3281 entry daha
  • türk kadınlarının çok büyük bir kısmında çok büyük bir sıkıntı var aga. bir olayın doğru ya da yanlış olması hayatlarında etken bir kıstas değil çoğunun. olayların; kendi faydalarına ya da zararlarına olması kriteri genel doğru ya da yanlışın çok daha önünde çoğu için.

    senelerdir duyduğum bir şey var; "kadın düşmanı gibi yazıyorsun". geberene kadar da ağzınızın içine haykırıcam şunu, kadınlar benim sikimde bile değil. benim derdim; kendi faydasına olan yanlışı yapmakta beis görmeyen ve bunu kabul edilebilir olarak ittirmeye çalışan iki yüzlü kalabalıkla...

    ve ne yazık ki bu iki yüzlülük çoğu zaman sizin başınızın altından çıkıyor.

    ben diğer amsalak erkekler gibi buna sessiz kalamıyorum. çünkü size yaranmak gibi bir derdim yok. derdim, haksıza haksız, yanlışa yanlış demek... ne koşulda olursa olsun...

    kadınlar bu koşulsuz faydacılığı önce kendi hayatlarında, sonra evlatlarının hayatlarında sarsılmaz bir kural olarak devam ettirmeye çalışıyor. ve özellikle erkek evlatlarında... kendi annemden de biliyorum. o da aynı. bayılır büyük oğlunun hatalarını görmezden gelmeye. bayılır yanlışlarına avukatlık etmeye... ben dahil bütün dünyayı karşısına alabilir oğulcuğunu haksız da olsa korumak için. ben farklıyım ama. doğrudan sapan onlarsa, anamı babamı bile tanımam. yanlışımda korunmak da istemem. elimi kaldırır, yanlış yaptım anasını satayım derim... sevmezler de bu huyumu... ha, lafta herkes böyledir sorsan. dimi? herkes dürüst, herkes hakkaniyetlidir... ama işin içine çıkarlar girince herkesin aşırı geçerli bi bahanesi olur... günün sonunda lafıma da gelirler ama itiraf edemezler... böyle her sıkıntıyı halının altına ittirerek yaşamaya çalışırlar. çoğunuz gibi... ülkedeki çoğu kadın gibi... bana sökmez aga. benim kitabımda yanlış yanlıştır.

    bu kadın da ülkedeki bu huyu safraya bulanmış çoğu kadının yanlışına düştü... oğluşum o benim anlayın beni diye kendi söyledi. yanlış yanlıştır abla. suçlu suçludur.

    bana laf yetiştireceğinize önce bu leş kafayı değiştirin ablacım. ve sakın bu yazıya ben öyle değilim, genelleyemezsin, sen zavallı bi otuzbircisin mesajları atmayın. bıktım. gerçekten birinizin üstüne kusacak kadar bıktım.

    yapamayacaksınız ama. biliyorum. o haksız faydacılık sizin de bir gün işinize yarayabilir diye bu leş düzeni değiştirmek istemiyorsunuz. bile bile örgütlenmiyorsunuz.

    çünkü zerre kadar işinize gelmiyor. derdiniz hakkaniyet değil çünkü. haksız faydacılık.
  • medyadaki fotografi ile gerçek fotografi arasında ne kadar çok fark olduğunu fark ettiğim katil annesi,
    yalancilik ve riyakarlik fotoğrafında bile kendini gösteriyor.
  • ne oldu amerika'yla yazışmalar dedirten katil anası, seçim öncesi adalet bakanlığı şöyle yapacağız böyle yapacağız dedi ses seda yok. eski eşi de popo yapmaktan devamke mi acaba...
  • sizi unutmak yok. yakalanacaksınız!!
  • bu organizmanın ve çevresindekilerin şu anda neyi planladığı gayet belli:

    1- katil ve a.b.d. vatandaşı oğlunun 18 yaşını doldurmasını bekleyecek veya katil oğlu daha önce avukatlarla başvuru yaparak, bakıma ihtiyacı olduğunu bu yüzden annesine oturma izni, takiben green card verilmesini talep edecek. bu süreç, ortalama 2 yılda biter.

    2- green card aldıktan sonra, takribi 3-5 yıl içinde a.b.d. vatandaşı olmak içün başvuru yapacak.

    3- böylece, cinayet sonrası firar etmelerinin üzerinden 5-6 yıl geçmiş, konu küllenmiş olacak.

    4- a.b.d. vatandaşı olurken adının önüne veya ortasına yabancı bir isim ekleme hakkını kullanacak.

    5- a.b.d. pasaportu alıp, türkiye hariç istediği her yere seyahat edebilecek, keyfi iyice yerine gelecek.

    6- katil oğlunun babası ve eski kocası bu arada boş durmayacak, maktülün ailesine yüklü paralar teklif edecek ve işbu dava komik ve gıyabi bir cezayla kapanacak.

    katil yardakçısı bu karının ve eski kocasını planları, kabaca işte böyle.

    tüm bunlarla birlikte, hukuk labirentleri arasında ve parayla kendilerini kaybettiremeyecekleri nüanslar varki, sonları da bu nedenlerle geldiğinde asıl şoku yaşayacaklar.

    buraları okuyup, taktik çalışmalar yaptıkları, kamunun cinayetle ilgili nabzını tuttuklarını tahmin etmek güç değil. şimdi bu firari katil, yardakçısı karı ve eski kocasına yazıyorum:

    bu saatden sonra, a.b.d. vatandaşlığı, başka bir ülkede saklanma, algı operasyonları, yüklü tazminat teklifleri vs. hiç bir şeyin faydası kalmadı.
    batmaz denilen titanic’in sahipleri ile aynı kadere doğru tam yol gidiyorsunuz, manevra şansınız yok!
  • unutmuyoruz seni, içi dışı çirkin kadın.
  • amerikan konsolosluğuna ingilizce mail zinciri başlatsak bir faydamız dokunur mu merak etmekteyim. ülkenin adalet sistemi sebebiyle artık bu toplumu ilgilendiren bir kamu meselesidir. bu konu çoktan mağdurların kişisel alanından çıktı ve ülkede adalet arayan herkesin şahsi konusu oldu diye düşünüyorum. bilgisi olan yazarsa sevinirim.
  • türkiye isterse bu karıyı ve katil oğlunu bir haftada alır ama kim bilir kimlere para yediriyorlar...
  • bu yaşanan olay bu ülkede adalet olmadığını apaçık ortaya koymuştur
  • katil zanlısı oğluna yardım ve yataklık eden şahıs.
    profili hak ve hukuktan geçilmiyordu. hani şimdi ne oldu?
    kimler tarafından ve nasıl finanse ediliyor?
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap