ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
anne baba diyalogları
-
anne: necati hoşgeldin.. aldın mı burak'ın fotolarını!! (baba liseden mezun olan kardeşin okuluna gitmiş, mezuniyet fotolarını almıştır)
baba: aldım aldım... (suratı biraz limoni, kendisi az buçuk keyifsizdir)
anne: ver bakıyım...
baba: al.. (anne zarfı açarken baba dikkatle tepki olcer)
anne: necati bu burak değil ki!!!
baba: değil mi... ?
anne: sen oğlunu tanımıyo musun necati???
baba: ya aslında bana da bi gariplik var gibi geldi, ama butun resimlere baktım burak'ınki yoktu, en çok bu çocuk benziyodu bende bunu aldım geldim...
anne: bulamadıysan başka çocuğun resmini niye alıyosun??
baba: emin olamadım ne biliyim, fotografcı da iste abi sana cok benziyo kesin senin oğlundur bu dedi... yanılttı beni eşek herif...
bu sırada ben ve kardeşimin gülmekten gozunden yaş gelmiştir, anne sinirinden güler, hatta baba da dayanamaz kendi kendine güler...
baba: ya bakın ama kravata da dikat ettim bak burak seninki de boyle çizgili değilmiydi oğlum ya... ??
anne: necati ilk iş yarın gidiyosun o okula değiştiriyosun o resimleri, bu olaydan da bahsetmiyoruz kimseye...
not: bu olay tek bir kelimesi abartılmadan aktarılmıştır.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
aslında ne tam anlamıyla bir dialog ne de komik.
aslında daha cok trajikomik.
arkadaşımın üstün zekalı kuzeniyle tanıştım bundan 4-5 sene önce. çocuk o zamanlar 8-9 yaşında.
arkadaşımla çocukla tanıştığım günün akşamında telefonda konuşuyoruz, velet de yanında:
ben: kuzenin beni sevmiş mi?
arkadaş: sevdin mi diye soruyor lan
velet: bu yaşta bir insanın böyle bir soru sorduğuna inanamıyorum. kendisini sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyorum. sadece bir kaç saat beraberdik. ne duymak istiyor benden?
salak çocuk.
turgut uyar
-
"ilaç milaç bok püsür
şuramda bir şeyler var
sahiden bir şeyler var
haykırmadan anlatamam..."
göçmenler pasaport yırttığından sınırdışı olamaz
-
gelirken pasaportla mı girdiler ki sınırdışı edilecekleri zaman pasaport'a ihtiyaç olsun diye sordurandır.
tanrının büyük patlama olması
-
tanrı hep bilginin sınırı oldu. dün gök gürültüsünün nedeni bugün büyük patlama...
passat mı çekeyim yanlarına
-
niğde geldi s350 ile
audi vardı yozgat'ta bile
gönül susmaz, söz geçmiyor dile
passat mı çekeyim yanlarına.
hollanda'nın aile bakanı fatma kaya'yı tutuklaması
-
askerin basina cuval gecirmenin solda sifir kalacagi turk siyaset tarihinin en buyuk dis politika rezilligi. size zerre acimam da temsil ettiginiz ulkemizin itibarini iki paralik ettiniz, evetiniz batsin.
17 kasım 1922 vahdettin'in topuklaması
-
bugün 100. sene-i devriyesidir...
"maatteessüf şimdi makamı hilâfet ve saltanatı işgal eden bu zat, bu millet ve memleket için hain bir adamdır. müsaade buyurunuz beyim. hain bir adamdır. " mustafa kemal atatürk
sedat peker'e sakarya'ya gel beni ara diyen adam
-
"sakaryada bütün taksiciler beni tanır" diyor videoda
şehirdeki bütün taksicilerin tanıyacağı nasıl bir hayat tarzı var acaba
kadın sohbetlerinde en çok kullanılan kelime
-
az önce bi arkadaşımla bu başlıktaki entrylerle alakalı sohbet ederken aptal kelimesini çok kullandık.
(bkz: aptal)
(bkz: beni kategorize etme)
sürekli tırnaklarını törpüleyen tombik zenci kadın
-
amerikan bürokrasisinin kanayan yarası. müdürden falan kesinlikle korkmaz. müdür korkusu da olmadığı için son derece rahat tavırları vardır. sevimli ve bir o kadar da tehlikelidir. çalıştığı kurumun en açık sözlü personeli odur. bir ditroyit motorlu taşıtlar dairesi olsun, bir mesaçüset vergi dairesi olsun çalıştığı yerin neşesidir. kuyrukta bekleyen biri gelip "bakın bayan benim gerçekten çok acelem var" dediğinde, oturduğu yerden böyle gözlerini belerte belerte bakıp "tatlım inan bana burada hepimizin acelesi var" der. amerikan polisleri bu sevimli tombik hanımdan bilgi almak için "letişya belki bir ara yemeğe çıkmalıyız" falan diye kur yapar. ama hiç sözlerini tutmazlar... her şeye rağmen hakkaniyetli bir kadındır. yıllar yılı "tombik zenci kadınlar az çalışıyor" mesajını vermeye çalışan holivut muvilerini ne kadar kınasak az...
editsel duygular: lan şimdi aklıma geldi... bugüne kadar bir kredi yurtlar kurumu'nda, bir belediye bursu kuyruk sırasında, bir askerlik şubesinde allahın bir kulu bana "tatlım inan bana" diye başlayan bir cümle kurmadı. hadi işimiz görülmesin önemli değil, ama birazcık sevgi ya... birazcık duygu...
harry'yi yanlış kızla evlendirdim
-
j.k.rowling açısından değerlendirdiğimde doğruluğuna inandığım açıklamadır.
zira harry ile hermione , ron ile de ginny evlenseydi unutulmaz bir son olurdu.
hatta daha sansasyonel bir son için harry ile ron'u, hermione ile de ginny'i evlendirecekti ki o zaman rowling ölümsüz olacaktı.