hesabın var mı? giriş yap

  • zeytinburnu belediyesi buz hokeyi takımının abd'de olsa çoktan yüksek bütçeli bir hollywood filmine dönüştürülecek türden güzel bir hikayesi var. belediye başkanı murat aydın'ın ifadeleriyle buraya koyuyorum ki farkı anlaşılsın;

    buz hokeyi takımı’nın fikir sahibi zeytinburnu belediye başkanı murat aydın, takımın kuruluş hikayesini şöyle anlattı:

    “5 sene önce geri dönüştürülebilir atıkları doğaya kazandırmak amacıyla “doğaya destek sizden buz pateni biletiniz bizden” şeklinde bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. proje kapsamında geri dönüştürülebilir; kağıt, cam, karton vs. atıkları getiren herkes belediyemiz tarafından kurulan mobil buz pistinde ücretsiz olarak kayma şansını elde ediyordu. fakat proje, başladıktan kısa bir süre sonra, ‘amacı olmayan veya gelecek ilgili hiçbir hedefi olmayan gençler’ diye nitelendirebileceğimiz çocuklarımız tarafından sekteye uğratıldı. yaşanan bu problem üzerine bizler de sorunu şiddetle değil ilgiyle çözmeye karar verip, ‘bu gençlerimizden bir buz hokeyi takımı kuralım!’ dedik. takımı kurduktan kısa bir süre sonra federasyon başkanını aradım ve ‘bizim böyle bir projemiz var, belediye olarak buz hokeyi takımı kurduk. bizi bölgesel lige alır mısınız?’ dedim. sağ olsun kabul etti. ve maceramız o gün itibariyle başladı.”

    bu takım önce buz hokeyi süper ligine çıktı ardından da lig şampiyonu oldu ve nihayet avrupa'da önemli bir derece yaptı. kimler ön ayak olduysa hepsinin emeğine sağlık. bu kardeşlerimizi de ayrıca kutluyorum. akp'li başkan'a da sevgi ve saygılarımı iletiyorum. tebrikler.

  • nuri bilge ceylan'la ne alıp veremediği olduğu meselesi üzerinden kral ve ben'in şu bölümündeki tespitine katılmadığım hoca. (11. dakikanın sonrasında başlıyor, "temel itirazım" diyor)

    bir zamanlar anadoluda için "anadolu insanı böyle değildir, neşelidir" diyor. fena halde yanıldığını söylemek zorundayım. durduk yere ercan kesal'ın muhtar rolünde rahatsız rahatsız kıpırdanmıyoruz izlerken. çünkü gerçek. köyün mülki idari başı olarak muhtar tam da budur bozkırda. kendi kültürünü dipten bir kibirle sahiplenip zengin sofrasını yer sofrası olarak kuran ama yine de "biz de cahil değiliz" kaygısıyla çocuklarının şehirli başarılarını savcıya anlatan muhtar. orta anadolu budur.

    savcıya geleyim. taner birsel'in canlandırdığı taşra memuru/bürokratı tam olarak budur. polislerin gerçekten komik buldukları esprilerine güldükleri, gülerken çıkan kaz ayaklarına kadar, kendi statüsüne yakın bulduğu için muhabbet etmeye çalıştığı doktora yine bildik bir kibirle yanaşan savcı ancak bu kadar aktarılabilir.

    türkiye insanı (özellikle orta anadolu) asla neşeli değildir. mutsuzdur ve yoğun bir temelsiz kibir taşır. bunu o toprağa ayağını bastığın anda anlarsın. boğucu, kaçamayacağın bir mutsuzluk, kendinden olmayanı yok etmek için ilk fırsatı kaçırmayacak ama sorsan hoşgörülüyüm diyen bir kibir. ceylan bunu varoluş problemi ile bir miktar istediği yöne çekiyor, farklı olarak. ama anadolu insanını iyi tanıyor. o toprakta iş yapan herkes ne yapıyorum ben burada diye sorar sıklıkla kendine ki bu da doktor karakterini gerçekçi kılıyor.

    korkarım ki yanlış tanıyor anadolu'yu canikligil. kasaba ailesi mensubu olmak, tabii olduğu toplumu yerinde okumak için yeterli bir referans olmasa gerek. zira, türkiye tam olarak budur.

    benim sinemaya çocukluktan bu yana ancak amatör bir ilgim var. kendisinin videolarını yoğun bir ilgiyle izliyorum. izlediğim kadarıyla bir filmde gerçeklik falan aramak, okumasını iyi yapamamış seyircilerin işi. işte bu noktada çelişiyor kendiyle. temel itirazım dediği nokta nbc hikayelerinin gerçekçi olmaması?

    kanımca bir zamanlar anadoluda en iyi filmi nuri bilgi ceylan'ın. hâlâ.

  • suyu sıcak içmek, çin'de hayli yaygın olarak tercih edilen bir olay. nedenleri ise şöyle:

    - geleneksel çin tıbbında soğuk veya buzlu içeceklerin tüketilmesinin vücudun iç ısı dengesini bozabileceğine ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğine inanılır. sıcak suyun sindirime yardımcı olduğu, dolaşımı desteklediği ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir.

    - tarihsel olarak, temiz ve güvenli içme suyuna erişim her zaman garanti edilememiştir. tüketmeden önce suyu kaynatmak, suyla bulaşan hastalıklara neden olabilecek zararlı mikroorganizmaları ve parazitleri öldürmenin bir yoluydu. modern sanitasyon uygulamaları su kalitesini iyileştirirken, sıcak su içme alışkanlığı devam etti.

    - çin'in bazı bölgelerinde, özellikle kış aylarında iklim oldukça soğuk olabilir. sıcak su içmek, vücudun sıcak kalmasına yardımcı olabilir ve soğuk havalarda rahatlık sağlar.

    - kültürel uygulamalar genellikle zamanla derinlemesine kökleşir ve nesiller boyunca aktarılır. sıcak su içmek, çin de dahil olmak üzere birçok asya ülkesinde kültürel bir norm haline geldi ve genellikle sağlık ve esenliğin sembolü olarak kabul ediliyor.

    - bazı insanlar, soğuk suya kıyasla vücut tarafından daha hızlı emildiği için sıcak su içmenin sulu kalmanın daha etkili bir yolu olduğuna inanır, bu da çok soğuk sıvıları tüketmenin şokundan kaçınmaya yardımcı olabilir.

    çin'deki herkesin sıcak su içmediğini ve tercihlerin kişisel inançlara, bölgesel geleneklere ve kuşaksal farklılıklara göre değişebileceğini unutmamak gerekir.

    theculturetrip

  • aynı çomarlar gittigidiyor'da da vardır. ibneliğine yeni hesap açıp piyasası 150 tl olan ürünü açık arttırma ile 250 tl'ye kapatıyorum. ondan sonra "kardeş ödeme yapmayacak mısın?" diye sorduğunda en son güne kadar bekleyip "teknosa'dan sıfırını aldım 150 tl'ye" yazıyorum. adamı takip edip ilanı yeniden yayına soktuktan sonra süreci baştan başlatıyorum :)

  • taksiciler odası başkanı beyanı.

    --- spoiler ---
    "ibb başkanımız ukome toplantısı yaklaştıkça istanbul halkıyla bizi düşman etmeye çalışıyor." diyen aksu, "ayrıca araçlarda çalışan şoför arkadaşlar ile bizi düşman etmeye çalışıyor. perşembe günü yine toplantı var 5 bin plaka artışı tekrar gündeme gelecek. imamoğlu bunun alt yapısını hazırlıyor. 5 bin plaka ukome kararıyla geçmediği için istanbul halkı ve şoförlerle bizi düşman etmeye çalışıyor." dedi.
    --- kaynak ---

    evet, imamoğlu size milleti dolandırın diyor. imamoğlu size yolcu seçin diyor. imamoğlu size turistlerden 50-100 euro isteyin diyor. imamoğlu size taksimetre hilesi yapın diyor. imamoğlu size uber şoförlerini dövün diyor. yoksa siz melek gibi insanlarsınız.

  • eyvah necdet: bunca yıllık çaycısın asım. hiç tavşanları düşündün mü? çaya neden tavşan kanı derler sence?

    asım:...

    eyvah necdet: hişş! sana bişey sordum.

    asım: şey... kırmızı diye heralde.

    eyvah necdet: kırmızı ha! gülünsün

    [midyat ve seyfonun gülme efektleri]

    eyvah necdet: sen hiç kırmızı çay gördün mü asım?

    asım: görmedim ama...

    eyvah necdet: peki o halde neden çaya tavşan kanı derler? çayın renginden değil asım. kanın çokluğundan. o tavşan deyip geçitğin hayvandan o kadar çok kan akar ki şaşarsın. bu yüzden avcılar tavşan vurduklarında bi gün boyunca kanın içinde bekletirler. tavşanın eti başka türlü yenmez asım.

    asım: haliyle biz o kadarını bilemiyoruz tabi.

    eyvah necdet: yani burda anlatılmak istenen çayın rengi değil. bereketidir asım. içsene çayını.