26 nisan 2007 fenerbahçe beşiktaş maçı
-
bazı fb taraftarlarının gözlerinden akan yaşlarla ağızlarından saçılan köpüklerin birbirine karıştığını görüp neşelenmemize vesile olmuş maçtır.
peşin edit: yanlış anlaşılmasın kahvedeki zibidi tayfasından bahsediyorum ben de...
artçı edit: meğer bizim kahvedeki zibidi tayfası da sözlükte takılıyomuş, ne güzel... -
ali koç'un da şirazesinin kaydığı maç oldu. söyledikleri yüzünden ceza alması muhtemeldir... yayıncı kuruluşa da bulaşıldı az önce. mahmut uslu da canavar gibi yetişti oraya. ama bunlar benim için pek bir anlam ifade etmiyor. tam şöyle bir başlangıç yapmıştım: "zico'nun akıllara zarar oyuncu değişiklikleri yaptığı maç", o sırada beşiktaş beraberlik golünü attı. kestim entryi, kanalı da değiştirdim. zico efendi de maçtan sonra "komplo" falan deyip duruyor. oysa fenerbahçe için en büyük komplo kendisi kanımca. "bundan sonra planlarımızı 11'e 11 değil 11'e 14 olarak yapacağız" gibisinden bir cümle etti az önce. hâlâ da hakemler ve federasyon hakkında konuşuyor. o halde ben de başlayıp vazgeçtiğim entryi yazayım...
öncelikle, hakem iyi değildi. golü iptal etmesi bence doğruydu. kale sahası(altıpas) içerisinde kalecinin dokunulmazlığı vardır. dokunduğunuz anda faul olur, nizami şarj yapsanız bile fauldür. baki'nin topa müdahale etiği anda top serdar'ın ellerindeydi. baki'nin müdahalesi faul idi. zaten sonrasında top da yanlış görmediysem baki'nin dirseğine çarparak ağlara gitti, yani kolla atılan bir goldü. faul olmasa bile topun filelere gitmesini sağlayan şey baki'nin ayağı ya da gövdesi değil, kolu idi. faul olmadığınnı iddia etseniz bile burada takılırsınız. bazı arkadaşlar golün nizami olduğunu iddia etmişler, değildi. bunun dışında ; baki'nin fener kontraya çıkarken tuncay'a yaptığı hareket bence direkt kırmızı karttı, ikinci sarı değil, direk kırmızı. dikatimi çeken başka bir şey ise lugano'nun ilk sarı kartı sonrasında hakeme "dirsek atma" işaret etmesi, sonrasındaki bir pozisyonda edu'nun da hakeme "dirsek atma" işaret etmesi oldu. bir-iki dakika sonrasında ise edu'nun burnundan şakır şakır kan aktığını gördük. anlaşılan hakem edu'ya atılan bir dirseği yakalayamamış, gördüğümüz kadarı ile kameralar da yakalayamamış. ancak atılan bir dirsek olduğu kesin. ayrıca, uğur boral'ın "uçan tekme" kavramına yeni bir boyut getirdiği hareket de doğrudan kırmızı karttı bence, görebildiklerim bunlar... şimdi gelelim fener'e:
ilk yarı berbattı. beşiktaş ne yaptığını daha iyi bilen bir takım gibi göründü. ikinci yarıda ise roller tamamen değişti. fener çok bariz bir üstünlük kurdu. golün öncesinde de sonrasında da pek çok pozisyon yakaladı. turu bu süreçte bitirebilirdi. ama olmadı, beceremediler ve maç uzatnaya gitti. bu arada çok güzel işleyen fenerbahçe sol kanadı zico'nun ümit-uğur değişikliği ile tıkandı. zico basın toplantısında "sakatlık" dedi. ancak bunu doğru olduğundan mı yoksa kılıf aradığından mı söylediğini bilemeyeceğiz. zico'nun ikinci faciası ise alex'i oyundan almaktı. kendisine yapılan bir faul sonrasında hemen alex'i oyundan aldı. yalnızca bir "ayağa basma" idi kendisine yapılan faul. o sırada da oyun 1-0, yani penaltılara gitme ihtimali var ve sen en iyi penaltıcını oyundan alıyorsun. benim için maç orada bitti. alex'e taptığımdan, kendisine bayıldığımdan değil, alex için yazdıklarım ortadadır ama sahada kalmalıydı bence. ayrıca kezman'ın bu kadar kötü bir maç çıkaracağına, bu derece rezil oynamasına karşın sahada bu kadar kalmasına anlam veremedim. bir de "otomatik değişiklik" olarak deivid komedisi var, o ayrı.
neticede hakem kötüydü, evet. neticede beşiktaş turu atladı, evet. neticede fener harcadıklarını kaçırmayıp turu atlayabilirdi, evet. neticede fener inönü'de kaybetmeye niyeti olmadığını gösterdi, hatta bence kaybetmeyeceğini ortaya koydu, evet. ama başka bir şey var: fener turu inönü'de kaybetmişti zaten. zico gerekeni orada yapamamıştı. bu maç biraz "formalite" gibiydi, zico yüzünden. fener bunu formalite'den çıkardı. tuncay tırmaladı, tümer tırmaladı, ümit, aurelio ve hatta alex tırmaladı. ama birinin sıçtığını temizlemek kolay değil... seyirci gibi teknik direktör kolay değil. ve o'na rağmen bu takımın şampiyon olacağına inanıyorum. içimi en fazla acıtan da yüzüncü yıl listesinde teknik direktör olarak o'nun adının yer alacak olması. -
bu macta ugur boral'in yaptigi hareket yillar once bir antalyaspor macinda o zaman besiktas'ta oynayan ayhan akman'a yapilmisti. mactan sonra yorumcu erman toroglu'nun yaptigi yorum sanirim bugun icin de gecerliligini korur:
"bu hareket faul degildir. bu hareket cinayete tesebustur, cezasi 6 aydan baslar."
http://www.youtube.com/watch?v=v6xaermdvo8 -
her zamanki gibi sayfalar dolusu entry kalabalığına yol açmış alt tarafı bir maçtır. yok fedarasyondu yok hakemdi yok mercimekti yok kahvedeki zibidiydi. maçların sonuçları belliyse, masa başı oyunları vs varsa niye para verip yine de maça gidersiniz anlamam..elalem aya çıktı be.
-
ntv spor servisinin verdiği habere göre aurelio'nun çıkışında ricardinho'ya saldırdığı maç olmuştur.
-
futboldan anlamayan, top görse portakal sanacak insanlarin ya da renkleri nedeniyle objektif degerlendirme yapamayanların bakinin golunun nizami oldugunu idddia ettikleri mac.
sahadan atilmayan baki, mehmet; besiktasın golunden onceki faul konularına girmemeleri ise 2. ihtimali guclendiriyor tabi.
sonuc olarak, usulen tebrik edilecek kadar bile futbol oynamayan takımın finale cıktıgı mac olmustur. -
geleneksel hasret sayacımın bir bilinmeyeninin daha belli olduğu maç olmuştur.
hasret yıl sayacı- feneri eleyen takım - yıl - kupayı alan takım
1-beşiktaş - 1984 - trabzonspor
2-galatasaray - 1985 - galatasaray
3-sakaryaspor - 1986 - bursaspor
4-samsunspor - 1987 - genclerbirliği
5-sakaryaspor - 1988 - sakaryaspor
6-beşiktaş - 1989 - beşiktaş
7-beşiktaş - 1990 - beşiktaş
8-mke ankaragücü - 1991 - galatasaray
9-kocaelispor (2.lig) - 1992 - trabzonspor
10-beşiktaş - 1993 - galatasaray
11-beşiktaş - 1994 - beşiktaş
12-galatasaray - 1995 - trabzonspor
13-galatasaray - 1996 - galatasaray
14-beşiktaş - 1997 - kocaelispor
15-trabzonspor - 1998 - beşiktaş
16- c e z a l i - 1999 - galatasaray
17-pendikspor (2.lig) - 2000 - galatasaray
18-gençlerbirliği - 2001 - gençlerbirliği
19-denizlispor - 2002 - kocaelispor
20-konyaspor ( 2.lig) - 2003 - trabzonspor
21-gençlerbirliği - 2004 - trabzonspor
22-galatasaray- 2005 - galatasaray
23-beşiktaş - 2006 - beşiktaş
24- beşiktaş - 2007 - ??????????? -
geleneksel fenerbahçe yenilgiyi hazmedememe operetinin sahneye koyulduğu maç olmuştur. yaklaşık 25 yıldır aralıksız sergilenen bu operet kültür ve sanat dünyamızın vazgeçilmez tadlarındandır. sanatın ve sanatçının dostu beşiktaş jimnastik külübü iftiharla sunar.
-
fenerbahçeye beşiktaştan güzel bir 100. yıl hediyesi olmuştur. selçuk derelinin hiç mi katkısı olmamıştır? bir beşiktaşlı olarak bunu da inkar edemem.
-
zico'nun slip don giydiği karşılaşmadır. yahu arkadaş her kamera çektiğinde insan vites değiştirir mi? o kadar vites yükseltmeye bile olmadıysa, zaten artık olmaz lan boşa kasmayın..
şimdi herkes yeterince ağladıysa uyuma vaktidir.. hadi canım hadi evladım..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap