11965 entry daha
  • istatistiklerinden dolayı değil, liseden çıkıp nba'e girdiği tarihten beri 21 sezondan 17'sinde playoffa girmiş, 12 kere konferans finali yapmş, bunların 10 tanesinde kazanmış ve 10 kez nba finali oynamış. bu finallerden 4'ünü kazanıp, kazandıklarının hepsinde de mvp olmuş. bunları 3 farklı takımda yapmış. tarihinde şampiyonluk olmayan cleveland'a, tarihin en iyi sezonunu geçiren (73-9) golden state'e karşı 3-1 geriden gelerek (ki bu da tarihte yok) şampiyonluk vermiş.

    bu adamın 40k+ sayı ile tüm zamanların en çok sayı atan oyuncusu olması, 11k+ asist ile en çok asist yapan 4. oyuncu olması falan ile değil, gittiği her yere rekabetçi kimlik kazandırması, bencillik yapmadan kazanmak için 21 senedir kendini paralaması tarihin en iyisi yapıyor. 39 yaşında, 40'ına sayılı günler kala bu gece son nba şampiyonu denver'a karşı hala hayvan gibi basketbol oynuyor. bunu anthony davis haricinde takımda eli yüzü düzgün sayılabilecek reaves ve russell hariç bir tane bile oyuncu olmadan yapıyor. aynı yaşta jordan washington wizards'ta playoffu görmeyi bırak, kıyısından bile geçemedi. 7-8 senelik bir prime dönem haricinde jordan'ın dominasyonundan bahsedemeyiz. lebron ise 21 senedir, rookie sezonu da dahil olmak üzere, oynadıığı her sezon takımını rekabetçi tuttu. rookie olarak geldiği cleveland, konferansındaki en zayıf takımken, takımın galibiyet yüzdelerini çok ciddi oranda yukarı çekti. 1-2 sene içerisinde de ciddi yarışmacı bir takım haline getirdi. o süreç ve anthony davis'in müzmin sakat olup, lebron'un tek başına 4 tane basketbol fakiri takım arkadaşı ile debelenmesi haricinde bu adam rekabetçi olmayan tek bir sezon geçirmedi el insaf.

    jordan'ın rakiplerinde curry-klay-durant-green-cousins, benchte igoudala, wiggins falan vardı da biz mi bilmiyoruz. o dönemlerde süper takım gibi oluşumlar yoktu, her takımda franchise oyuncusu gibi bir kavram bile yoktu. yarışmacı takımlarda 1, bilemedin 2 tane all-star vardı. chicago'da ise ligin en iyi 3 numarası(pippen), en iyi pota altı oyuncusu(rodman) vs. vardı jordan ile birlikte. yani büyük bir rekabetten söz etmek mümkün değil. adam sıkılıp beyzbola başladı 3 şampiyonluktan sonra, siz düşünün yani. tamam jordan çok büyük bir oyuncuydu, kendi döneminin en dominant oyuncusuydu, oyunu değiştirdi. nba, popülaritesini jordan'a borçlu ancak boynuz kulağı geçiyor.

    lebron'u, tarihin en iyi oyuncusunu canlı izleyerek büyümüş, hatta yaşlanmış bir nesil olmanın tadını çıkartmak yerine, bok atmaya çalışmaya gerek yok.
  • bugün kazandığı için buralar çok sessiz...

    tarihin en iyi iki oyuncusundan birisi.
  • ağlamaktan top oynayamayan tüccar. fanlarında da zerre beyin yok. adam takımını kendi kuruyor, başarırsa lebron övülüyor, başaramazsa sorumluluk hep başkasının :)
    (bkz: #152130162)
  • hakemlerin denver’lı oyunculara gözünün üstünde kaş var diye faul çaldığı bir maçta süpürülmekten kurtulan gübür.
  • spor tarihinin en büyük figürlerinden biri. pazarlama falan diyenlere gülüyorum, sanki diğer sporcular pazarlanmıyormuş gibi ya da pazarlanabilir bir marka olmak suç ya da ayıpmış gibi. bu zaten ayrı bir başarı. izleyicinin objektif olmaması, taraf turması çok doğaldır tabii ki, o yönden anlıyorum beğenmeyenleri, herkes elbette istediği gibi düşünebilir. fakat bence doğuştan gelen genetik şansını çok çalışmayla müthiş verimli kullanan, hakkını veren, işine bağlılığı en üst seviyede, basketbolu çok seven, birçok yıldız sporcuya göre bu kadar medya takibi içerisinde son derece düzgün bir hayat yaşayan, aklı başında, koca bir amerikan liginin çok uzun zamandır en bilinen ve gözde kişisi, yüzü olan bir adamdan bahsediyoruz.

    adam işini muhteşem yapıyor. medyadaki ve ligdeki konumunu koruyor. basketbolun ve sporun gördüğü en büyük şovmenlerden biri, bu zaten ayrıca özel bir şey. üstelik ondan daha genç nice süper yıldız artık havluyu attı, atıyorken bu adam orada duruyor ve tabii ki kendisine göre geriliyor performansı ama yine de üst seviyede. bugün uyku tutmayınca maçını izledim uzun zaman sonra, adamın varlığı, farkı hissediliyor, enerjisi diğer herkesten farklı.

    curry ve harden, 2009 yılında lebron ve chris paul'ün düzenlediği basketbol kampına henüz draft edilmemiş yetenekler olarak katılıyorlar. bu adamlar şu an kariyerlerinde düşüşte ve son düzlüğe girdiler, lebron hep daha iyi olandı, daha iyi olmaya 40 yaşında da devam ediyor. bu inanılmaz bir şey.

    takım değiştirme konusunda söylenenler de son derece haksız geliyor bana. bağlılık, aidiyet falan saçma kavramlar, bu adamlar para basıyor, para bastırıyor, oynadıkları takımlar da dernek değil, dünyanın sayılı zenginlerinin oyuncağı olan franchise'lar. kalırlarsa takımlarında bunu da para için yapar ve bunun da pazarlamasını ayrıca yaparlar zaten. bunda da anormal hiçbir durum yok. isterse her sene takım değiştirsin, zerre kadar önemi yok, özellikle de amerikan sporları için geçerli bu. eğer takımlar kendi oyuncularıyla yeniden sözleşme imzalamak için diğer takımlara göre daha fazla para verme hakkına sahip olmasa, her sene bütün oyuncular takım değiştirir zaten.

    sözün özü, çok büyük sporcu. kariyerinin başından sonuna takip edebildiğim için mutluyum. son bir ya da iki senesidir artık, bakalım oğluyla da aynı takımda ya da karşılıklı oynayacak mı...
  • buradan seriyi alacak ve 5. yüzüğünü de takacak olan goat.
  • hiçkimsenin lakers'ı 12 kez üst üste yenemeyeceğini gösterdi! işte bu kadar!

    tanım: hareketli perdeleri ve topla yürümesi hakemlerce her maç atlanan/kollanan kaslı birey.

    * https://www.instagram.com/…6/?igsh=dnv2mxz6dxvsate4
109 entry daha
hesabın var mı? giriş yap