hesabın var mı? giriş yap

  • bir de oyundaki scoutuma hastayim.. adami oyuncu bulsun diye yolluyoz "$ili'nin ba$kenti santiago'dur" diye rapor veriyo.. lan verdigimiz butceyi kariyla kizla yiyip sonra bizle ta$ak mi geciyo nedir..

  • ülkücü bıyığının kaşlarla birlikte üç hilal görüntüsü verdiği için bırakılması.

  • puan karşılığı para kazanma sistemine karşıymış. doğru, kendisi para karşılığı puan kazanma sistemini seviyor.

  • bazıları aktörler ilgili olan şeylerdir.

    sylvester stallone, aktör olmak için new york'a ilk geldiğinde sıkıntı zamanlar geçirmiş, sokaklarda yatmış ( new jersey otobüs terminalinde ) , çoğu iptal edilen uyduruk yan rollerden sonra iş bulamamış, en parasız kaldığı bir anda da köpeğini tanımadığı birine 25 dolara satmak zorunda kalmış.

    sonra bir haftasonu muhammed ali izlerken aklına gelmesi ile rocky senaryosunu yazmış. prodüktörler senaryoyu beğenip 125 bin dolar önermişler ama "sen oynama ayı" demişler. parasızlıktan köpeğini bile satmış olan,tek istediği oyuncu olmak olan kahramanımız bunu kabul etmemiş. ardından başka produktör senaryoya 325 bin dolar önermiş ama sylvester stallone kendisi oynamak istediğinden yine kabul etmemiş. sonra aynı şirket o'nun oynamasını kabul etmiş ama 35 bin dolar önermiş, sylvester stallone kabul etmiş.

    35 bin doları alan sylvester stallone, ilk iş olarak, satmak zorunda kaldığı köpeğinin peşine düşmüş,15 bin dolar masraf yaparak, köpeği bulup geri almış.

    bu köpek, rocky'de, sylvester stallone ile beraber oynamış, ve film 200 milyon dolar hasılat yapmıştır.

    http://25.media.tumblr.com/…qcjpo41qigmtao1_500.jpg

  • sonsuzluk.

    tüm sınırların ötesini merak etmek insanın doğal dürtülerinden. bununla birlikte insan aklı her şeyin bir sonu olmasını tercih ediyor. çünkü sezgilerimize göre bir şeyin anlaşılabilir olması için sonlu olması gerekir. kısacası aklımız ancak buna yetiyor. hal böyle olunca sonsuzluk hakkında bilim adamlarının da görüş birliğine varamadıklarını görmek şaşırtıcı olmuyor. kimisine göre sonsuzluk diye bir şey yok, bu sadece insan aklının bir kurgusu. insan kendi aklının dahi anlamaya yetemeyeceği şeyleri kurgulamayı seviyor olsa gerek. ancak sonsuzluğa inanmamak bir problemi de beraberinde getiriyor. hem de hepimizin çocukluğundan beri bildiği bir problemi. eğer sayılar sonsuza kadar gitmiyorlarsa, nerede bitiyorlar? her zaman en büyük sayıya 1 eklenerek daha büyük bir sayı elde edilemez mi?

    bize çok büyük gelen sayılar, çok uzun gelen süreler sonsuzluk karşısında ufak kalırlar. sonsuzluk her şeyden daha uzun bir süre olduğu için, bir şeyin gerçekleşme ihtimali ne kadar az olursa olsun, sonsuz bir zaman dilimi düşünüldüğünde muhakkak gerçekleşecektir.

    örneğin bir daktilonun tuşlarına rastgele basan bir maymun düşünelim. bu maymun çok çok uzun bir süre boyunca tuşlara rastgele basmayı sürdürürse, shakespeare'in bütün eserlerini yazabilir. bunun için yaklaşık 900 bin kelimeyi, doğru sırada, karakter karakter yazması gerekir. bunun rastgele olarak gerçekleşme olasılığı 10^9milyon'da 1'dir. (aynı insanın 29 bin yıl boyunca her hafta piyangoyu kazanmasıyla aynı ihtimal) olasılık bu kadar küçük olmasına rağmen sıfır değil. yani sonsuz bir zaman içinde kesin olarak gerçekleşecektir. o maymun o tuşlara rastgele basarak dünyanın en önemli eserlerini yazacaktır. (bkz: sonsuz maymun teoremi)

    aynı şekilde pi sayısı. şu ana kadar sonu bulunamadı bu sayının. virgülden sonra birbirini tekrar etmeden devam eden bu rakamlar eğer gerçekten sonsuza kadar gidiyorsa bu şu anlama gelir: pi'nin içinde mümkün olan her türlü sayı kombinasyonu bulunur. herkesin doğum tarihi, ölüm tarihi, banka şifreleri... ve eğer bu rakamları ascii karakterleri ile harflere dönüştürürsek, pi'nin içinde dünya üzerinde yaşamış her bir insanın tek tek ismi bulunur. ve tabii ki evrenin en büyük sorularının yanıtları, yaşamış ya da yaşayacak her canlının dna'sı... daha da ileri gidip bu rakamlar bir bitmap resim dosyasına dönüştürülürse, evet, herkesin herşeyin görüntüsü sadece pi sayısının içinde bulunabilir. hepsi bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen bu basit ama görkemli sayı içinde mevcut. gel de şimdi pi'yi 3 al.

  • ikinci dünya savaşı yılları... londra, alman bombardımanı altında.
    tam bu günlerde george orwell, bbc radyosunda hitler'den söz eden bir program sunuyor. ve kaçınılmaz olarak hitler'in "kavgam" adlı kitabından parçalar aktarıyor.
    bbc, kuralları gereği hitler'e telif hakkı ödemek zorunda ama ingiltere ile almanya savaş halinde bulundukları için bütün diplomatik ve ticari ilişkiler kesik.
    bbc yöneticileri epey uğraştıktan sonra bir yol buluyor ve hitler'e telif hakkını norveç hükümeti aracılığıyla ödüyorlar.

    ingilizlerin disiplini ve is hayatındaki kurallara riayeti herkesçe malum zaten. acaba bu davranışı erdemli bir hareket olarak mı görmek gerek yoksa ingilizler'in bu katı tutumuna mı vermek mi bilemedim.ne olursa olsun ibretlik bir hareket.

  • 25 ağustos 2014 fenerbahçe galatasaray maçı * sonrasında volkan hakkında söyledikleri taktire değerdir ve bu ortamda cesaret ister. bir gazeteci gibi konuşmuştur. teşekkürler.

    "volkan'ın yaptıkları toplumsal bir yozlaşmanın, yitirilmiş değer yargılarının bir sonucudur. eğer bir toplumda saygınlıkla itibar sadece ve sadece parayla ölçülüyorsa dürüstlük, efendilik, ağır başlılık, ahlak gibi kavramlardan önde tutuluyorsa sorgulamamız gereken bunlardır. çünkü böyle bir toplumda volkan, melo vb. birileri destekçi ve yandaş bulabilirler. bu davranışların, bu sözlerin normal olduğunu zannedebilirler.

    volkan çıtayı dün aşmadı. daha önceden aşmıştı. her şeyden önce f.bahçe gibi bir kulüp kendi sporcusunu uyarmalı ve cezalandırmalıydı. sahip çıktıkça, arkasında durdukça o da doğru yaptığını düşündü ve devam etti."

  • tek rakamlı istatistik veren liseliye karşılaştırmalı çok rakamlı bir istatistik veriyorum
    normal sezonda ortalama karşılaştrılması:

    maç başına ortalama sayı:
    kobe bryant 25.4
    michael jordan 30.1

    ortalama ribaunt:
    kobe bryant 5.3
    michael jordan 6.2

    ortalama asist
    kobe bryant 4.8
    michael jordan 5.3

    ortalam top çalma:
    kobe bryant 1.5
    michael jordan 2.3

    ortalama blok
    kobe bryant 0.5
    michael jordan 0.8

    playoff istatistik karşılaştırması

    maç başı ortalama sayı:
    kobe bryant 25.6
    michael jordan 33.4

    ortalama ribaund:
    kobe bryant 5.1
    michael jordan 6.4

    ortalama asist:
    kobe bryant 4.7
    michael jordan 5.7

    ortalama top çalma:
    kobe bryant 1.4
    michael jordan 2.1

    ortalama blok:
    kobe bryant 0.7
    michael jordan 0.9

    bunlar tek sezon değil kariyer ortalamasıdır, kobenin 100 yıl daha oynaması gerekiyor, 1 tane istatistikte bile mj yi geçebilmek için.

    şimdi sonuca gelelim.
    bu adam efsanedir.

    liseli sana bir bilgi:
    nba gecenin 4 ünde uykudan uyanıp izlenir.

  • 10 şubat 2014 cnn türk 5n 1k yayınında söylediği sözlerin doğruluğunu, aradan 9 yıl geçmiş olmasına rağmen şu günlerde yaptığı işlerle gerçek anlamda kanıtlamış olan gazetecidir.

    bu yayında cüneyt özdemir habertürk'te sağlık sistemini eleştirdiği için gazeteden atılan 3 kişi için fatih altaylı'nın ne yaptığını sorar. sonrasında şu tarihi diyalog kayda geçer:

    c.ö: şimdi bu 3 kişi tespit edildi ve onların işten atılması istendi, sen de attın öyle mi?
    f.a: ben atmadım.
    c.ö: ama bunlar işten atıldı sonuçta.
    f.a: benim dışımdaki daha üst otoriteler tarafından işten atıldı.
    c.ö: sen ne yaptın?
    f.a: isyan etmek dışında ne yapabilirsin?
    c.ö: istifa edebilirdin. lanet olsun kardeşim böyle şeye diyebilirdin.
    f.a: (cevap vermeden bir süre boşluğa baktıktan sonra derin bir iç çeker) bunu bana ilk defa sen söylemiyorsun. kimse içerde ne olduğunu bilemez. benim orda niye durduğumu da bilemez.
    c.ö: niye duruyorsun? sen paraya pula ihtiyacı olmayan bir adamsın. istesen bırakıp gidebilirsin. durmanın sebebi ne?
    f.a: şimdi ben istifa edeyim, sen istifa et, o istifa etsin, bu istifa etsin, sonra ne olsun abi? bütün medyanın sahibi havuzcular mı olsun? tamamen havuz medyası mı olsun? en azından belli bir direniş gösterebilen, belli habercilik yapmaya çalışan ve tarafsız bir grup olarak ben olmayayım mı orada? bütün arkadaşlarım şahittir ki ben bu baskılara çok da kolay boyun eğmiyorum, gırtlağına kadar savaşıyorum. ben kimseyi kovmadım, sonuna kadar savundum o arkadaşları. ha ben istifa edersem ne olur? iki olasılık var. birincisi gazete kapanır ve yarın 800 kişi işsiz kalır. ikinci olasılıkta benim yerime kendi görüşlerinden bir adam getirirler. ayrıca benim bırakmak istemediğimi kim, nereden biliyor?

  • sinan oğan cumhur ittifakına yanlasa bile 2. tur kk. türkçüyüm ben biatçı değil. temennimiz millet ittifakının 3-5 bölücünün oyuna değil de bu ülkeyi kuran ideolojinin fertlerine hitap etmesidir. umarım son 2 haftada kayda değer bir gelişme olur.

    edit: iyi ki kk seçilmemiş. bizi bu kadere mahkum edenlerin cümlesinin canı cehenneme. iki ucu boklu deynek dedikleri bu olsa gerek