aynı isimde "reminiscence (film)" başlığı da var
  • lacrimas profundere'in memorandum albümünden bi $arkı.

    tears are in you
    for me my...
    somehow restless
    annoying
    peacefully, to all
    for our time
    feeling
    could it be, you
    the past is all what we will
    become, to enthrone everything
    what will be, to flow in nothing
    and if there is a god, everyone
    would be just a rememberance
    for him, not to forget life...
  • nişantaşı'nda bir adet şubesi bulunan meşhur ve oldukça kazık gümüş takı, aksesuar dükkanı.
  • her dinlediğimde anathema'nın bir şarkısını çağrıştıran (bkz: a dying wish) gaz lacrimas profundere şarkısı.
  • ing. yadigar
  • reminiscence şudur: çocukluktan, anadan babadan, okunan kitaplardan, dinlenen şarkılardan, izlenen filmlerden edinilen bir bilgi birikimi vardır ve bazı nesneler, durumlar v.b için o şeye dair kategorize edilmiş sözcükler yığını durmamacasına kafada savrulur durur. bir gün bir şeyi açıklamaya çalıştığınızda, yapacağınız tanım bir yerlerden duyup ettikleriniz olabilir, çok normaldir. sözlükte sık sık başa gelebilir, rastlanabilir. ancak sanatçı için kahır sebebidir. deyimler ve atasözleri bu kalıpların toplumsallaşmış halleridir.
  • rengarenk boncuklari, taslari, kristalleri bir araya getirip cok sik aksesuarlara donusturen marka.
  • evet güzel tasarımları vardır bu bijoux markasının fakat gümüş bile olmayan bir küpeye 735 ytl gibi ücretler talep ederek komik olabilmektedir. bu kadar parayı verecek adam nişantaşı'nda 50m kadar ötedeki tiffany'e uğrasa çok daha mantıklı bir iş yapmış olacaktır.
  • türkçesi anımsamak olarak öneri getirilmiş terim.
  • teru'nun bestelediği muhteşem enstrümantal versailles şarkısı. daha uzun olsaydı da tadına iyice doyulsaydı pek leziz olurdu aslında.
hesabın var mı? giriş yap