hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.

  • bilgisayarı kapatırken eskimesin diye mouse, klavye, monitör vs. tüm fişlerini ayrı ayrı söküp paketlemek. her açışta tekrar bilgisayarı kurmak. bunun üstüne mallık yoktur sanırım.

  • tabi canim ,sen sirf ehliyet aldin diye istedigin herkesi oldurme hakkina her zaman sahip olmak zorundasin.

    ne duzeyde sacmaladigini idrak etmekten uzak bir yazari onumuze koyan baslik.

  • asıl ilginç olan kıllı koları değil parmaklarına oje sürmesidir bana göre. zira oje parmağa değil tırnağa sürülür.
    türkçe konuşmaktan aciz tiplerin diline sakız olmasın. kollarına ağda yapsın, ojelerini de tırnağına sürsün.

  • benim icin umut bi mizahcidan ziyade biraz felsefeci en cok da bi sosyolog. hayatimdaki en buyuk hayallerimden birisi nuri bilge ceylan'la birlikte film yapmalari. bana bu hayali kurduran sey her ikisinin de dostoyevski'de de vucut bulmus iyi ve kotu kavramlari uzerinde determinist yargilayciliktan uzak durmalari ve bu ikisinin insanin icinde degisik dozlarda bulundugunu onkabul etmislikleri (anlatmalari demiyorum zira boyle bir dertleri de pek yok) bu entryde uzerinde durmak istedigim konu ise daha once de hakkinda baslik acilan umut-varos iliskisi uzerine yapilan tartismalar.

    ben umut'u varos olarak degil metropolun kenar mahalle cocugunu/insanini anlatan bir anlatici olarak goruyorum. kenar mahalle cocugu, buyuk bir sehirde dogmus veya erken yasta oraya goc etmistir ve ailesinin bavulunda anadolu'nun karakteristigini tasimaktadir. buyudugu mahalle de buram buram anadolu kokar. fakirlik, muhafazakarlik, kabalik gibi unsurlar vardir bu mahallede ve bavulda. ancak bu kenar mahalle cocugu (tabi burada mahalledeki her cocugu kastetmiyorum, bir sekilde ufku mahallenin otesine tasabilenlerden bahsediyorum) mahallenin otesine cesitli vesilelerle cikar.

    mesela ben izmir'de kenar mahallede yasarken ortaokulu ve liseyi alsancak'ta okudum. bu anlamda dersane muessesesi de mahallenin disina cikmak icin bizim jenerasyon icin vesile olmustur. umut tarzi kenar mahalle cocugu, mahalle ve kendisine ugrak noktasi yaptigi sehir merkezi arasinda bir arada kalmislik yasar. ancak surekli surette kenardan merkeze dogru egilimlidir. (buna center ile periphery arasinda kalan semi periphery de diyebiliriz) sehre tutunmaya calisir ve tutunur.

    varos nitelemesine karsi cikisimin nedeni de bu. varos, metropol kulturune/normlarina uyum gosterememe, tutunamama ve geri kalmisliktan siyrilamayip dejenere olma durumudur. umut ise metropole kizar ancak; ona egreti ama kararli bir sekilde tutunur. kendi karikaturuyle anlatmak gerekirse sehir onun icin ilkokulda sinir olunan ama kanka olunmak istenen zengin sarisin cocuktur.

    umut'u sevmenin mizah anlayisindan cok benzer sosyokulturel seruveni yasamislikla alakasi oldugunu dusunuyorum. facebook'taki kadin anam grubuna (genelde az bilinen karikaturlerin paylasildigi) ilgi gosteren insanlarin bu anlamda onemli bi benzerlik gosterdiklerini gozluyorum.

  • yoğurdun lezzeti tuzun belirli bir aralıkta olmasını gerektirir. ayran yapmaya çalışırken kattığın su ile yoğurdu seyrelttiğin için oranı yakalamak için biraz tuz ilavesi yapman gerekir. bu kadar basit. biraz düşüünsen çok basit aslında. basit, basit, basit!

    edit: yeni gördüm. sodyum klorür'den başka tuz bilmeyen laf atmaya kalkmış. ne desem bilemedim.

    yıllar sonra gelen edit: ara ara oylanıyor bu entry. kendini unutturmuyor. süt, yoğurt, ayran ilişkisinde tuzun yeri üzerine hangi tuzlardan bahsedildiğine dair bir şeyler paylaşayım.

    "süt tuzları: sütteki tüm metal iyonlarını, organik ve inorganik anyonları kapsar. bu tanıma göre iyonize gruplar içeren ve katyonlarla tuz benzeri bileşikler içeren süt proteinleri de girebilir.

    süt tuzlarının büyük bir kısmı serum içerisinde çözünmüş halde, bir kısmı da kolloidal halde veya yağ globüllerine absorbe edilmiş halde bulunur.

    mineral maddeler sütte klor, flor, fosfor asidi, kükürt asidi, limon asidi gibi anyonlarla bileşik oluştururlar. katyon ve anyonların karşılıklı etkileriyle sütün tuz sistemi oluşur. minerallerin toplam miktarı oldukça sabittir. çok az orandaki değişiklik bile tuz sisteminde önemli kabul edilir. diğer süt bileşenleri gibi tuzlar da kandan meydana gelir. ancak filtre sistemi nedeniyle ikisi arasında miktarsal farklılık vardır.
    iyonlar önem sıralarına göre aşağıdaki gibidir.

    makro elementler :
    katyon ( na+, k+, ca++, mg++)
    anyon (cl-, po4-, so4-, hco3- sitrat iyonları)

    iz elementler :
    katyon (fe++, rb++, zn++, li+, cu++, ba++, co++, pb++, al+++, mo++, sn++, ct++, sr++, ti+++, mn++, ag+, v+++)
    anyon (f-, j-, br-, b, si, se )

    süt tuzlarının miktarları (mg/l)

    sodyum - 500
    potasyum - 1450
    kalsiyum - 1200
    magnezyum - 130
    toplam fosfor - 950
    inorganik fosfor - 750
    klorid - 1000
    sülfat - 100
    karbonat(co2 olarak) - 200
    sitrat (sitrik asit olarak) - 1750

    kaynak : tıktık

  • dönemin ve dizinin muhteşem yüzyıl olarak anılmasının sebebi; sanılanın aksine kanuni'nin tahta çıkması değil türk kızlarının saraydan gidip yerlerine ruz kızlarının gelmesiymiş...

    kanuni'nin torunları olduğumuz konusunda şüphe yok.

    ha laz müteahhit ha osmanlı sultanı ikisi de rus görünce çocuğunun anası olan türk'ü şutluyor..