tarife budur. burada da doğru bir oran ifade ediyorum. bu oranı ifade etmem lazım. vatandaşa yanlış bilgi verecek halim yok.
    diyoruz ki mtv’de yeni bir tarife ürettik. bu tarifeye göre rakamlar bunlardır.

    o rakamlarla önceki rakamları kıyasladığımızda bir artış oranı çıkıyor. bu sene 500 lira ödedi gelecek sene 575 lira ödeyecekti, şimdi vatandaşımıza diyoruz ki 700 lira öde…"

    ya bu kadar basit işte:

    500 ödüyor
    575 ödeyecekti
    700 ödeyecek

    bitti bu kadar kolay ve net.

    http://www.hurriyet.com.tr/…u-artirmayacak-40592939

  • ben ekşi sözlük kadar her boku bildiğini iddia edip hiçbir bok bilmeyen bir topluluğun bir araya geldiği başka bir mecra görmedim. her fırsatta karşı taraf aşağılanır aptal diye, bakıyorum da herkes papaz olayını afiyetle yemiş.

    olm şu an dolar kurunun, ekonominin bu halde olmasının falan papazla bir alakası yok lan? hatta papaz olayı bilerek ve isteyerek sizin gibi öküzler üzerinde konuşarak gündemde tutsun diye bu kadar büyütüldü. bu bir süreç amk süreç. nasıl ki kanuni sultan süleyman'dan vahdettin'e atlamadıysa direkt osmanlı, ekonomi de abd vatandaşı bir papaz yüzünden bu halde değil. bari siz yapmayın.

  • fabrika yapılsa, 63.000 kişi iş sahibi olabilirdi. madem atıl duruyor, sokakta kalanlara açsınlar camiyi, boşuna sıcak ve ışıklar yanıyor. israf olmasın hiç yoktan.

  • çok sevgili hükümetimiz sayesinde artık kimsenin adımını dışarıya atamaması durumudur. gezmeye gitsen git gel en az 150-200tl yakıt parası, dışarıda yedin içtin 500tl'yi bulacak masraf. kısaca ne işimiz var dışarıda en iyisi oturalım evimizde.

  • istanbul kadıköy'de öğretmenlik yapan bi arkadaşım var. geçen sene 1+1 daireye 1500 tl kira veriyordu bu sene ev sahibi çıkın oğlum gelecek diye çıkardı. bu da 1 arkadaş daha buldu ve 4 aylık yoğun arama sonrasında 1+1 38 yıllık bir binada daire buldu ve 8500 tl kira verecekler. adam ek ders dahil 12bin tl alıyor. şimdi öğretmen düşmanı gibi ekşicikere sesleniyorum. 40 yıllık döküntü binaya 8500 tl vereceksin ve yemeden içmeden sosyalleşmeden bi kitap alamadan tiyatroya gidemeden 12bin tl ile geçineceksin. hadi meydan senin dostum.