hesabın var mı? giriş yap

  • o kalabalığın içinde ben de olduğum için izlerken içim cız eden video.
    o zamanlar odtü koleji’nde lise öğrencisiydim. bütün türkiye’yi odtü gibi sanıyorduk, sosyal medya falan olmayınca ülkedeki cahil çoğunluğun da farkında değildik. güzel bir yanılgıda yaşıyormuşuz.

  • filmden çok oriijnal phoenix hikayesi hakkında bir yazı olsa da yine de spoiler içine alma ihtiyacı hissettim. phoenix'in çizgi romandaki önemi hakkında birkaç paragraf:

    --- spoiler ---

    orijinal dark phoenix hikayesine the last stand'e kıyasla daha sadık kalınmış olsa da phoenix hikayesinin tek filmde anlatılamayacak kadar geniş bir hikaye olduğunu tekrar kanıtlamış film.

    hikaye anlamsız kalıyor çünkü dark phoenix'i anlayabilmemiz için önce phoenix saga'nın anlatılması gerekli. phoenix saga, en az dark phoenix kadar önemli, hatta dark phoenix'in altyapısını hazırladığı için belki de ondan daha önemli bir hikaye. avengers serisinde infinity war'un altyapısı nasıl yıllar boyunca ilmek ilmek işlendiyse phoenix hikayesinde de ona benzer bir tutum sergilenmeliydi. eğer bu hikaye ilk iki filmi phoenix'e, son filmi de dark phoenix'e ayrılmış bir üçleme olarak planlansaydı, ortaya ayakları çok daha yere basan, epik seviyede filmler çıkardı.

    phoenix/dark phoenix hikayesi özetle şu şekildedir;

    marvel evreninde "m'kraan kristali" adında tüm gerçeklikleri (evrenleri) birbirine bağlayan bir kristal var. kristale giren kişinin tüm gerçekliklere erişimi oluyor yani. phoenix force, bu kristalin koruyucusu görevinde olan kozmik ve tanrısal güçlere sahip bir varlık.

    x-men ekibi uzaydaki bir görevden dönerken phoenix gücü, jean grey ile bütünleşiyor ve jean'in güçleri full potansiyeline ulaşıyor. jean bu güçlerini tüm sınırına kadar başta intergalaktik bir göreve çıkmalarına sebep olan bir ırkı kurtarmak ve çeşitli nedenlerle zayıflayan m'kraan kristalini onarmak için kullanıyor. bu görevler sırasında hala sağlıklı düşünme kapasitesine sahip olan jean, kristali kurtardıktan sonra güçlerini kontrol altında tutmak adına kendi zihnine sınırlamalar koyuyor.

    phoenix hikayesinin ilk kısmını oluşturan bu bölümün ana fikri, jean'in bu denli devasa bir güce karşı bile zihnini ve kişiliğini hemen kaybetmeyecek derecede güçlü biri olduğu ve phoenix'in kudretine sahip olduğunda ilk yaptığı şeyin bir gezegeni, kristali ve dolayısıyla kristalin bağlı olduğu evrenleri yıkımdan kurtarmayı seçtiğidir. yani phoenix esasında yıkımın değil yaşamın sembolüdür.

    dünyaya döndükten sonra ise jean'in zihnine koyduğu kısıtlamalara rağmen kendisinin sahip olduğu bu yeni devasa güçler, kaçınılmaz olarak çeşitli telepatlar tarafından fark ediliyor ve prestijli psişiklerden oluşan bir grup olan hellfire club'a kendini kabul ettirmeye çalışan bir telepat olan mastermind kendi güçlerini bu kulübe kanıtlamak adına, emma frost'un yardımıyla jean/phoenix'in zihnine girerek onu kendine aşık etmeye çalışıyor. bu illüzyonlar sonrası düşünceleri allak bullak olan jean'in kendi zihnine koyduğu bariyerler çökmeye başlıyor ve jean, black queen kişiliğini alıyor. (white queen de emma frost'un ünvanı bu arada)

    hellfire club ile x-men arasında geçen bir çatışmada, jean'in sevgilisi olduğuna inandığı mastermind ile cyclops kendi aralarında bir psişik düello yapıyorlar ve bu düelloda mastermind cyclops'un psişik suretini öldürüyor. jean'in zihnindeki son bariyerin çökmesi ve kendisinin dark phoenix'e dönüşme aşaması da bu şekilde tamamlanıyor.

    dark phoenix, evren için gezegenler arası büyük bir tehdit olarak bilinen galactus'tan bile daha büyük bir tehlikedir. enerjisini gezegenleri tüketmeyi geçip direk devasa yıldızlar üzerinden beslenerek tazelediği için tüm yaşam türleri için bir tehdit oluşturmaktadır ve bu yüzden derhal sonu getirilmelidir.

    x-men ile her şeyin başlamasına sebep olan uzaylı ırkı shi'ar (phoenix, jean ile birleştiğinde x-men ekibi bu ırka yardım ettikleri bir uzay görevinden dönüyorlardı) arasında bir anlaşma yapılıyor; anlaşmaya göre x-men ile shi'ar savaşçılar arasında bir düello yapılacak ve bu düellonun kazananı phoenix'in kaderine karar verme hakkına sahip olacak. shi'ar, x-men'in cyclops ve o sırada kendinde olan jean/phoenix dışındaki tüm üyelerini alt etmeyi başarıyor; ancak shi'ar imparatoriçesi lilandra'nın kaybetmeleri olasılığı dahilinde kurduğu ikinci bir planı daha var; tüm güneş sistemini yok etmek ve bu sırada phoenix'in de yok olacağını ummak. düello sırasında güçlerini kullandıktan sonra kendini yavaş yavaş tekrar kaybetmeye başlayan jean grey, bu plan uygulanmak üzereyken güneş sistemini yok edecek silahı ele geçiriyor ve cyclops'a veda ettikten sonra kendini parçalara ayırıyor.

    dark phoenix hikayesi, evrenin gözlemcilerinden birinin şu sözüyle sona eriyor:

    "jean grey, dünya üzerinde bir tanrı olarak yaşayabilirdi; ama onun için insan olarak ölmek daha önemliydi."

    not: bu hikayenin en sadık uyarlaması doksanlı yıllarda türkiye'de de yayınlanan x-men the animated series'de yapılmıştır. neredeyse birebir bir uyarlama ve phoenix ile dark phoenix hikayeleri beraber yaklaşık 20'şer dakikadan toplam 10 bölüm falan sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam.

    not 2: wikipedia'da orijinal hikayenin bir özeti var, unuttuğum yerlere oradan baktım zaten.

    yani sonuç olarak, jean'in phoenix'e dönüşümü, phoenix olarak ilk eylemleri, dark phoenix'in daha iyi anlaşılması için hikayeye uyarlanması gereken ögeler. o yüzden en az iki film gerektiren hikaye, tek filme sıkıştırılmaya çalışılınca isterlerse 10 yıl sonra bir kere daha seriyi reboot etsinler, yine altından kalkamazlar.

    --- spoiler ---

  • sevgili facebook;
    önce fıstık gibi hatunları " tanıyor olabileceğiniz kişiler " diye gösteriyorsun. ekleyince de " tanıyorsanız ekleyin " diye uyarıyorsun. pezevenk misin ahlak bekçisi misin bir karar ver artık. öptüm görüşürüz.

  • sıradışı bir araştırma örneği. entry sahibine olumsuz laf söyleyen taş olur. her insanın yapabileceği bir iş değil. araştırma var, sonuçlardan anlam üretme var, bağlantı kurma var. aklına, emeğine sağlık yazar kardeşim. inşallah araştırman ahmet hakan veya tayfası tarafından çalınmaz ve yılın araştırmacı gazetecilik ödülünü alırsın. ne olursa olsun cüneyt özdemir’den iyi araştırmacısın.

  • turkiye'de silah sahibi olmanin ne kadar da basit oldugunu bizlere tekrar gosteren bir olayda yaralanan sarkici.

    bir de gun gecmesin ki hakkinda chain mailler yollanmasin;

    bir inşaat işçisi, ancak yasa dışı yollarla sıfırdan bu noktalara gelebilir.
    gazetelerden;
    - 1981'de izmir fuarında polise hakaretten tutuklandı.
    - 1990'da kokain operasyonu sanığı; 1994'te beraat.
    - 1990'da şehmuz iigin'le kaset yüzünden anlaşmazlık yaşadı.
    etilerdeki villası kundaklandı.
    - 1990'da maksim gazinosunda ayağından vurdular.
    - 1991'de urfadan bağımsız aday oldu. seçim kampanyasına havaya 5 el
    ateş açarak başladı.
    - 1995'te hasan heybetlinin sünnet düğününde "meskun mahalde ateş
    açmaktan" gözaltına alındı.
    - 1996'da urfada ahmet toptanla tartıştı. yeğeni fevzi tatlı'ya öldürttü.
    - 1998'de arabasını kurşunlayan hasan boranın adamı a.uçmak
    kurşunlanarak yaralandı.
    - eski menajeri hasan boranın müzik şirketi oğlu ahmet tatlı ve
    adamları tarafından basıldı.
    - 2000'de iki ruhsatsız tabanca için gözaltına alındı.
    - 2000'de pilot nusret ertürkü tehditten savcılığa ifade verdi.
    - 2002'de derya tuna bacağından vuruldu.
    - 2003'te asena bacağından vuruldu.
    - 18 yıl hapis isteği ile sauna çetesi üyeliğinden yargılandı.
    - yd: anımsadığım kadarıyla 7-8 yıl önce milliyet gazetesini alenen
    "yok ederim" gibi sözlerle tehdit etti. (savcı ve basın adeta sus
    pus..)

    biz böyle birini cumhurbaşkanı, başbakan, devlet ve türk medyası
    tarafından adeta kahraman ilan ederek, kimseye gösterilmeyen ilgiyi
    gösterdik.

    ve suçlarının ne olduğu bilinmeden yüzlerce gazeteci, bilim adamı,
    subay tutuklu... haberal, perinçek, balbay, özkan ve niceleri hücrede.

    avrupa, amerika, japonya dahil tüm dünyanın her konserini 15 dakika
    ayakta alkışladığı fazıl say ve muhalif "gerçek"sanatçılar adeta vatan haini..

    halka, gençlere ne güzel örnekler sunuyoruz..
    geleceğimizi ne güzel hazırlıyoruz.

    --- fin ---

  • annem ve babam 50'li yaşlarda. yaklaşık 40 yıldır âşık, tam 30 yıldır evliler..

    babamın adı sami. anneminki filiz..
    dün alışverişe gidip; birkaç parça birşey almak istemişler. tencere, tava, ıvır zıvır..

    bir mağazaya girip; fırın bakıyorlar. çeşit bol, fiyatlar değişik.

    - sami'm. bu daha geniş bak. bu olabilir.
    + fiyatı da geniş baksana. bu daha uygun değil mi hanım?
    - onlardan almam. dandik onlar. bak burdakiler de güzel sami'm. fiyatı da fena değil hem.
    + hani bakayım. küçük bu be hanım.

    sami'm, hanım, sami'm, hanım derken; fiyatı uygun bir fırında anlaşıp, almaya karar veriyorlar..

    - beyefendi fatura için soyisminizi de rica edebilir miyim?
    + demir.

    parasını ödeyip, fırını alıyorlar ve eve geliyorlar.
    faturaya bakınca; gülümseten bir hata farkediyorum..

    "samim demir"

  • başlığı açan arkadaş neye göre karşılaştırma yapılacağını müphem bırakmış. elimden geldiğince tarafsız bir şekilde, özelliklerine göre karşılaştırma yapayım:

    güç; büyü gücü olarak karşılaştırırsak yani snape ve sirius düello yaparsa, bariz bir şekilde ezici bir üstünlükle snape kazanır. (1-0)

    fayda; zümrüdüanka yoldaşlığına yardım bazında konuşacak olursam açıkça, snape'in daha fazla yardım yani fayda sağladığı görülür. snape, uzun zaman boyunca a.d.'ye gizli bilgi veriyordu yani tabiri caizse kilit taşı rolünü üstleniyordu. ayrıca gizli gizli harry'ye bir çok defa yarar sağlamıştır. sirius ise daha hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra öldü, haini yakalayamadı. tek somut faydası; mirasını harry bırakmış olması. snape ile fayda bazında karşılaştırırsak yine burada snape'in yaptıkları ağır basar. (2-0)

    karakter; snape karakter olarak kompleks iken sirius basit birisidir. daha dibindeki düşmanı fark edememiştir. ancak sürüyle hareket edebilir.(düz liselerdeki sosyal bölümündeki öğrenciler gibi.) zayıfa gücü yeter, kendinden güçsüze saldırır. snape ise yalnız kurttur, tek gezer; sürüyle hareket etmez, yalnız çalışır.(bilumum liselerdeki sayısal öğrencileri gibi.) kendinden zayıflara saldırmaz.(harry'ye yaptıkları ise rol icabıdır, görevi gereğidir.) asla aşkına ihanet etmez. hülasa; snape, sirius'tan daha karakterlidir. (3-0)

    iyilik; aslında iyilik göreceli bir kavram değildir. zamanında, sirius çocukken arkadaş sürüsüne uyardı ve diğer çocuklara zorbalık ederdi. aslında burada sirius'un ailesine sırt çevirmesinin sebebi de arkadaşlarıdır. eğer arkadaşları safkan felsefesini benimseseydi sirius da onu benimseyecekti. sirius, sürü psikolojine uyan biridir. çevresi iyilerin tarafına geçtiği için iyi olmuştur. çevresi de bir kız yüzünden iyilerin tarafına geçmiştir.(burada; snape kız yüzünden iyilerin tarafına geçti diyenlere duyurulur: j.p. kimin için iyilerin tarafına geçti?) snape ise, çocukluğunda iyi birisidir ama şartları onu sertleşmeye zorlamıştır. ''eziyet gören birisi, tekrar eziyet görmemek için başkalarına eziyet edebilir.'' sen birisine sürekli zorbalık edip, onun iyi birisi olmasını beklersen, sende mantık yok demektir. snape de haliyle maruz kaldıklarına tepki koymak için karanlık tarafa geçti. (hanginiz aşkınızı kaptırdığınız kişinin yanında durmak isterdiniz?) fakat yaptıklarından fazlasıyla pişman olarak iyilerin safına; kendi isteğiyle(yaptıklarının ve yapacaklarının farkında olarak), kimse zorlamadan katıldı(spike gibi). buradan snape'in sirius'tan daha iyi birisi olduğu sonucu çıkar. (4-0)

    cesaret; harry potter serisinde, snape'ten başka, voldemort'un gözlerinin içine bakarak yalan söyleyebilecek kadar cesur başka kimse var mıdır? voldemort'a karşı casusluk yapmak, her babayiğidin harcı değildir, yürekten fazlası gerekir. snape'in soğukkanlılığından, ne kadar cesur olduğu anlaşılabilir. sirius ise hep kaçar, sürüsü olmadan bir hiçtir. hakeza; snape'in yaptıkları, sirius'un yaptıklarından daha fazla cesaret ister ve binaenaleyh snape, siriustan daha cesurdur. (5-0)

    zeka ve akıl; bunu uzun uzun yazmaya gerek yok, snape, siriustan daha zeki ve akıllıdır.(aksini iddia edebilecek yoktur sanırım.) (6-0)

    bilgi; bu konuda da snape fazlasıyla ağır basar. iksir konusunda olsun, büyü konusunda olsun vb. konularda olsun snape, sirius'tan daha bilgilidir; kendi hazırladığı büyüler vardır ve branşında en iyisidir. a.d. bile ondan iksir konusunda yardım ister. (7-0)

    ezcümle: sirius, zengin kopilin yanında takılan beta yancıdır; alfa nereye giderse o da oraya gider(bunun gibi karakterleri sokaklarda ve çevremizde sıkça görüyoruz); snape ise genelde yalnız takılan, sürüye ve yancılara ihtiyacı olmayan, prensipli, efendi birisidir ve bu yüzden de tercih edilmemiştir sevdiği kız tarafından. (bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)

    sathi bir şekilde teşbih yapacak olursam: snape, kedigillerden pantherinae cinslerinden biriyken; sirius ise köpekgillerden köpektir. yani birisi sürüye ihtiyaç duyar, öbürü duymaz.