• islam medeniyeti'nin yok edilmesinin sebepleri üzerinde genelde iki temel hadise üzerinde durulur.bunlar haçlı ve moğol istilalarıdır.fakat yaşanan felaketlerden hiçbiri moğol istilası kadar tahribat yaratmamıştır.cengiz han döneminde yaşamış büyük arap tarihçisi ibnü'l-esîr felaketin boyutlarını şu şekilde anlatıyordu:

    " anlatacağım olaylar o kadar korkunç ki yıllar boyunca bunu ima etmekten kaçındım.islamiyetin ve müslümanların üzerine ölümün çöktüğünü söylemek kolay değil.ah! annem keşke beni doğurmamış olsaydı veya keşke bütün bu felaketlere tanık olmadan önce ölseydim.eğer size bir gün,allah'ın adem'i yarattığı günden beri dünyanın böylesine bir afet görmediği söylenirse,buna tereddütsüz inanın çünkü kesin gerçek böyledir.tarihin en ünlü dramlarının arasında,genelde israiloğullarının nabukodonosor tarafından katli ve kudüs'ün yakılması zikredilir.fakat bu,yakınlarda meydana gelenin yanında bir hiçtir.hayır,zamanın sonuna kadar herhalde bu çapta bir felaket görülmeyecektir."

    felaketler silsilesi 1218 yılında 450 kişilik bir moğol kervanının otrar valisi inalcık tarafından kılıçtan geçirilmesi ile başladı.inalcık bu tacirlerin moğol casusları olduğunu idda ediyordu.aslında bunda doğruluk payı olabilirdi.çünkü moğolların diğer ülkelere tacir kılığında casuslar gönderdiği bilinmektedir.fakat otrar valisi inalcık bunu kervandaki altın ve gümüşleri yağmalamak için bahane etmişti.cengiz han suçluların teslimini ve malların tazminini istedi; harzemşah sultanı alaeddin bu teklifi reddettiği gibi gönderilen elçileri de öldürttü.alaeddin muhammed akli dengesi yerinde olan bir adam değildi.zaten harzemşah ordusu politika ile bölünmüş durumdaydı.türkmenler ve kıpçaklar arasında rakebet vardı.buna rağmen sultan kendini "ikinci iskender" olarak görüyordu.intikam için yanıp tutuşan moğollar 1219 yılının sonlarına doğru harizmşahlar’ın topraklarına girdi.otrar ve hucend, ardından buhara ve semerkant düştü.bu şehirler haritadan silindi.milyonlarca insan katledildi.ele geçirilen şehirlerde kedi köpek bile sağ bırakılmadı.

    bütün bu katliamlar bununla bitmedi..cengiz hanın torunları aynı yıkıma devam ettiler.kütüphaneler ve rasathaneler yakılıp yokedildi.yaşanan bu dehşet karşısındaki çaresizlik nedeni ile müslümanlar bu dünyadan ümidi kesip kendilerini ahirete verdiler.doğal olarak bilimsel düşünce gelişmedi ve bağnazlık arttı.o zamanları günümüzün suriyesi'nde yaşananlara benzetebilirsiniz.
  • otrar faciası’na yol açan mesele, hem harzemşahların hem de moğolların gözlerini doğuya, çin topraklarına dikmiş olmasıdır. cengiz han ısrarla çin’e saldırdı, çin’in zenginliklerinin tümünü istiyordu. teslim ol çağrısı yaptığı kaleler eğer cengiz han’ın ordusuna boyun eğiyorsa o kalelere dokunmuyor, ancak direniyorlar ise kaleleri yıkıp geçiyordu. en sonunda da moğollar pekin’i işgal edip çin’i fethetmeyi başaracaklardı.moğol cephesinde tüm bu zaferler kazanılırken, harzemşahlar hükümdarı sultan alaaddin muhammed’in çin’e sefer planları suya düştü. artık orta asya’da harzemşahlar için gözle görülür bir moğol tehlikesi vardı. sultan alaaddin muhammed başlarda cengiz han’a karşı ılımlı davranmaya çalıştı. bunu ise bir ticaret anlaşması ile yapmayı hedefliyordu. cengiz han ticaret anlaşmasının yararlı olacağını düşünerek bu anlaşmayı kabul etti. 1218 senesinde, büyük bir kervan hazırlayarak, mallarını harzemşahların başkenti olan harezm (gürgenç) şehrine gönderdi.harezm kentine doğru yol alan moğol kervanı, ıta valisi inalcık tarafından durduruldu. vali inalcık, kervanın içinde moğol ajanlarının olduğunu düşünüyordu. bu düşüncesi o kadar kuvvetliydi ki, kervana saldırmasına yol açtı. kervandan bazı kişileri idam ettirtti, kervanın tamamına el koydu. cengiz han yapacağı bir ticaret anlaşmasının buralara varabileceğini öngörememişti. beklenmedik bir durumdu. elçilerini derhal sultan alaaddin muhammed’in huzuruna yolladı. sultan’dan isteği vali inalcık’ın kendisine teslim edilmesi ve doğan zararın tazmin edilmesiydi. sultan alaaddin ise moğol hükümdarı cengiz han’ın gücünü azımsıyordu. kendisinin ve devletinin moğollardan daha güçlü olduğunu düşünüyor, onların üstesinden gelebileceğine inanıyordu. bu nedenle fevri bir davranışta bulundu. cengiz han’ın gönderdiği moğol baş elçisinin kellesini uçurttu, diğer elçilerin ise yüzlerini yakıp kelle ile elçileri cengiz han’a geri gönderdi. ancak bu vahşi hareketin bedeli çok ağır olacaktı.

    cengiz han bu hakareti karşılıksız bırakmayacaktı. 200.000 kişilik ordusuyla beraber otrar vadisi’ne geldi. otrar faciası olarak tarihe geçen bu olay, korkunç şekilde yaşandı. cengiz han tüm askeri gücü ile otrar’a saldırdı ve beş ay boyunca şehri kuşattı. bu beş ayın sonunda vali inalcık, moğolların eline esir düştü. cengiz han’ın emriyle vali başından kaynar gümüş dökülerek infaz edildi.
  • belki de hakikaten kervanda moğol casusları vardı. zira o dönem casus ağı çok güçlüydü ve tüccarlar da yer yer bu görev için kullanılıyordu. tüccarlar bir sürü diyar geziyor, hanlarda kervansaraylarda kalıyor, şehirlere girip çıkıp, şehrin önde geleninden dilencisine kadar bir dolu insanla görüşebiliyorlardı. askeri sivil siyasi bir sürü bilgiyi tek bir defada edinebiliyorlardı. ayrıca bana kalırsa cengiz zaten bir gün harzem'e dalacaktı, inalcık bunu erkene aldı.
hesabın var mı? giriş yap