ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilk kez amed'e gideceklere tavsiyeler
-
amed deyince hemen zıplamayın. kürtçüler de bilmez ya da işlerine gelmez, amed ismi bizans döneminden kalma bir isimdir. kürtçe falan da değildir. aynı şekilde diyarı bekir de şehir arap hakimiyetine geçtiği dönemden kalma ismidir. türkçe falan değildir.
ek bilgi: kürtçe diye yutturulan eski köy isimlerinin çoğu da zaten ermenice'dir.
yaran fıkralar
-
fırtına felaket. uçak öyle bir türbülansa girmiş ki, her yer zangır zangır sallanıyor. korkudan sapsarı olmuş yolcu, bakmış yanında bir rahip oturuyor;
- "bir şeyler yapsanıza peder" demiş, yalvarır gibi. rahip istifini bozmadan cevap vermiş.;
- "ben yönetimde değil, pazarlamadayım."
magic mushroom
-
şirinlerin o tehlikeli ormanda, gargamel peşlerindeyken, şirine kimseye vermezken yine de "laa laa lalallaa" diye gezebilmelerini sağlayan şey.. off bi de şirinler minik ya, ye ye bitmez..
karatay diyeti
-
markette satılan tavuk yerine özgür gezen köy tavuğu yenilmesi gerektiği yazılmış kitapta. nerden bulacağız özgür, cool, hipster tavukları, ha onu dememiş.
şanlıurfa'da benzin dökülüp yakılan kız çocuğu
-
telefonunu çalan gaspçıyı ihbar eden kız daha sonra gaspçı tarafından sokak ortasında benzin dökülerek yakıldı
böyle bir şey olabilir mi ya.
lütfen bu çocuğa yardımcı olalım. plastik cerrahi ne gerekiyorsa yapılsın lütfen.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/…sam/664468.aspx
ey sözlük bu çocuğa ses olalım. kız gerçekten zor durumda
andreas beck
-
beck isminde bek alıyoruz.
artık bundan sonra da bek bek diye sayıklayan olursa odunla kovalanmalı.
az kişinin bildiği muhteşem web siteleri
-
http://www.sadecebelgesel.com/
türkçe dublaj, türkçe altyazı ne ararsan var.
cosmos'tan tut, muhteşem bbc belgesellerine ne ararsan var.
doğa, bilim, tarih, yerli-yabancı hangi tür ararsan var.
4 sene sonra gelen ekleme edit;
https://belgesel.site/
ritalin
-
ilacı dikkat eksikliği teşhisi ile alan biri olarak kullanıcı deneyimi yazmaya geldim. herkes hayallerini yazmış, bir de gerçeklere bakın istedim. bu entry uzun olacak, durumu olmayan okumasın. hayır, özet geçemem.
öncelikle ilacımı kimseye vermiyorum/satmıyorum, boşa zahmet edip mesaj atmayın. atan var, o yüzden uyarıyorum. torbacı arayan yallah istanbul'un arka sokaklarına.
doktor değilim, anlatacaklarım tamamen şahsi deneyimimdir. ilaçla geçmişim birkaç senelik, düzenli kullanmaya geçişim 2019. doktorum gerekirse başka doktorlara yazdırması kolay olsun diye rapor çıkardı. (ilacın raporu ödenmesini sağlamıyor. 25 yaş üstü herkesin, kırmızı reçeteyle ücretli alması gerekiyor. kutusu 16 tl.)
düzenli kullanıyorum. bağımlılık korkum yüzünden düzenli kullanmaya ikna olmam uzun sürdü, doktorum günde 3 taneye kadar içebilirsin dediği halde en çok 2 defa alıyorum. ilacın max etkisi 1-2 saat arasında olduğundan, çalışma saatlerime/iş yoğunluğuna göre ayarlıyorum. genelde sabah 08:00, öğleden sonra 13:00 şeklinde. dozlar arasında min 4 saat oluyor. concerta'yı hiç kullanmadım, doktorum ritalin'in bana daha uygun olduğunu söyledi, sebebini hiç sormadım. (bunu sorayım bir ara.)
haftada en az 1 gün ara vermemi söyledi, ben cumartesi-pazar günleri içmiyorum. buna ilaç tatili (drug holiday) deniyor. okuduğum kadarıyla ritalin kullanırken ilaç tatili yapmanın birçok gerekçesi var: ilacın yan etkilerini tolere edebilmek için, bağımlılık gelişmemesi için, ebeveynlerin talepleri vs... şuradaki bir araştırmaya göre ilaç tatilinin çocuklar üzerinde olumsuz etkileri de var. ilacı kullanmaya yeniden başladıklarında adaptasyon sorunu oluyormuş. bu nedenle lütfen sadece yetişkin bir birey olarak yazdığımı dikkate alın, çocuklardan zerre anlamam. yan yana duran ve aralarında 5 yaş fark olan çocukların yaşlarını bile tahmin edemeyen birinden çocuklar ve ilaçlar konusunda fikir edinmek istemezsiniz.
dikkat eksikliğim 30 yaşımdan sonra, biraz da şans eseri teşhis edildiği için yıllarca bipolardan okb'ye beş milyon yanlış teşhis almış, içmediği ilaç kalmamış biriyim. antidepresan, antipsikotik, benzodiazepin, aklınıza ne gelirse... 800 mg ketiapin içip sabaha kadar tavana bakıyordum ya da rivotril içip sabaha kadar dizi izlemeye devam ediyordum. sonuçta sadece dikkat eksikliği sorunum olduğunu öğrendim ve abartılı gelecek ama hayatım değişti. 800 mg ketiapinle, 6 xanaxla uyuyamayan ben, günde 2 ritalin içtiğimde dünyanın en tatlı uykularını uyuyorum.
yaygın anksiyete bozukluğu dışında hiçbir sorunum yok ki zaten ona da dikkat eksikliği ile beraber çok sık rastlanırmış. bunu bu kadar geç öğrendiğim için psikiyatri camiasına kırgınım ama camianın çok da umurundaydı...
detaylara gelelim:
ritalin içince ne oluyor?
- empati yeteneğim ve tahammül seviyem daha yüksek oluyor. normal şartlarda çabuk sinirlenen, bir iş yapılacaksa acımasız olabilen, işi hemen yapmak isteyen biriyim. (bir sonraki maddede neden sinirlendiğimi anlatıyorum.) atm'de ya da markette sıra beklememek için atm'ye gece giden, markete kapanmasına yakın uğrayan, kalabalık yerlerde asla sıra bekleyemeyen bir yabaniyim. (evet, hiçbir gratis indiriminde alışveriş yapmadım.) artık ritalin içtiğim günlerde kuzu gibi sıra bekleyebiliyorum, nefesim daralmıyor, durduğum yerde sağa sola sallanırken insanların garip bakışlarına maruz kalmıyorum. en zoru da bacağımı, kolumu ya da tüm vücudumu deli gibi sağa sola sallamak isterken buna engel olmak. toplantı, ciddi ortamlar vs olunca kendimi kontrol etmeye çalışmak beni daha çok yoruyordu. düz duvara tırmanan, sağa sola koşan biri değilim ama bacaklarım, kollarım, parmaklarım sabit durunca deliriyorum. üniversite hayatım boyunca her hafta birkaç dersten atılmama neden olacak kadar şiddetli şekilde bacak sallardım. hocalar "dikkatimi dağıtıyorsun, çık dışarı" diye herkesin içinde azarlardı. ritalinle bu delice, gereksiz hareket isteği azalıyor ya da bitiyor.
- kafasında 5 milyon düşünce uçuştuğundan bunları asla zamanında yapamayan, beş ışık yılı sonraya erteleyen biriyim. ertelediğim birçok projeyi başkaları yapıp aldı yürüdü, ben yerimde sayıyorum. hiçbir kararımı uygulayamıyordum, işime gelmeyen ne varsa erteliyordum. yapmayı sevmediğim işler mi var? diyelim ki rapor hazırlamam gerekiyor. ben sabaha kadar saçma sapan işlerle uğraşıp bunu yapmıyorum, işler ters gidince de başarısızım diye ağlıyorum. e yapmadın ki? bu durum tekrar ettikçe depresyona giriyordum, kendimden nefret ediyordum. psikiyatri de diyordu ki al sana antidepresan. şimdi de ertelediklerimin hepsini yapmış değilim ama en azından yapabileceğimi görünce rahatladım, depresyonda değilim. eskiden geri zekalı olduğumu, bu yüzden her şeyi ertelediğimi, sevmediğim hiçbir işi bitiremeyeceğimi düşünüyordum.
- vicdan azabım azaldı. ne alaka diyecensiniz, şöyle: kafanızın içindeki düşüncelerin rengarenk kuş tüyleri olduğunu hayal edin. hepsi sağa sola uçuşuyor ama önce hangisini almanız lazım, nereye koymanız lazım bulamıyorsunuz. sonunda oturup kısır yapmaya karar veriyorsunuz, onun da yarısında sıkılıp dizi izlemeye gidiyorsunuz. dizinin 10'uncu dakikasından sonra biraz kitap okumak istiyorsunuz, iki sayfa sonra içiniz daralıyor, kısır yapmaya devam etmek için mutfağa giderken dün gelen maili ihracata yönlendirmediğinizi hatırlıyorsunuz. odanıza dönüp maili fw etmek için bilgisayar başına oturunca youtube'da mary river kaplumbağası hakkında video görüyorsunuz. oha, kesin izlemeniz lazım! ritalin içince kısırın bulguru hazır olana kadar yapacağın işleri düzenleyip, geri dönüp kısırı yapıp, dizi açılırken maili fw edip, mary river kaplumbağasını da 'araştırılacak' notlarına ekleyip üstüne bir de uçuşan tüyleri alfabetik sıraya diziyorsun, gece mis gibi uyuyorsun. her şeyi ertelemenin vicdan azabını çekmiyorsun.
- istifçilik yapmıyorum, stoklarımı eritiyorum. tarayıcımdaki yer imleri klasörü, sağa sola yazdığım notlar, alınan gereksiz kitaplar... milyonlarca şey hakkında meraklanıp sonra okuyacağımı düşünerek kaydediyorum, kindle bin tane kitapla dolu, sürekli anlık ilgimi çeken şeyleri topluyorum ama bir daha dönüp bakmıyorum. yeniden okumak istediğimde ortada düzenlenmesi gereken dev bir yığın olduğundan daralıyorum, olay mahalllini terk ediyorum. basit görünen bu sorunun eğitim ya da iş hayatınızda neler yapacağını düşünün... ritalin içince oturup şu şu lazım, bunu sileyim, bunu okuyayım diye organize oluyorum. okuyayım dediğimi gerçekten de okuyorum, ben şok! şurada bir araştırma var, istifçilik sanıldığı gibi sadece okb'de değil dikkat eksikliğinde de fazlaca görülüyormuş. senelerdir her gün not aldığım bir mood tracker uygulaması var, ondaki kayıtlara baktım, derin temizlik yapıp gereksiz eşyaları, dosyaları, dijital ortamdaki dağınıklığı topladığım günler hep ritalin aldığım günler. hafta sonu için ajandama eklediğim hiçbir toplama, ayırma, eskiyi atma eylemini gerçekleştirmemişim, hepsini hafta içine ertelemişim.
- ilgi alanlarımı mantıklı şekilde belirleyebiliyorum. sabah 8'den gece 12'ye kadar beş milyar farklı konuya ilgi duyup uzmanlaşmak isteyebilen, aynı anda hepsine dair kaynak araştıran, web sitesi kurmaya kalkıp alan adları satın alan, olmayacak işler peşinde koşan biriyim. sonra hepsi bir kenarda çöp olarak kalıyor çünkü ertesi gün onlardan sıkılmış oluyorum. ritalin içince bu saçma sapan durum olmuyor. olsa bile mantıklı şekilde düşünüp tartıyorum ve uygulanabilir değilse siliyorum.
- ruh halim stabil hale geldi. sabah neşeli, öğlen anksiyeteli, akşam hafif depresif, gece enerjik olabiliyordum. senelerce bipolar sandılar, bir kere bile manik atak geçirmediğim halde verdiler seroquel'i, verdiler lityum'u. meğer dikkat eksikliğinde de ruh hali geçişleri oluyormuş. (okuduğum makalelere göre bipolarda bu geçişler daha yavaş gerçekleşiyor, benimkiler gün içinde hızlı oluyordu. siz yine de doktora sorun.) ritalin aldığım zaman o kadar sakinleşiyorum ki, 6 mg xanax ya da 800 mg ketiapin içtiğimde bile sabaha kadar oturan ben, ritalinden birkaç saat sonra mis gibi uyuyorum. üstelik verdiği sakinlik uyuşukluk şeklinde değil. normal bir insan olma hali. yine üzülüyorum, seviniyorum, anksiyetelerim oluyor ama her gün on defa değişmiyor ruh halim. ilk fark ettiğimde hayret ve dehşet arası bir şey yaşamıştım çünkü ritalin uyarıcı olarak geçiyor ve içince bana delice enerji vereceğini sanmıştım, acaba şener şen gibi sokaklarda koşar mıyım diye korkmuştum. tam aksine, içince dünya daha sakin oluyor, ben daha sakin oluyorum. asabiyet falan kalmıyor, saatlerce ufka bakıp içlenen şairlere dönüşüyorum. xanax'ın sakinleştiremediği beni pamuk gibi yapıyor.
- düşüncelerimi ve enerjimi doğru şekilde yönlendirebiliyorum. yukarıda bahsetmiştim; aklında bir sürü şey var ama hangisinden başlayacaksın, neyi unuttun, o öyle miydi, bu nasıldı derken stresten evin içinde volta atıyorsun ama hiçbir iş yapamıyorsun, gün bitiyor, yapmadığın işlerin verdiği pişmanlıkla bunalıyorsun. ritalini magneto'nun kaskı gibi düşünebilirsiniz, beynini dış dünyadaki dikkat dağıtıcı şeylere kapatıyor. first things first diye hepsini sıraya koyabiliyorum. insan yapacaklarını nasıl sıraya koyamaz diyorsan, al bir süre benim beynimle yaşa derim.
- iletişim konusunda daha sabırlı oldum. "geliyorum hemen" deyip aylar sonra "hah evet nerede kalmıştık" dediğim arkadaşım var. bazen birileri bir şey anlatırken o kadar tahammül edemiyorum ki, sözünü kesmeden durmak ya da ağzını kapatmamak çok zor oluyor. bu nedenle genelde telefonla konuşmak yerine yazmayı tercih ederim. okumak/yazmak sevdiğim bir uğraş olduğundan bu ikisinde sorun yaşamıyorum, dikkatim dağılsa da fark eden olmuyor çünkü konuşma gibi o an yanıtlamak zorunda değilim, istediğim zaman cevap verebiliyorum. ritalin içince konuşan insanları dinlemek çok kolay, konudan kopmadan sonuna kadar dinleyebiliyorum.
- normalde 2 saatte bitecek işi dikkatimi veremediğim için 7 saatte yaptığımdan, ritalin içince aynı işi herkes gibi 2 saatte yapabiliyorum. (bakın herkes gibi 2 saatte diyorum, yani sandığınız gibi limitless dizisi karakteri olup 30 dakikada yapmıyorsunuz.)
- basit soruları/sorunları çözerken hata yapmıyorum. ben normalde herkesin çözebileceği çok basit bir matematik sorusunu genelde çözemiyorum. 2+2-8 gibi basit olsa bile çözemiyorum çünkü 2+2'den sonrasını okumadan dürtüsel olarak laps diye cevabı işaretliyorum. hem de işaretlemezsem ölecekmişim gibi, elim kırılacakmış gibi hızlı hızlı işaretliyorum. haliyle yanlış oluyor çünkü sorunun yarısını okumaya üşenirsen ne kadarını çözebilirsin? eğitim hayatım boyunca öğretmenlerimden "bu kadar basit konuları yapamıyorsun da karmaşık soruları nasıl çözüyorsun" sorusunu duydum. soru uzun ve karmaşıksa, ilgimi çekiyorsa okuyorum ama kısa ve cazibesi yoksa bilmeden iddaa oynayan emmi gibi basıyorum rastgele yanlış kupona. salak mısın, bunu fark etmiyor muydun diyebilirsin. sıkılıyorum ya da matematik sevmiyorum sanıyordum. çünkü ilgimi çeken her şeyi sonuna kadar okuyabiliyorum. ritalin içince sonuna kadar okuyorum ve yanlışsa bile benim yanlışım oluyor. (ritalin içince her soruyu doğru çözüyorum demiyorum, öyle bir ilaç yok.)
neler olmuyor?
- bugün de dahi olamadım. kapasiten neyse onu kullanmanı sağlıyor ama üstüne ekleme yapmıyor. yapsa dükkan sizin, yemin ederim yapmıyor.
- zeka artırmıyor, borçları ödemiyor, içince sırtında kendiliğinden pelerin belirmiyor. her zamanki hayatına devam ediyorsun ama benim gibi kafası aşırı karışık biriysen sakin şekilde devam ediyorsun.
- herkes gibi oturup işini yapman gerekiyor. bir anda mistik şekilde yerinden kalkıp "haydi bakalım" diyerek kuantum fiziği öğrenmiyorsun. bunu ders çalışmak için yazdırmak isteyenler var, dikkat eksikliği olanlarda işe yarayacak ama onları ders çalışmaya motive etmeyecek. sadece ders çalışmak için masa başına oturunca dikkatinin dağılmamasını sağlayacak. "ritalin içtim etkisi olmadı, sabaha kadar pubg oynadım" diyor, neden acaba? ders çalışmaya başlasan sabaha kadar ders çalışacaktın? ben de bazı günler 2 tane ritalin içtiğim halde boş boş takılıyorum. zaten ruh halimi düzenlediği için bana her türlü iyi geliyor ama bir iş yapmak için çaba göstermezsen ritalin seni ensenden tutup masaya oturtmuyor.
gariplikler/uyarılar
- neden bilmem, her gün aynı etkiyi yaratmıyor. bunu çok araştırdım; yediğimiz yemeklerden kahve tüketimine birçok etki olabileceği söyleniyor ama kesin bilgi yok.
- kahveyle birlikte almayın. asla. alırsanız muhtemelen kalp çarpıntısı, nefes darlığı yaşayacaksınız. bana olmaz demeyin çünkü başta bana da olmamıştı.
- başlangıçta nefes alma hızını artırabiliyor, bir süre sonra geçiyor. ilaca uzun süre ara verip yeniden başladığımda yine yaşamıştım.
- bol su için. ritalinlerin etkisi devam ederken muhtemelen aşırı susamış hissedeceksiniz. ağız kuruluğunu geçiştirmeyin, su için. sonra baş ağrısı çekersiniz.
- yemek yemeyi unutabilirsiniz, unutmayın. iştahı aşırı derecede kapatıyor, birileri önüme yemek koymasa sabah 8'den akşam 7'ye kadar sadece su ve maden suyu içtiğim oldu.
- son dozu 17.00'den önce almış olun. uykunuzu kaçırabilir. bende ters etki yaratıyor ama genel uyarı bu yönde.
- nabız, tansiyon yükseliyor. bu da her gün olmuyor ama kalp sorunu olan mutlaka psikiyatrına söylesin, kardiyoloğa gitsin. beni en çok rahatsız eden kısım bu. bazen kalbim zorlanıyor gibi hissediyorum, daralıyorum. sırf bu nedenle ilacı bırakmak istiyorum ama henüz ikame bir tedavi bulamadım. (zaten sanırım bilim de bulamadı.)
- anksiyete! düzenli kullanmaya başladığım dönem anksiyetem o kadar artmıştı ki evdeki bütün kapı kollarını söktürmeyi düşündüm, hepsi aşırı ses çıkarıyordu. çıt çıksa uykumdan uyanıyordum. dikkat eksikliği sıklıkla anksiyeteyle birlikte bulunuyor(muş) ama ilacı anksiyeteyi artırıyor. doktorum bunun beklenen bir yan etki olduğunu söyledi ve buspon verdi, kullanamadım çünkü geçmeyen bulantı-ishal gibi etkileri oldu. zamanla ritalin'in anksiyete artıran etkisi geçti. anksiyete için ayrı bir ilaç almıyorum.
- ishal. çok nadir görülen yan etki olarak belirtilse de, bende ciddi seviyede ishal yapıyor. çok su içen biri olduğumdan dehidrasyon yaşamıyorum ama özellikle ritalin + kahve gibi bir çılgınlık yapacaksanız kalp ve ibs gibi sorunlarınız olmadığından emin olun. bence hiç yapmayın, kaka içinde ölebilirsiniz.
- bazen unutkanlık yaşıyorum ama ilaçtan mı, başka şeyden mi emin değilim. kan değerlerim normal. internette uzun süre ritalin kullananların bu tür sorunlar yaşadığına dair mitler var, bunu doktoruma soracağım. bazı anlarda sanki olaylar ya da konular parça parça aklımda ama birleştiremiyorum. kal geldi diyorlar ya, tam olarak bu. birkaç saniye sürse de korkutucu oluyor.
- ritalin alınca sürekli kahve içmek istiyorum. çarpıntı yapacağından içmiyorum ama nedense litrelerce içmek istiyorum. sigarayı bırakalı 3.5 yıl oldu, bir kez bile yeniden içmeyi düşünmedim ama ritalin aldığımda bazen aklıma sigara geliyor. neden sadece ritalin içince bilmiyorum. bunu da doktora soracağım. muhtemelen beyindeki etkisindendir. böyle garip bir etkisi var.
- ilacın etkisi başladığında bunu göğsümün ortasından başlayıp vücuduma yayılan bir bası/ısınma hissi şeklinde hissediyorum. kafamda kuruyor muyum acaba diye düşündüm ama biraz araştırınca birçok kişinin benzer şeyleri yaşadığını gördüm. ani gelen ürperti gibi, dalgalar halinde yayılıyor tüm vücuda. garip bir his. ilaçlı tomografi çektirenler ilacın damara verildiği andan itibaren vücuda yayılışını çok net hatırlayacaktır. aynen öyle ama bu ağırlıklı olarak göğüs kafesinde kalan versiyonu. acaba tansiyondan mı diye defalarca bunu hissettiğim an nabız ve tansiyonumu ölçtüm, çoğunda normal çıktı. zaten tansiyon ilacı aldıktan birkaç saat sonra yükseliyor.
- ritalin çekilmesi ilacın uzun süre, yüksek dozlardan sonra bir anda bırakılmasıyla oluyor. doktorun söylediği dozda kullanırsanız günün sonunda ilacın etkisinin geçmeye başladığı anları hissediyorsunuz ama "ritaliiiiiiiin" diye duvarları tırmalayıp salya akıtmıyorsunuz. sadece bazen gerginlik, bazen baş ağrısı olabiliyor. pırıl pırıl olan kafanın içi yine koşuşturup duran düşüncelerle doluyor.
- kokainle kıyaslamak saçma. doktorunuza sorun, araştırın. ha yine doktorumun söylediğine göre bunu kırıp burundan çekenler varmış, o nedenle drug abuse konusunda hassaslar. gidip "ders çalışamadım, ritalin yazın" deyince yazmıyorlar ama bunu kokain ilan etmeden önce biraz makale okuyun. en zararsız maddeyi bile kırıp bir yerinizden çekerseniz zararlıdır. boşuna kırmızı reçete-doktor kontrolü yok.
- zamanında modiodal da kullandım. bolca migren ve sinir krizi dışında faydasını görmedim. wellbutrin güzeldi ama ritalin kadar etkili değil.
- meditasyonun dikkat eksikliğine faydalı olduğu söylense de ben henüz başaramadım. aylardır deniyorum, bir iki kez yaklaştım ama meditasyonun ne olduğunu bile algılayamadım ki yapayım.
bir süre beynimin eksik, yetersiz olduğunu düşünerek kendimi hırpaladım. zekamın düşük olduğuna aşırı ikna olmuştum. bu yüzden ritalin kullanmayı olumsuz bir şey olarak gördüm, sürekli (kendimce çaktırmadan) doktorumla pazarlık yaptım. hatta bazen ukala ukala "imi tidivi itmiyir, itkisi giçici" falan dedim. doktorumun beni odasından kovmamış olması kendi ponçikliği.
hala ritalin olmadan dikkat eksikliğinden nasıl minimum seviyede etkilenirim diye araştırıyorum çünkü hayat boyu herhangi bir ilacı içme fikri hoşuma gitmiyor ama hayatımın darmadağın olması fikri daha şiddetli şekilde hoşuma gitmediğinden ilaca devam ediyorum. zaten geriye dönüp bakınca o kadar yanlış teşhis ve yanlış ilaçla bu yaşa kadar gelmiş olmam bile mucize.
benim için en büyük faydası ruh halimi düzeltmesi, beni sakinleştirmesi oldu. abartılı bir enerjiden ya da öforiden bahsetmiyorum, normal bir insan gibi sakin olmaktan bahsediyorum.
madem kitap gibi oldu;
yazarın son sözü: doktor verdiyse kullanın, düşük zekalı kenar mahalle ünlüsü gibi kırıp burnunuzdan çekmeyin, dozu aşmayın, ergen gibi sözlükte torbacı aramayın. altı üstü bir ilaç, dinozor olsa anlayacağım.
atatürk'ün sokakta pelerinle gezmesi
-
evde mi giyecekti pelerini? atam âdeta bir kudurtma makinesi.
akplilerin oylarımız çalındı algısının yıkılması
-
önemli üst edit: öncelikle başlığa sahip çıkan, paylaşan, sosyal medyada 500bin görüntülenme sayısına ulaştıran sizlere çok teşekkür ederim. bir kere daha gösterdik ki; ekşi sözlük "isterse" bu oyunu bozar! ensar vakfı'nda bozdu, ışid 2 askerimiz vahşice katlettiğinde bozdu ve 24 saat içinde bu başlığı ve yapılan manipülasyonu yarım milyon insana ulaştırdı ve bu oyunu da bozdu! az önce akp il başkanı çıkıp "sıfır oy" konusu ile ilgili açıklama yaptı. açıklamaya geçmeden önce "sıfır oy" konusu ile ilgili aktroll tayfasının yaydığı manipülasyonlara bakalım:
https://eksiup.com/ae2bacc99105
https://eksiup.com/dd7bb3fb9724
https://eksiup.com/00bc69b84452
seçim akşamı hep bir ağızdan "17410 oyumuz çalındı!" diye algıya başladılar. ancak biz bunların yalanlarını ortaya serdikçe bu rakam düştü, düştü, düştü, düştü... ve şimdi; bugün, akp il başkanı açıklamasına göre "sıfır oy" yazılan toplam oy sayısı sadece 2675 oy. bu sayı da 31186 sandığın olduğu istanbul'da sadece 15 sandığa tekabül ediyor.
yani tüm yaygarayı 2675 oy için yaptılar. şimdi buna da ağlamaya başlarlar elbette. ancak bu "sıfır oy" hatası akp kadar chp'ye de yapıldı. örneğin sadece kadıköy'de ekrem imamoğlu'na "sıfır oy" yazılıp düzeltilen oylar sonrası imamoğlu 450 oy daha kazandı. bunu da bizzat şerdil dara odabaşı açıkladı:
https://twitter.com/…ara/status/1113029382896058369
sehven yapılan bu hataların seçimin genel sonucuna hiçbir tesiri yok! ancak bunlar aktroll ordusu ile bu 2225 oyu(2675-450) seçim akşamı şişirip 17410 olarak yaymak; bu kadar oyumuz sisteme girilmedi diye algı yapmak ve farkı eritip geçersiz oylarla istanbul'a çökme planları yaptılar.
ancak bu planları ekşi sözlük bozdu!
tek tek kontrol ettik ve sıfır girildi dedikleri sandıkların sisteme doğru bir şekilde girildiğini burada hep birlikte ifşa ettik. bunu da tüm türkiye duydu ve oyunları çöktü!
hesabı da toparlarsak ve akp'nin itiraz ettiği bu 2225 oyu da başımızın gözümüzün sadakası olarak akp'ye yazsak bile istanbul'da fark 21270 oy ile ekrem imamoğlu lehine!
bu sefer yavuz hırsız ev sahibini bastıramadı! sandıkta aldığımızı masada vermedik! istanbul rantı ellerinden gittiği için kuduruyorlar! bırakın kudursunlar. biz üzerimize düşeni, gerçekleri ortaya çıkartma refleksimizi devam ettirdiğimiz sürece bunlar yalanlarında boğulacaklar.
bu oyunu bozmakta bana mesajla tutanak göndererek, özelden destek mesajı atarak, başlığa entry girerek, sosyal medyada paylaşacak yardım eden tüm yazarlara, tüm ekşi sözlük ailesine teşekkür ederim. bu zafer hepimizin arkadaşlar!
seni çok seviyorum ekşi sözlük <3
***** ***** ***** ***** *****
bu başlık altında yapılacak olandır. bu başlığı da olabildiğinde entry yazarak yukarıda tutunuz ve çevrenizle paylaşınız.
istanbul'da ekrem imamoğlu 23.495 oyla kazanınca bunlar kelimenin tam anlamıyla kudurdular. twitter'da sürekli tutanak paylaşıp duruyor, sözlükte mrtcevik isimli aktroll vasıtası ile de ak parti'nin 235.000 geçersiz oyu olması, istanbul seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiası ve istanbul'un hala cumhur'a dönebileceği gerçeği başlıkları ile algı oluşturulmak istenmekte.
şu paylaştıkları sandık tutanaklarını şimdi bir karşılaştıralım da bu aktroll tayfanın neyin peşinde olduğu açıkça ortaya çıksın.
iddia: sultanbeyli 2004 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://twitter.com/…o0_/status/1112744448012832768
gerçek: https://eksiup.com/8349ce397323
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal esentepe mh 2101 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffe6yw0aeq6fk.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8bf450f03762
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal atalar mh 1028 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffg6vxcaafgpb.jpg
gerçek: https://eksiup.com/1d58ae53b172
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bağcılar 4365 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı(tutanak her ne kadar büyükşehir değil meclis üyeliği olsa da, bunu da araştırmak için sisteme ayrıca baktım)
https://pbs.twimg.com/media/d3ffk7pxcamneow.jpg
gerçek: https://eksiup.com/d9e11cf77892
gerçek 2(belediye meclis üyeliği): https://eksiup.com/679091c53274
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 1382 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgtkawoaas_tj.jpg
gerçek: https://eksiup.com/454f3b0c3300
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 3357 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgsv4wsaeyegi.jpg
gerçek: https://eksiup.com/098fe7998292
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: maltepe 2075 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fk4jcwoayk0he.jpg
gerçek: https://eksiup.com/601746c30343
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: gaziosmanpaşa 1234 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://s2.eksiup.com/77b83aae8591.jpg
gerçek: https://eksiup.com/f7f19cd7d119
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 2194 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2fcqx0aa3gtw.jpg
gerçek: https://eksiup.com/682762fcc943
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1229 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2e3ewsay_t3j.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8a656e84a572
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1070'nolu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2f64w0amtrzv.jpg
gerçek: https://eksiup.com/53c1f4c25681
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
sosyal medyada başka tutanak vb görürsem onları da karşılaştırıp eklerim. ama beni beklemeden merak eden herkes https://sts.chp.org.tr/ adresine girip kendisi de kontrol edilebilir. yani usulsüzlük var dedikleri tutanaklar, zaten sisteme düzeltilerek girilmiş. henüz sisteme eklenmeyen ve çok konuşulan 2-3 sandığın da ıslak imzalı halleri ysk beklenmeden chp'nin kapalı devre sistemine zaten doğru bir şekilde girildi. ortada usulsüzlük falan yok. boşa ağlamayın, ekrem imamoğlu istanbul'un yeni sefiridir; biad edin!
bir dip not da mrtcevik isimli algıcı aktrolle özel olarak açayım. paylaştığı tutanaklarda ekrem imamoğlu oyları sıfır gözüküyor. örneğin bu ve bu
yani bu salağa göre chp oy çalarken kendi adayının oyunu da sıfır yazmış hagdhagdfhgahfg
bu akp'nin sosyal medya ajanslarında falan para ile tuttuğu gerizekalıların iq'su bu kadar işte.
edit1: bağcılar 1212 ile ilgili çokça mesaj geldi, başlıkta da değinenler olmuş. yetmemiş bu ağlak aktroller 1212 no'lu sandık için başlık bile açmış shdfhsgh bağcılar 1212'nin ve sosyal medyada konuşulan 2-3 sandığın değerleri chp'nin intranet(dışarıya kapalı olan ve ysk verileri ile kendi verilerini doğrudan karşılaştıran, eğer ysk verisi ile bir uyuşmazlık varsa uyarı veren) sistemine doğru olarak girildi. işin doğrusunu da ali alkan twitter'dan zaten paylaştı: https://twitter.com/…tatus/1112722870701039616?s=20
edit2: beyoğlu'nda akp'nin 4971 geçersiz oy için yaptığı itiraz, somut delil olmadığı gerekçesiyle ilçe seçim kurulu tarafından reddedildi
https://eksiup.com/fad6f4e6e248
yaşanmak istenen film ilişkisi tipi
-
before sunset - jesse & celine.
ruh ikizinle 9 senedir görüşmüyorsun ve onunla zaman geçirebilmen için sadece birkaç saatin var. böyle şeyleri seviyorum işte. zaten bu filmde garip bir hüzün vardı ne sunrise kadar masalsı ne de midnight kadar gerçekçi, tam ayarında.