*

  • buddy holly'nin muzik tarihinde cok onemli yeri olan bir sarkisi. ayrica beatles'a* ait bir coveri da vardir. insanda soyleme istegi uyandirir.
  • sözlerini de yazayım da tam olsun bari:

    well, that'll be the day when you say goodbye
    yes, that'll be the day when you make me cry
    you say you're gonna leave, you know it's a lie
    'cause that'll be the day when i die

    well, you give me all your loving and your turtle doving
    all your hugs and kisses and your money too
    well, you know you love me baby, until you tell me, maybe,
    that some day, well i'll be through

    well, that'll be the day when you say goodbye
    yes, that'll be the day when you make me cry
    you say you're gonna leave, you know it's a lie
    'cause that'll be the day when i die

    well, when cupid shot his dart he shot it at your heart
    so if we ever part then i'll leave you
    you sit and hold me and you tell me boldly
    that some day, well i'll be blue

    well that'll be the day when you say goodbye
    yes, that'll be the day when you make me cry
    you say you're gonna leave, you know it's a lie
    'cause that'll be the day when i die

    well, that'll be the day (x4)
  • don maclean'in american pie sarkisinda this will be the day that i die diyerek atifta bulundugu 50'lerin sonundan buddy holly klasigi..
  • gregory darling in soyledigi sarki. sozleri:

    that'll be the day
    when you would come to notice me
    i would be amazed if you'd feel what i feel
    if there could be a way
    where we would come to realize
    the game is all a maze we play
    we'd be free to recognize
    that i

    haven't got the faintest notion
    what makes you high
    ya haven't got a clue what makes me
    break down inside

    that'll be the day
    when i would come to sympathize
    for i would be a fake to pretend
    that i know what's on your mind
    for i am so confused about the words i wanna say
    oh they always sound abused
    feel i'm walking on a bridge that will give way
    'cause i

    haven't got the faintest notion
    what makes you high
    ya haven't got a clue what makes me
    break down inside
    that'll be the day
    that'll be the day

    we are not the same
    no matter how we try to be
    we should never blame ourselves for the
    different ways we see
    'cause we

    haven't got the faintest notion
    what makes us high
    we haven't got a clue what makes us
    break down inside
    that'll be the day
    that'll be the day
    that'll be the day
  • the crickets'ın 27 kasım 1957 tarihli debut albümü the ''chirping'' crickets'ın b yüzünün açılış parçası. her şeyiyle şahane, her şeyiyle eşsiz bir eser; 50'lerin en önemli ve akılda kalan işlerinden. iddialı bir ifadeyle popüler müzik tarihinde yeri olan, bir şeyleri değiştirmiş, bir şeyleri başlatmış parçalardan biri olarak kabul edilmektedir ki öyledir de.

    aynı zamanda grubun 2. singleı. b yüzünde i'm looking for someone to love bulunmaktadır. (1957, mayıs)

    aynı zamanda buddy holly'nin kendi adıyla yayımlanan, b yüzünde rock around with ollie vee olan bir başka single. (1957, eylül)

    şarkının çok şahane bir hikâyesi vardır(sahne kararır):

    sene 1955. buddy holly, teksas-lubbocklu bir genç ve henüz 19 yaşında. o dönemin trendi rockabilly ve rock'n'roll ile kasıp kavrulan bir genç. ve ismi de buddy holly değil, buddy holley. -ailesi kendisine buddy diye seslenirmiş, holley ise zaten soyismi*- arkadaşları jerry allison* ve joe b. mauldin* ile bir de sevimli bir rock'n'roll-rockabilly grubundadır, çılgın gibi müzik yapmaktadırlar.

    bu esnada mississipi-tupelolu bir başka genç olan elvis, çoktan keşfedilmiştir sam phillips ve sun records tarafından, 1954 senesinde 6 tane single yayımlamış, yavaş yavaş ortalığı kavurmaya başlamıştır bile. elvis büyük bir silahtır sun records için; agresif duruşu ve enerjisi zaten o dönemde bir çığır açmıştır falan. 1955 senesinde turneye çıkartılır elvis; abd'de pek çok eyalet gezer. teksas da bu eyaletlerden birisidir elbet.

    elvis, teksas'ı fethederken; iki önemli ismi de derinden etkileyecektir: buddy holly ve roy orbison. birisi lubbocklu, ötekisi ise vernon, wilbargerlı olan bu iki yaşıt gencin ortak özelliği müziktir; ve ikisi de elvis presley'den çok etkilenmiştir! sahnedeki o agresif-enerji dolu duruş, gerçek bir star havası, dans etmesi ve en önemlisi müziği. ikisi de elvis'in etkisiyle kolları sıvayacaktır esaslı şekilde.

    her neyse, buddy holley akranı ve ilerideki dostu roy orbison ile hemen hemen aynı zamanlarda, elvis presley'i sahnede görüp belki kıskanmış, belki hayran kalmıştır. fakat çok etkilendiği ve onun gibi olmayı arzuladığı kesindir. bu sebeple arkadaşlarına sürekli baskı yapmaktadır, ''hit şarkı yapıp meşhur olmamız gerek.'' minvalli. zira elvis'inkisi aynı zamanda american dreamdir. (çoğu elvis yazarı, elvis'in o yaşta ve o konumdan meşhur olmasını american dream olarak tarif eder; toplumda yarattığı etkiler de biraz da bu yöndedir o dönemde) buddy holly, hit şarkı yapıp patlama yaratmayı düşünmektedir, ya da en azından meşhur olmayı istemektedir. ya da sadece müziğini yapmak istemektedir.*

    grubuyla beraber çeşitli yerlerde sahne alırlar, dikkatleri çeker ve decca records ile anlaşır 1956 şubatı'nda. fakat zannediyorum anlaşmayı kendi adıyla yapar, zira sonraki kayıtlarda the crickets tayfasından sadece jerry allison vardır ve şarkılar buddy holly adına kredili olacaktır. kontrata isminin buddy holly olarak yazılması sonucu artık buddy holly oluvermiştir bu arada da.

    artık buddy holly sadece şarkı yapmayı düşünmektedir, zaten plak şirketince kabul görebilmesi için de hit şarkı yapıp önce şirketi tatmin etmesi şarttır. yine böyle düşündüğü zamanların birinde, 1956 martı'nda vizyona giren western filmi the searchers'a gider. başrolünde john wayne'in oynadığı filmde, john wayne'in sürekli tekrarladığı bir replik vardır: that'll be the day. bu repliği, john wayne abimiz filmde kendisine olması öngörülen herhangi bir olay söylendiğinde, o ihtimale burun kıvırmak için kullanmaktaymış. (güncel karşılığı inş cnm ya olabilir sanırım.)

    işte, filmden çıktıkları gün; buddy holly yine arkadaşlarına baskı yapmakta, dert yanmaktadır; hit hit diye... hayal kurmaktadır güzel günler için, masumane konuşmaktadır; tam bu anda jerry allison cevabı yapıştırır john wayne'i taklit ederek: that'll be the day!

    buddy holly buradan kapmıştır artık olayı: oturur, uğraşır ve that'll be the day'i besteler tüm güzelliğiyle. -hayır, şarkıya güzel demek istedim- (jerry de her durumda fena taşak geçmiş, orası ayrı)

    sonrasında decca records ile kayıtlara başlar buddy holly; blue days, black nights ve modern don juan gibi en erken dönem buddy holly besteleri kaydedilmiştir zaten. ardından bu yeni buddy holly bestesine de el atılır, that'll be the day de kaydedilir. prodüktör olarak owen bradley'in görev aldığı bu kayıtlar, buddy holly için de bir audition niteliğindedir; başarısızlık durumunda -ki başarı olarak piyasada yayımlanan bir-iki en fazla üç singleın listelerdeki durumu ölçüt alınır- ise anlaşma bozulur. (bu genel durumu çok iyi bilen sanatçılar da singlelarda en az bir tane patlama beklerler, bu sadece ticarî bir durum değildir, sanatçı için de sanatının devam edebilmesi meselesidir)

    nitekim iki single yayımlanır decca tarafından: blue days, black nights ve modern don juan. ikisi de iş yapmaz, decca records da buddy holly ile yolları ayırır. yapılan anlaşma gereği, buddy holly 1956 senesine ait bu kayıtları 5 yıl süreyle yeniden kaydedemeyecektir de. bu kayıtlar elbette ki decca records arşivlerinde saklanacaktır; piyasada tek nüshaları olacaktır ki ilerde kimse hacılamasın bunları.

    sonrasında buddy holly norman petty'i menajeri olarak tutar, ekibi ile beraber kayıtlara başlarlar. that'll be the day de ikinci defa bu aşamada kaydedilir, norman petty aynı zamanda prodüktördür. fakat buddy holly sözünü ettiğimiz maddeden dolayı çekinmektedir elbet: sorun, şarkının buddy holly-jerry allison-norman petty adına kredilenmiş olması ve kaydın buddy holly adıyla değil, the crickets adına kaydedilmiş olmasıyla halledilir. (oysa çalgılarda the crickets kadrosundan sadece bizim taşakçı oğlan jerry vardır)

    1957 mayısında, that'll be the day; b yüzünde i'm looking for someone to love olduğu vaziyette brunswick etiketiyle tüm müzik marketlerde yerini alır. ve çok kısa sürede patlama yapar: hem abd'de, hem de britanya'da listebaşıdır artık. buddy holly, kendisiyle geçilen ince dalgadan çok daha ince bir ayarla bir destan yazmış; sparta prag'ı, sparta'da yenmiştir tabiri câizse.

    ardından decca records, ''noluyo lan?!'' nidalarıyla elindeki 1956'da buddy holly ile kaydettiği kaydı, b yüzünde rock around with ollie vee olacak şekilde yayımlar; elindeki haklara dayanarak. elbette burada anlaşma yaptığı buddy holly ismini kullanarak yayımlar şarkıyı; böylelikle buddy holly farkında olmadan hem grubuyla hem de solo takılan müzisyen edasında iki koldan müzik kariyerini başlatmış ve devam ettirmiş olur. (yalnız decca'nın çıkardığı single yine satmaz,yine başarısız olur)

    ''oh olsun decca'ya, kazanamasın kâfirler!'' diyorsanız fena hâlde yanılıyorsunuz, zira kazanan her durumda decca oluyor: brunswick, decca'ya bağlı çalışan bir kuruluş çünkü.

    işte, iki farklı versiyonu vardır şarkının; ve ikisi de birbirinden güzeldir bence:

    1956 versiyonu, daha country tınılı, yavaş bir kayıt. orijinal kayıt, vokal zaman zaman ritmi kaçırsa da; orijinal olması en önemli özelliği. ve buddy holly yavaş olmasından mütevellit liam gallaghervâri şekilde ağzını yayarak söylüyor, peggy sue'da gördüğümüz kesik kesik söyleme hoşluğunu epey kullanıyor. doğal, sıcak. (bu hâlini 1958 tarihli that'll be the day albümünde dinleyebilirsiniz)

    1957 versiyonu ise daha hızlı, daha pürüzsüz ve üzerinde çalışıldığı belli. giriş riffinin netliğinden anlayabiliyoruz bunu. daha rock'n'roll kokan bir kayıt: şarkı hızlandırılmış ve geri vokallerle bezenmiş. bu özellikler güzelleştirmiş şarkıyı. vokallerin üzerinde epey çalışılmış, buddy holly nefesini daha kolay ayarlayabilmiş mesela. sonundaki guguk sesi de ayrı şeker. (bu hâlini the ''chirping'' crickets'tan dinleyebilirsiniz)

    her hâli başka güzel, her şekli ayrı hoş bir şarkı bu. fakat solosu başka güzel, içinde blues var, rock'n'roll var: içinde 60'lar var bu solonun. sizi alıp götüren, şahane bir solo bu; şarkıya o kadar güzel uymuş ki, o kadar güzel. enfes.

    şarkı ile buddy holly, elvis'i sahnede izleyen hırslı buddy holley'in rüyasını da gerçekleştirmiş oldu esasen.

    kim derdi ki bu genç, 2 yıl sonra korkunç şekilde yitip gidecek bu dünyadan; sesi hâlâ şimdiymiş gibi capcanlı ve hayat dolu çınlarken: ''that'll be the day when i die'' ...

    (bkz: the day the music died)
  • buddy holly'ye ve rock ‘n’ roll'un doğuşuna odaklanacak olan drama filmi projesi mario van peebles tarafından yönetilecek.
hesabın var mı? giriş yap