ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ad hominem
-
bir tezi savunurken, tezin konu aldigi veya karsi tezi savunan kisilere tezle alakasi olmayan acilardan saldirmak
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
(bkz: 1071)
(bkz: malazgirt meydan muharebesi)
(bkz: anadolu'nun kapıları türklere açıldı)
zihninde, altın varaklı dev bir kapı hayal etmeyen bizden değildir.
18.00'da eve gelince saatin bir anda 22.00 olması
-
bir de bunun pazar sabahı 12de uyanınca saatin bir anda akşam 11 olması var ki.. allah belasını versin.
ceddin deden söyleyen aşırı tatlı kız
-
diriyi ölürtür.
sabah deniz çarşaf gibiydi diyen amca
-
sanırım gizli bir örgüte üye olan amcadır.
bu örgüt yetiştirdiği emekli amcaları türkiye'deki tatil beldelerine en az 1 kişi olmaları şartı ile gönderiyor ve sabah markete ekmek almaya giden insanların karşısına aniden çıkarıp 'sabah deniz çarşaf gibiydi, kaçırdınız mis gibi denizi' demeyi amaç ediniyor.
eğer şu yaşınıza kadar bu amcalardan biri ile karşılaşmadıysanız hiç korkmayın. elbet bir gün sizin de bu amcalardan birisi karşınıza çıkacak ve sabah çarşaf gibi olan denize girmediğiniz için kendinizi kötü hissetmeniz için elinden geleni yapacaktır.
kredi borcu olmayan 25 yaş üstü insan
-
olmayan parasını harcamayan bir bireydir.
vurmaya başlamadan önce düşünün; krediyi neden çektiniz? çok mu ihtiyacınız vardı? ölecek miydiniz çekmeseniz? kesinlikle o okulu okuyamayacak mıydınız? peki okudunuz da ne oldu, hayatınız kurtuldu mu?
şimdi düşünme işini biraz daha derinleştirelim, aklıma gelen en zaruri kredi olarak öğrenim kredisi geliyor. şu üniversiteye her başlayan bireyin mal bulmuş gibi atladığı ama anlatırken de "o kredi ile makarna aldım yedim ben, kitap aldım, o olmadan okuyamazdım" diye anlattığı kredi var ya, işte o.
sıfır lirası olan bir birey olarak, ailesinden sıfır lira destek alarak bir üniversiteyi kazandın varsayıyorum, bu durumda durumun kötü ise o kadar çok yerden burs alabiliyorsun ki aklın şaşar. haa burs alamıyorsan ya durumun kötü değil ya da okuman gerekli değil. okusan da bir şey olamayacaksın demektir bu.
sonra, yok ben ille de okumak istiyorum, bir şey olamayacaksam da kendim görmek istiyorum, yaşayıp öğrenmek istiyorum dedin; yazıldın o kazandığın üniversiteye. e bir tek sen mi varsın hem okuyup hep çalışan? okurken akşamları garsonluk yapamadın mı? üniversitelerin içinde bile öğrenci çalışma programları var ve o programlardan alınan para kredi ile alınan para ile aşağı yukarı aynı. ha ama yok çalışmadan para istiyorsun değil mi?
çevremde borçsuz adam çok az var benim, olmayan parasıyla araba almış, olmayan parasıyla telefon almış ve hatta çok daha ilginci olmayan parasıyla tatile giden, arabasına ses sistemi yaptıran, sevgilisine mücevher alan bir sürü salak adam var çevremde.
bakın şunları okuyun ve unutmayın; kredi sadece ama sadece yatırım amaçlı kullanılınca mantıklı olan bir şeydir. kredi çekerek bir yatırım yapıyor ve yatırımın o krediyi ödüyorsa doğrudur, veya öderken zorlanmadığın kredi ile yaptığın yatırımın değeri artıyorsa doğrudur. onun dışında çekilen bilumum kredi yazıktır ziyandır, salaklıktır.
kredi çekerek tatile giden adam net gerizekalıdır.
kredi çekerek düğün yapan adam net gerizekalıdır. (2000 liraya salon kiralayandan bahsetmiyorum, çeşitli organizasyonlarla 10-15 bin lira harcayan ve bunu krediyle yapandan bahsediyorum)
kredi çekerek cep telefonu alan net aptaldır. (paran varsa alırsın, yoksa almamalısın)
caz
-
şu sitede çeşitli caz coverları fonda yağmur sesiyle çalmakta: http://www.jazzandrain.com/
yağmur sesi de müziğin sesinden bağımsız ayarlanabiliyor. sadece yağmur da dinlenebiliyor. çalışırken arka plan için iyi.
28 şubat 2016 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi
-
şukuya basınca yıldız, favlamaya tıklayınca ay geliyor ufak bi simge olarak...
ne desem ki...
yaran tatlı hayat diyalogları
-
başar'le pelin'in düğünü için davetli listesinde yorgo 'nun tanıdıkları vardır:
-(ihsan) ver bakiyim şu listeyi bana. bu ne be, neyin listesi bu! yunan ikinci piyade alayının mı! daha birinci sayfada 10 tane alex, yirmi tane nikos var
+(feraye) onların çoğu yorgo'nun akrabaları, ihsan.
-nerde bizim akraba listesi?
+(sevinç) ne yapacaksın bu saatten sonra listeyi?
-ekleme yapacagım. askerlik çağına gelmiş, eli silah tutan tüm tanıdıklarımızı.
bonus:
-senin için bir türk atasözü var. yorgo gitti kavga bitti.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
sabahları camdan aşağı tükürüp duran, beni her gördüğünde "sen ezgi misin? senin bende mektubun var. *" diyen çılgın üst komşumuz 90 yaşındaki himmet dede kapıda kalmıştı. kapının üstünde anahtarını unutmuş, cebinde de yedek anahtarı kapıyı açmaya çalışmış ama başaramamış. tam kahvaltıya oturmak üzereyiz, gelmiş bizim kapıya elleriyle dizini dövüyor, "ne yapacağım ben!" diye.
çıktım yukarı. kapıyı biraz zorlayıp, sarstım. sanırım bir süre sonra arkadaki anahtar geriye kaçtı ve ve diğer anahtarla kapı açıldı. nasıl mutlu oldu, ne dualar etti canım benim. neyse, aşağı indim. oturdum kahvaltıya. o sırada evde şekerin bittiğini fark ettim. "neyse çayı şekersiz içeriz" diye düşünürken kapı çaldı. himmet dedem elinde bir kase küp şeker "evde bir tek bu vardı. teşekkür için getirdim" diyor. o sırada evdeki herkes şok.
sanırım o zamandan sonra kimimiz allah'a, kimimiz karmaya inandı. kimimizin de sikinde bile olmamış olabilir olay. emin olamadım.
edit: himmet dedem 2 hafta önce vefat etmiş lan.
ssg'nin açılımı
-
sözlügü satıp gitcem
irlandalı turistin esnafı dövmesi
-
ulan adamı bir yumrukla 10 bira içmişe çevirdi ahaha. vur irlandalı vur, namussuzlar bir adama 15 kişi dalıyorlar.
ayrıca (bkz: 15 kişiye saldırdım vurdum vurdum yılmadım)