• mohsen namjoonun trust the tangerine peel albümünün en güzellerinden.
    sözlerini bulamadım, fakat 30 ocak 2015 mohsen namjoo istanbul konserinde koca bir salonun "ey huda"* diyerek eşlik ettiği şarkı var ya, heh o işte.
    edit: konserden bir kaydi, turkceye cevrilmis haliyle youtube'a koymuslar, buyrun demlenin: https://www.youtube.com/watch?v=fxygztfk79o
  • "iyi şeyler, ancak iyi şeylerden doğar" sözünün timsali başka bir mohsen namjoo mucizesi.
  • canlı dinleyemediğim için üzüldüğüm mohsen namjoo eseri.

    baroon, farsça yağmur manasına gelir. kürtçe baran ile aynı köke sahiptir.

    dinleyelim ve ne anlatıyor görelim:

    "yağmur yağıyor ey hüda, yağmur yağıyor.
    dağ başlarına ey hüda, dağ başlarına.
    hanlar hanından ey hüda, bojnourd serdarından
    şikayetim var ey hüda, gönül inliyor.

    ateşlerdeyim,
    ateşlerdeyim,
    ateşlerdeyim ey hüda, ateşlerdeyim.
    altı gencim ey hüda, ok yağmuruna tutuldu.
    bahar bulutları söyle dağlara yağmasın.
    benim üstüme yağsın ey hüda, gönül lalezar."
  • güneşli bir pazartesiyi aniden yağmurlu bir cumartesiye dönüştüren şarkıdır. ne güzel aylardır dinlemiyordum.

    sözlerini yazayım da ey xuda derken kendini bıçaklamak isteyeceklere bi faydam dokunsun (yok len ne bıçağı :)

    mi bare baroon ey xuda (x2)
    ber kuh saroon ey xuda (x2)
    ez xani xanam ey xuda, serdare bucnud
    men şekve darem ey xuda, dil zar u zarun

    ateş giriften, ateş giriften
    ateş giriften ey xuda, ateş giriften
    şeş ta cenunam, ey xuda, şut ziir baroon.

    abr-e baharun to begu ber kuh nebare
    ber men bibare, ey xuda, di lalezarım
  • mohsen namjoo'nun enlerinde zirveyi zorlayan şarkısıdır benim için
  • yağmur anlamına geliyor farsçada baroon. kürtçeye baran, türkçeye boran olarak geçmiş. hani neşet ertaş'ın türküsünde geçen "gönül dağı yağmur yağmur boran olunca"daki boran var ya, işte o.

    muhsin namcu'nun 2014'te çıkardığı trust the tangerine peel albümünde yer alan bu nefis şarkı esasında, 20. yüzyılın önde gelen iranlı şairlerinden mehdi ihvan salis'in 1981'de yazdığı "avaze çağur" adlı şiirinden bir bölüm (şiirin orijinal metni için bkz. şairin kendi sesinden baroon kısmını dinlemek isterseniz. bkz.)

    işin asıl ilginci mehdi ihvan salis'in şiirindeki bu bölüm anonim bir ağıt, yani şaire ait değil. ağıt, iran'ın kuzeyinde afganistan sınırında bulunan horasan eyaleti bucnurd bölgesinin hanı olan ve serdar muffakham (serdare bucnud) olarak da bilinen yar muhammed han'ı (1827-1928) ve rıza şah pehlevi'ye karşı yüzbaşı lahak han bavand önderliğinde yapılan isyan sırasında öldürülen altı genci (şeş ta cegunam ) konu ediniyor.

    mi bare baroon ey hoda, mi bare baroon
    ber kuh saroon ey hoda, ber kuh saroon
    ez hani hanam ey hoda, serdare bucnud
    men şekvedarem ey hoda, dilzâr û zarûn

    ateş giriften, ateş giriften
    ateş giriften ey hüda, ateş giriften
    şeş ta cegunam, ey hoda, şod ziir baroon

    ebr-e baharun to begu ber kuh nebare
    ber men bibare, ey hoda, di lalezarım

    & & & & & &

    yağmur yağıyor ey hüda, yağmur yağıyor
    dağ başlarına ey hüda, dağ başlarına
    hanlar hanından ey hüda, bucnurd serdarından
    şikayetim var ey hüda, gönül inliyor

    ateşlerdeyim, ateşlerdeyim
    ateşlerdeyim ey hüda, ateşlerdeyim
    altı gencim ey hüda, ok yağmuruna tutuldu
    bahar bulutları söyle dağlara yağmasın
    benim üstüme yağsın ey hüda, gönül lalezar.

    bu entryi yazmama neden olan ise bugün kızılay'dan bindiğim belediye otobüsünde kulaklığı takıp muhsin'in namcu'nun 2015'te istanbul'da muhteşem bir seyirci eşliğinde hüngür hüngür ağlayarak söylediği konser kaydına denk gelmem ve otobüsün kalabalığına bakmaksızın şarkıyı dinlerken benim de gözyaşlarına boğulmam oldu. nitekim şarkının mevcut bütün kayıtlarını dinledim. siz de dinlemek isterseniz:
    albüm daha yayımlanmadan 2013'teki bir icrası için bkz.
    şu ise senfonik kaydı.
    bu güzel şarkıyı notalarıyla nasıl çalacağınızı öğrenmek isterseniz bkz. ve bkz.
  • emel sayın’dan dinleyelim bir de.

    baroon
  • benim için özel bir hikayesi olan şarkı. zamanında diyarbakır -ankara yolunda yol boyunca bu şarkıyı dinliyordum. diyarbakır'dan çıkınca akşam üstü araba bir yerde sigara molası verdi, o ara böyle kum fırtınası desem değil hortum desem değil acayip bir hava olayı yaşandı, sigara içenlerin sigaraları, yerdeki çöpler falan uçtu. nuri bilge ceylan' ın tarif ettiğim sahneyi çekebilmesi için çok çok uğraşması lazım. bu şarkı ne zaman kulağıma çalınsa önce kum fırtınasını sonra sülüklü hanı hatırlıyorum.
hesabın var mı? giriş yap