• atatürk döneminde türkiye'ye gelen bilim insanlarından biridir. şöyle de hüzünlü bir öyküsü var

    "tarihin arka odasi

    gizli mezarlık kararnamesi hocaların hocasını vurdu

    ‘‘hocaların hocası’’ denen traugott fuchs almanya'dan istanbul'a 1934'te gelmiş, 63 yıl boyunca binlerce öğrenci yetiştirmişti ve türkiye, ona olan şükran borcunu çok güzel ödedi: hastahanede rehin kaldı, 21 haziran'da öldü ve rumelihisarı'na gömülme isteği bile yerine getirilmedi...

    traugott fuchs, tam 63 yıldan beri türkiye'de yaşıyordu... alman’dı, yahudi olmamasına rağmen hitler'in iktidara gelmesi üzerine memleketinden ayrılıp türkiye'ye yerleşmiş, atatürk'ün üniversite reformunda yer almıştı...

    1934'te istanbul üniversitesi'nde alman edebiyatı bölümünün kurulmasına öncülük etti, 1978'e kadar burada ders verdi, binlerce öğrenci yetiştirdi, ‘‘hocaların hocası’’ diye tanındı... 1943’te robert kolej'de alman ve fransız edebiyatı öğretmeye başladı... kolej, sonraları boğaziçi üniversitesi'ne çevrilince, 1983'e kadar hocalığa devam etti... o sene emekli oldu ama üniversite çevresinden kopamadı, rumelihisarı'nda bir eve taşındı; kültür, sanat ve bilim çevreleriyle içiçe yaşadı...

    türkiye'yi vatanı kabul etmişti... eserlerini burada vermiş, öğrencilerinin profesör olduklarını görmüş, hatta arada resim sergileri açmıştı ve mutluydu... ama mutluluğu günün birinde boğaziçi üniversitesi'nin öğretmenler yemekhanesinde noktalanıverdi...

    paradan hiç anlamamış, 63 yıl boyunca sigortasız ve emeklilik hakkı olmadan çalıştığını farketmemişti... mali vaziyeti, emekliliğinden sonra daha da bozuldu... yemeklerini boğaziçi üniversitesi'nin öğretmenler yemekhanesinde tenzilâtlı tarifeden yiyordu... fuchs'a, bir pazar günü bayat yemek verdiler, zehirlendi, yediklerini çıkartmaya çalışırken beyin kanaması geçirdi... özel bir hastahaneye kaldırıldı, klinik masrafları 10 bin markı geçince rehin kaldı ve yakınları yıllarını verdiği boğaziçi üniversitesi'nden yardım istediler... üniversite ‘‘paramız yok’’ dedi, boğaziçi'nin mezunlar derneği de aynı cevabı verdi... fuchs'u rehinden istanbul'daki alman protestan cemaati kurtardı: kendi aralarında para toplayıp hastahaneden çıkarttılar, üniversitenin revirine yatırdılar ama üç gün sonra revirden de kapı dışarı edildi...

    yakınlarının yapabileceği tek iş kalmıştı: almanya'dan yardım istemek... yaşlı hocayı, 60 küsur sene önce terkettiği anavatanından emekli aylığı istemeye güç belâ ikna ettiler... işlemler yapıldı ve almanya hemen aylık bağladı fuchs'a... ‘‘hocaların hocası’’, maaşının büyük kısmını vermesi karşılığında, istanbul'daki avusturya hastahanesi'nde bir odaya yerleştirildi ve 21 haziran günü hastahanede kitaplarının arasında can verdi...

    fuchs, asıl macerayı ölümünden sonra yaşadı... yıllarını geçirdiği rumelihisarı'na, aşiyan mezarlığı'na defnedilmeyi vasiyet etmişti... mezarlıkta sadece müslümanlar'ın değil, gayrımüslimlere mahsus de vardı... kendisi gibi istanbul üniversitesi'nin kuruluşunda çalışan ve senelerini türkiye'ye veren zooloji profesörü kosswig'le dr. frank gibi alman hocalar da orada yatıyordu...

    defin koşuşturması dostlarından biri, boğaziçi üniversitesi'nden prof. süheyla artemel'e düştü... mezarlıklar müdürlüğü önce ‘‘tamam, gömebilirsiniz’’ dedi ama resmi izin bir türlü gelmedi... yetkililer, ağızlarındaki baklayı birkaç gün sonra çıkarttılar: belediye sessiz sadasız hazırladığı bir genelgeyi 1 ocak 1997'de yürürlüğe koymuş, gayrımüslimlerin müslümanlarla aynı mezarlığa gömülmesini yasaklamıştı...

    fuchs'un cenazesi günlerce buzhanede bekledi ve nihayet feriköy'deki protestan mezarlığına defnedildi...

    ‘‘osmanlı hoşgörüsü’’nü dillerinden düşürmeyenler, türkiye'de tam 63 yıl ilim dağıtan ‘‘hocaların hocası’’na, işte böyle bir akıbeti reva gördüler..."

    http://arama.hurriyet.com.tr/…vnews.aspx?id=-254855
  • sevgili hocam prof. dr. süheyla artemel tarafından 2001 yılında başlatılan, yeditepe üniversite, boğaziçi üniversitesi ve istanbul tarih vakfı'nın ortak olarak destek verdiği bir proje ile fuchs'un arşivini düzenlemeye çalışılmaktadır. arşiv, boğaziçi üniversitesinde yer almaktadır. projenin ismi: "the correspondence and works of traugott fuchs" (traugott fuchs'un mektupları ve çalışmaları).

    bir diğer proje yine prof. artemel tarafından 2007 tarihinde başlatılmıştır. bu projenin ismiyse: "bonded by exile: traugott fuchs and the german emigré scholars and artists of the second world war" (sürgün ile sınırlandırılmış: traugott fuchs ve ikinci dünya savaş'ının alman göçmen sanatçıları ve akademisyenleri).

    (ekleme)
    traugott fuchs arşivinin online kataloğu için (bkz: http://issuu.com/…nmeryemrosita/docs/fuchscatalogue)
  • alman filolog prof. dr. traugott fuchs iki vasiyette bulunmuştu:

    "beni istanbul'da defnedin, eserlerim de türkiye'de kalsın, bir sergide teşhir edilsin."
  • traugott fuchs, 1934 yılında nazi rejimine muhalif olduğu için almanya'yı terk eden entelektüellerden biri. alman filolog erich auerbach'tan gelen ve kendisini istanbul üniversitesi'nde kurdukları romanistik dilleri ve edebiyatı bölümü'ne davet eden teklifi kabul ederek istanbul'a gelmiş. bu durumu kendi cümleleriyle şöyle anlatıyor: “hiç tereddüt etmeden bu çağrıyı kabul edip onun peşinden gittim çünkü bu nazilerle hiçbir uzlaşmaya girmeden özgür olmak için bir imkândı. hitler başta olduğu sürece geri gelmek gibi bir niyetim yoktu. dünyanın sonuna, muhtemelen güney afrika'ya bile giderdim.”
hesabın var mı? giriş yap