hesabın var mı? giriş yap

  • 2016 - 2017 sezonunda şu ana kadar oynadığı her maçta yaptığı en iyi hareketler şu şekildedir.

    bu adamı sevmeyen varsa ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten.

  • ister mustafa’ya ölücü deyin ister pinti. sonuna kadar haklı ve takdir edilesi davranmıştır.

    bakın bu kızlardan piyasada çok fazla var. ben uyanık olduğumdan başıma hiç gelmedi fakat üniversite yıllarımda az dinlemedim bu tip hikayeleri.

    hatta bizzat bir kızın ağzından aktarıyorum özetlenmiş haliyle: +kız -ben

    +bu gece x’e gidiyoruz gelsene
    -club sevmediğimi biliyorsun. gürültüye gelemiyorum.
    +tamam o zaman ben selin ile giderim.
    -ulan hani ay sonuna kadar son 50 liran vardı?
    +ne olacak canim buluruz ödetecek birini.

    bu diyaloga konu olan kişi sosyal olarak samimi bir arkadaş olduğundan bu tip edepsiz itirafları yapmakta sakınca görmezdi ve sahiden de 50 tl ile o bar senin bu bar benim gezmesine rağmen ay sonunu getirirdi.

    neyse demek istediğim: arkandayız mustafa helal olsun. esnaf adamsın belki de bir günlük emeğinin karşılığıdır o 53tl. iyi ki yapmışsın takdir ettim. umarım o kendini zeki sanan kezbanlara da güzel bir ders olmuştur.

    “dilara’nın annesi aradı gitmemiz gerekiyor, sana da ayıp oldu” demek? memlekette bunu yiyecek, paranın üstüne su içecek gerizekalı erkek çok evet. ama yemez herkes bunu. unutmayın ki mustafa’lar da çok bu ülkede.

    burdan kızlara sesleniyorum: bakın yalandan da olsa erkekle kasaya gidin hesabı veya bir kısımını ödemeyi teklif edin zaten böyle bir durumda ödetmezler, en azından ben ödetmem şahsen samimiyetine güvendiysem. (kadın kişisinin hesap ödemesi ayıp değildir)

    ama yok çantayı karıştırmak, cüzdanı unutmak, o sırada telefonu çalmak falan geçiniz bunları efendim. 2 gram aklınızla insan silkelemeye çalışmayın.

  • o zamanlar anlayamamıştım ama simdi düşünce yapını çok iyi biliyorum. küçücük beyinlerdi sana emanet edilen. insanları sınıflandırdın, bir kısmını aşağıladın. derse gelince de pek iyi olduğun söylenemez. hala 4 işlem yaparken zorlanıyorum sayende. karşıma çıkmasan iyi edersin.

  • (bkz: the godfather)

    edit: aslında bir şey yazmayacaktım çünkü zevkler farklı farklıdır birisinin izleyip çok beğendiği filmden bir başkası zevk almayabilir ama yine de godfather filmini düşünerek, detaylara dikkat ederek izleyen bir insanın bu filmi umursamıyorum demesi bana imkansız geliyor. bu film size sadece bir mafya filmi olarak geliyorsa tekrar izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. başka bir filmde geçen bir diyalogda dendiği gibi, bu film aslında bir film değil “hayatın tüm sorularına bir cevaptır”.

    corleone'un yaptığı şey kesinlikle mafyacılık oynamak değil, adaleti sağlamaktır. bunu yaparken para için değil dostluk için, dostları için, gerçekten adaleti sağlamak için yapar. bununla ilgili bir dostu ile yaşadığı muhteşem bir diyalog vardır, uzamasın diye yazmıyorum ama özet geçecek olursam bir tanıdığı corleone’den kızına zarar veren adamları cezalandırabilmek için (polis cezalandırmıyor bu arada suçlulaları) yardım istiyor ve karşılığında her şeyi veririm diyor, karşılığında aldığı cevap ise “sen benim dostluğumu hiç önemsemedin” dir. sırf bu sahnenin üzerine bile saatlerce konuşabilirim, hani şikayet eder dururuz ya bazı insanlar sadece işi düştüklerinde arar bizi neden diye, al sana cevap işte, sen böyle pat diye cevabını vermezsen karşıdaki insana o yine işi düştüğünde arayacaktır seni. daha bir sürü muhteşem diyalog var tabi ben sadece corleone'un ihaneti asla kabul etmeyip cezalandırırken, dostları için her şeyi yapabilmesine, dostlarını bir nevi kardeşi gibi görmesi olayına örnek verdim sadece. bu kadar konuşmuşken söylemiş olduğu şu sözü de paylaşmadan gitmeyeyim,

    "friendship is everything. friendship is more than talent. it is more than government. it is almost the equal of family. never forget that."

    bir de düşmanları için söylemiş olduğu şu söz var adalet duygusunu çok daha iyi anlayabiliyorsun burada

    "never hate your enemies - it affects your judgement."

    daha böyle tarifsiz güzel vecizeleri var ama hepsini paylaşıp suyunu çıkarmayacağım tabi.

    imdb’de birinci sırada olsun illa da demiyorum, aslında tek demeye çalıştığım imdb’de birinci sırada olsun olmasın umursanması gereken bir filmdir.

  • çaresizlik nedir bilmeyenler bu video üzerinden goygoy yapmasınlar. çaresizlik tam olarak budur!

    ne zaman bu sözü de söyleyince aklıma rahmetli dilek özçelik'in "görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" lafı aklıma gelir. bir kez daha mekanın cennet olsun dilek!

  • üzücü haber.

    grup olarak dolaşan köpekler çok tehlikeli saldırma potansiyelleri de az değil bir araya gelince çete gibi takılıp terör estiriyor şerefsizler.

  • tarih itibariyle dün akşam tam yatıcam baktım the green mile var show tv'de bi takıldım 4.30 da bitti film. sabah 7 de kalktım maymun gibi. dedim yatayım biraz daha 8:30'a kurdum saati. 9:30 da kalktım. lan dedim bu telefon çalmadı mı acaba. bir baktım saati kurcam diye hesap makinasını açıp 830 yazmışım. kahkahalar içinde duşa girdim tabi.

  • bu sabah, bahçeköy bilice börekteydi tek başına kahvaltıya geldi 200 kişi foto için sıraya girdi 10 dakika içinde, en son " - bari benim çayı da biri içsin" dedi tebessümle, üzüldüm adamın o durumuna vallahi, sevilmek, ünlü olmak iyi güzel de (ben de çok severim ayrıca) bi rahat bırakın adamı yahu bi pazarı var insanın....

  • vatan haini olarak lanse edilip, bir punduna getirilip tek tek gözaltı süreçleri başlayacaktır..

    akademisyenlerin başlarına gelenler dün gibi..

    yoksa bildiri 10 numara zaten, itiraz edeni allah çarpar..

  • (bkz: faber castell grip)

    amk 18 lira diyorlar kalem için, uçlu kalem hem de, ucu ayrı para.
    sen yorulunca bırakıyorsun, kendi yazıyor herhalde.
    ya da bu kadar para ettiğine göre; yanlışları fark edip yazmıyor da olabilir.
    lan yoksa????

    edit: uyaranlar oldu. bu kalem çeşit çeşitmiş pahalı olana antrasit deniyormuş.
    ben sadece 2 liralık simli çiçekli kalemler aldığım için bilemedim.