hesabın var mı? giriş yap

  • insanların, gündelik toplumsal etkileşimler sırasında başkalarının söylediklerine ya da yaptıklarına nasıl anlam kazandırdıklarının incelenmesi

  • neymiş, rüşvet yemedi diye adammış bu kişi. bi de dbe'ye giriyor bu entry. ulan sizin kafanız nasıl çalışıyor ya? adam olan bırakır gider, hırsızların arasında bulunmaz. bakın ali babacan aptal bi adam değil, odtü endüstri'yi 4.00 ortalama ile bitirmiş, geçmişinden bu güne parlak, zeki ve çalışkan birisi. bu adamın dönen olaylardan haberinin olmaması gibi bir durum olabilir mi?

    belki koltuk sevdası, belki nemalandığı başka bir şeyler vardır bilemem ama akp içinde hala sesini çıkarmayıp sus pus oturup, kendisi çalmasa bile hırsızlarla aynı safta bulunan birine ben "adam" demem arkadaş. adam dediğin koltuk sevdasından vazgeçip, en azından "bu konuda ki iddialar mahkemeye taşınıp, herkes mahkeme tarafından aklanana kadar ben yokum" diyebilendir.

    olaya bak ya. sadece yemedi diye adam yapıyosunuz insanı. lan zaten yemiycek, normali bu, kafayı mı yediniz amk?

    edit: otosansür.

  • "müftü adayımız da var sosyalist adayımız da var. çok şükür hırsız adayımız yok" diyerek yine birilerine fena ayar vermiştir.

  • oldu bittici kültürün hakim olduğu, ince işlere gereken değerin verilmediği bir ülkede bulabildiğiniz malzemenin pahalılığından veya bulamadığınızın yokluğundan yakınmaktır.

    antika ustura restorasyonu ve koleksiyonu, parfüm/kolonya yapımı, evde bira ve şarap yapımı, warhammer 40k minyatürleri ve yemek yapmak gibi 3-5 tane hobim var. genelin aksine vakit benim için sorun değil, 3-4 ay süren kontratın üzerine eve geldiğim zaman 1-2 ay boş vaktim oluyor. sorun yurt dışındaki bir insan gibi internete girip tek tıkla dilediğiniz marka dilediğiniz model ürünün kapınıza gelmemesi. yurtiçinden alayım derseniz ya istediğiniz marka model yoktur ya yurtdışına oranla misliyle pahalıdır ya da hangi ürün olursa olsun parası neyse vericem yeterki bu ürün için gümrükle uğraşmıyım dersiniz fakat o ürünün hiçbir muadili ülkemizde yoktur.

    hobi sahiplerinin spesifik sorunlarını uzun uzun anlatmaya gerek yok zaten uğraşan adam biliyor bunları. olayın halk gözüyle ne olduğu sorunu var. çoğu kişinin genel, bilindik hobilerin dışına çıkıldığı zaman tepkisi "sen bunu yapıyorsunda niye yapıyorsun sanki bir işe yarayacak" boyutunda oluyor. bunu da çok yadırgamıyorum aslında. herhalde göçebe kültürünün etkisiyle işe yaramaz şeyler komple gereksiz yük sayıldığından kültürümüzde pek yer edememiş. birde tabii uzun yıllardır fakirlikle mücadele eden kitlenin böyle hobileri gereksiz görmesi var. onlar da haklı, adam evine ekmek götüremiyor sen ona hobi anlatıyorsun.

    elin avrupalısı veya amerikalısı maaşının temel ihtiyaçlarına ayırdığı kısmından artan ve kendine ayırdığı bölümüyle hayat standartlarından hiç feragat etmeden kendisine hobi odası kuruyor, bu iş için gerekli malzemelerini alıyor, aynı hobiye sahip başka kişilerle tanışıyor hatta bazen bu tanışıklıklar büyüyüp derneklere veya şirketlere evriliyor. ülkemiz için standart bir insan ise zaten temel ihtiyaçlarını giderdiği zaman elinde para kalmıyor, kalan grupsa sayıca az olduğundan hobicilik ilerleyemiyor.

    hobiciliğin böyle bezdiren kötü yanları olduğu gibi iyi yanları da var. sizle aynı zevki paylaşan küçük gruplarla tanışırsınız, bu gruptaki insanlar genelde belli bir eğitim ve medeniyet seviyesinde olduklarından dolayı o ufak grupta genelde kavga, gürültü olmaz sadece birbirine yardım etmek isteyen ve bilgi paylaşımı yapmak isteyen bunu da aynı zevki paylaştığı insanlarla keyifli bir sohbet içinde yapmak isteyen insanlar olur. şu entryi girerken farkettim; bir ülkedeki hobyciliğin seviyesi ile o ülkedeki insanların medeniyet ve refah seviyesi paralel olabilir.

  • adam bitmiş ama canlı yayında bitirildiğini söylüyor, diğeri yalı dairesi evinden güneşin doğuşunu izliyor.

    balyoz'dan ergenekon'dan, khk'lardan bitirilenler yıllarca çocuklarına hasret yaşadı, bir kısmı mezarda, bir kısmı açlık grevinde bilinç kaybı yaşıyor.

    allah herkese bunlar gibi bitirilme versin.

  • mevcut iktidar, 2002 yılında iktidara ilk geldiğinde avrupa birliği kopenhag kriterlerinden bahsederken, türkiye'nin batıda parlayan bir yıldız olacağından söz ederken, 2020 yılına geldiğimizde sokaklarda şeriat çığlığı atan bir toplum yarattı.

    hepimize geçmiş olsun.

    edit: imlâ

  • şaşırtmamış akpli yorumudur.

    yıllar önce fetullah gülen'e terörist dediğimizde de yine aynı tarzda cevaplar vermişti bu haysiyetsizler...

  • "kurdaki artış nedeniyle ibb bütçesine bugün itibari ile yansıyan 15.2 milyar lira ek faturayı merkezi yönetimden talep ediyoruz. iktidarın ısrar ettiği yeni ekonomi politikası tutarsa ibb olarak aldığımız parayı hazineye geri aktarmaya söz veriyoruz."

    tweet

    tusiad, ekrem imamoğlu, bizler... herkes artık konuşmalı, sesini yükseltmeli. bu aciz hükümete ve ekonomi politikasına dur demeliyiz... yarınlarımız ipotek altına alınmadan, çok geç olmadan...