ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
0534 249 55 30
-
sahibinin adını özcan olduğunu belirttiği numara. sordum, ne tacizi abi dedi. bu sözlük nerede satılıyor dedi. tamam özcan dedim, tanımadığın numaralar arayıp sana kim olduğunu sorarsa cevap verme dedim. teşekkür edip kapattı. sözlüğü de mutlaka bulup alacağını söyledi.
çalışma hayatının tek cümlelik özeti
-
zaten kısıtlı olan zamanınızı satıp, karşılığında para aldığınız dünya
justin bieber'a benzemek için ameliyat olmak
-
100.000 dolar vererek kendini vj bülent'e benzetmiş.
30 yaşında bekar kadın
-
27 yaşında iken evli ama mutsuz, 30 yaşında iken bekar ama mutlu bir kadın olarak gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki :
mutluluk denen olgu; medeni durumdan, yaştan, kariyerden ve/veya diğer kağıt üzerine yazıp delillendirebileceğiniz tüm faktörlerden bağımsız olduğundan, halet-i ruhiyesi genellemelerle anlaşılamayacak kadındır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ben allah'ın 'a' sını küçük
yazmaktan korkuyorum, adam kalkmış allah yok diyor. lükse bak amk
filistin'in ermeni soykırımı anısına pul çıkarması
derdini kimseyle paylaşmayan insan
-
"kimseye etmem şikayet,
ağlarım ben halime..."
birilerine anlatınca sorunlar çözülmüyor maalesef. bana en çok dokunan ise anlattığın insanın bunu pek de önemsememesi...aslında haklı, herkesin derdi sıkıntısı var, daha da gerçek ve acı olanı ise artık insanlar başkalarının üzüntülerini umursamayacak kadar bencil, siz size göre çok büyük kırgınlıklarınızdan bahsederken o içten içe yarın işe giderken ne giyeceğini veya arabasını yıkatması gerektiğini düşünüyor olabilir. öyle donuk bakıyor ki insanlar, sesin tonu yavaş yavaş düşüp amaan neyse öyle işte diye konuyu kapatma ihtiyacı duyuyorum çoğu zaman.
ama durun, beterin beteri vardır. bir insanın mutsuzluğundan mutluluk duyan insanlar gördüm. insanın içini kanatan yaşanmışlıkları ışıltılar saçarak dinleyen insanlar.
şu dünyada 7 milyar insan var ama yalnız kalmamak neredeyse imkansız.
kürtajla öldürülen bebeğin günlüğü
-
antropomorfik aklın ürettiği bir masal. bunun olumlu tarafı empati yapabilmeyi sağlaması elbette de, malesef böyle zırvalamalara da yol açabiliyor.
bir kuş tarafından yenmekte olan ağaç tohumunun hikayesini yazacağım ben de. yanyana iyi giderler.
hayır, şu çakma vicdanınızı;
- zor maddi koşullarda çocuğunu yaşatmaya çalışan aile,
- istemediği bir çocuğu büyütmek zorunda kalan anne,
- korunmaktan aciz bir yaşta çocuk sahibi olmak zorunda kalıp bütün hayalleri yıkılan genç insanlar,
gibi,
gerçekten karşılığı olan konularda da kullanmayı deneseniz diyorum. he gülüm?
(bkz: körü körüne inanç)
edit:
(bkz: başlığın başa kalması)
23 mayıs 2021 atilla peker'in gözaltına alınması
-
ooo ülkede savcılar varmış. hukuk işliyor ne mutlu hepimize. sistemin bu kadar hızlı işlemesi ise bana çok güven veriyor ülkem adına. gelecek adına umut doldum.
8 milyon üyesi olan partiye gidici demek
-
kızılayda sıra beklerken iki türbanlı çalışan birbirine girmişti. "ben akp üyesiyim seni attıracağım." diye tehdit ediyordu biri diğerini.
iş adamları ihalelerde öne geçmek için, çalışanlar yükselmek için üye oldu partiye.
aynı zamanda akademik hospital'da da çalışan tanınmış bir doktor, bir yakınımızı pendik devlet hastanesine yatırmak istediğimizde "akp üyesi misiniz?" diye sormuştu. değilsek olmazmış.
yani hastanız varsa iyi bir hastaneye yatırmak için de gerekiyor akp üyeliği. böyle olunca desteklemediği partiye zoraki üye olan bir sürü insan oluyor.
sürü karpuzu sıyırınca kabuğun üstünde bir tane karınca kalmıyor. doğada akp'lilerin durumuna daha çok benzeyen örnekler de var tabi. yemek vakti midemi bulandırmak istemiyorum.
hesap istemek yerine kasaya giden varoş müşteri
-
benim bu. elimden geldiğince hesabı kasada öderim. hoşuma gitmiyor hesap istemek garsondan. 10 liralık hesaba "pardon hesap lütfen" mi dicem. dük müyüm ben aq? efendi gibi kasada hesabımı öderim bahşiş verceksem orda "üstü kalsın" der çeker giderim. şova gerek yok.