ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
theodore john kaczynski
-
henüz 9 aylık bir bebekken ağır yanıklara maruz kalıp, hastanede elleri ve ayakları zarar görmemesi için bağlı olarak tedavi görmüştür. çocukluğunda o sıralar okullarda yaygın olarak uygulanan, ve dahi tanımlaması için 120 puan almanız gereken bir zeka testinden 160 puan almıştır. çocukluk ve ergenlik döneminde dersleriyle uğraşmadığı zamanlarda katatonik hallere dalan, çevresi ile gerekli haller dahilinde bile iletişim kurmaktan çekinen bir kişiliğe bürünmüştür.
sonrasında harvard a kabul edilmiş ve eğitimine burada devam etmiştir. ki bence sonrasında kendisini saracak olan ateşin kıvılcımları burada kendisini insanlardan uzak tutmak için katıldığı bir psikoloji testinde ortaya çıkar. 3 yıl boyunca sürecek olan bu testin başında deneklerin yaşam ve dünya düzeni ile ilgili bir teori üretmeleri istenmiş, sonrasındaki safhalarda bu teori ile kendileriyle mülakatlar yapılıp, teoriler çürütülmeye çalışılıp, deneklerin nabız ve kalp atışları içinde bulundukları duygu duruma göre kayıt altına alınıp incelenmiştir.
kararını verip kendini dağlara saldıktan sonra ailesini sadece para istemek için aramış ve senede 300 dolara yakın bir parayla geçinmiştir.
yaptığı bütün bombalar el yapımıdır. ve kolay elde edilebilen malzemelerle hazırlanmıştır. ayrı şehirlerde ve kasabalardaki posta ofislerine yürüyerek gidip gelmiştir.
yakalanmasından sonra ele geçirilen günlüklerini, kendi oluşturduğu şifreleme sistemi ile yazdığından hiç bir şey anlaşılamamıştır. yamulmuyorsam hala da çözülememiştir.
mustafa kemal atatürk
-
çanakkale'de 250.000 şehidimiz olduğunu sanan gerizekalılarca trablusgarp'dan dolayı eleştirilen liderimiz. hadi eski zamanlarda bilgiye ulaşım güçtü ama günümüzde elinin altında internet var yine ulaşamıyorsun bilgiye, cehaletiniz dolunay gibi parlıyor.
atilla taş
eurovision'da yarışmış en iyi türk şarkısı
-
şebnem paker - dinle.
üçüncü olmuşlardı. ekipte ahmet koç bulunmaktaydı.
edit: ne işi var bu entrynin debe listesinde? destan yazsam kimsenin sikinde olmaz. 3 satır ile debe girdik :s
bir yazarımızın ricası üzerine ;
http://www.eksiduyuru.com/…/bilgisayar-laboratuvari
mustafa kemal atatürk
-
kendisinden nefret edenlere bakınca ne kadar büyük bir insan olduğu daha da iyi anlaşılan lider...
mfö ve bülent ecevit'in inanılmaz sohbeti
-
belirtildiği gibi söylenen şarkı (bkz: bülent ecevit) şiiridir.
"sonra''
burada bitsin mi hikaye
başlasam mı yeniden her şeye
yine tanrı mı olsam
yaratsam mı kendimi
ateşle havayla suyla mı
yalnız eniyle boyuyla mı
neyle kursam
boş mu versem tanrılığa
bir başıma otursam
ne ateş ne hava ne su
ne en ne boy
ne habil ne kabil
ne soy
ne ben ne tanrı
kendi sesinden
piyano sesini şikayete gelen komşu
-
rusyada kaldığım evde piyano vardı. sanki çalıyormuş gibi yapar mal mal oynardım. bi gün apartman sakinlerinden bi rus, sanırım üst kat olması lazım, "uygun fiyatlı kurslar var istersen git"demişti. bi daha çalmadım :-/
ülkücü reisin üniversite kantinindeki konuşması
reklama özel yapılmış efsane şarkılar
-
dalin reklamı kesinlikle hala sözleri aklımdadır kaç sene oldu bu reklam çıkalı kim bilir, nasıl vurucu bir etkisi varsa.
ido tatlıses'in tamam paylaşımı yapması
-
ibrahim tatlıses beyninden vurulmuşa dönmüştür.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
antik bir hint masalı vardır, çok eski ama çok büyük öneme sahip bir öyküdür.
çok büyük ama aptal bir kral sert zeminin ayağını acıttığını söyleyip, tüm krallığın sığır derisiyle kaplanmasını emretmiş.
ancak sarayın soytarısı bu fikre kahkahalarla gülmüş. o bilge bir adammış.
demiş ki: “kralın fikri en basitinden komik.”
kral çok kızmış ve soytarıya şöyle demiş: “bana daha iyi bir seçenek göster, yoksa öldürüleceksin.”
soytarı: “efendim, küçük bir sığır derisi parçasını kesip ayağınızı kaplayın.” demiş.
ve ayakkabılar bu şekilde doğmuş.
bütün dünyayı sığır derisiyle kaplamaya gerek yok, sadece ayağını kaplamak tüm dünyayı kaplar.
bilgeliğin başlangıcı budur.
çakal uzi sefo ezhel murda mero
-
kandil dağ kadrosu sandığım liste.
simge sağın
-
fanatizm gerçekten tedavi edilemeyen bir hastalık. n'olmuş kadın kendisiyle özdeşleşen, her golünden sonra çalan bir şarkıyı gidip futbolcuyla beraber söylemişse. ne kadar ilginç kafalar ya. hemen taraftarlığı sorgulanmış. napacaktı gidip düşman mı olacaktı?
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
yurtdışı akıllı telefon kullanan arkadaşlar. toplanın ufkunuzu iki değil dört katına çıkarıyorum.
diyelim ki 5 yıl önce bir yurtdışı gezinizde iphone x alıp türkiye'ye döndünüz. vergisini ödeyip btk'ya kaydını yaptırdınız. telefonunuz eskidi ve bozuldu. tesadüf bu ya yine yurtdışına işiniz düştü. bir iphone bayisine ya da yetkili satıcıya gidip eski telefonu verip parasıyla yeni bir telefon alıyorsunuz. yeni yurtdışı iphonenunuzu alırken satıcıdan değişim belgesi rica ediyorsunuz. eğer bu belgeyi alırsanız türkiye'ye döndüğünüzde eski iphonedaki imei yeni telefona aktarılıyor ve sizden yeniden kayıt ücreti alınmıyor. 30 bin cepte, telefon sıfır. bir teşekkür alırım.