• zayıf bir mum ışığında, soğuk bir odada, solgun yüzlü, hasta, çirkin bir amalia kalıyor geride nedense akılda. yüzünde renklerin dans ettiği angiolina değil.
  • kelime anlamı yaşlılık. italo svevo nun müthiş eseri.
  • italo svevo'nun ikinci romanıdır. bu roman da ilgi görmeyince svevo küsmüş ve yirmi beş yıl boyunca hiçbir şey yazmamış. la coscienza di zeno ile gelen büyük başarı bu romanı da tekrar sahneye çıkarmış ve birçok eleştirmen senilita'yı yazarın başyapıtı saymış.
  • çok zorladım ama nadir olarak yarıda bıraktığım kitaplardan birisi oldu.
  • svevo nun, kendine özgü, hem ciddi hem de alaycı üslubu iş başında. gülünç olanla acıklı olanın farkının bakılan yer* olduğunu işaret etmiş bu kez. e o zaman arkaya doğru ilerleyelim madem.
  • albert camus un yabancisi gibi, finalde yapiyor asil etkiyi. zaman zaman kendi yasadiklarini yazmis diye dusunmeden edemedim cunku bir asigin yasadigi ruh hali ve gelgitler bu kadar iyi anlatilamaz. yasamoykusuyle de paralellikler buluyorsunuz zaman zaman...
  • tüm yalnızlığına ve iç buhranlarına rağmen kibar ve naif kalan sonra da sessizce yitip giden amalia'nın hikayesi yürek burkuyor.
  • svevo'nun acı nasıl anlatılır dersi verdiği kitabı.

    eğlenmeyi bilmeyen emilio ile yaşamayı bilmeyen kızkardeşi amalia'nın kahredici hikayesine dahil olan bir kaç yancının yaşama ve eğlenme biçimleri tartışılır.

    aylak adam baskısı kitap kapağındaki resim o kadar benzer ki bu iki kardeşe, sanki svevo resmi önceden görüp üzerine bu romanı yazmış gibi.
  • "bu parkı da hemen tanıyorum. sanilita* romanındaki genç, güzel ve yoksul kızın evini hemen buralarda anlatıyordu. ada'yı unutmaya ve karısına dayanmasına yardım eden genç kadın da bu parkın karşısındaki sokaklardan birinde oturmuyor muydu." tezer özlü - yaşamın ucuna yolculuk
hesabın var mı? giriş yap