hesabın var mı? giriş yap

  • sosyal medya hesabı facebook üzerinden mhpye yönelik olumsuz yorum yapan bir vatandaşın işyeri mhp il başkanı, mhp merkez ilçe başkanı, ülkü ocakları başkanı ve bunların yanında gelen yaklaşık otuz kişi tarafından basılması hadisesi.
    vatandaşın yapmış olduğu yorumun çıktısını alıp bunu şeffaf bir dosyaya koyup onu da yanlarına alıp adamın dükkanını basan mhpliler, vatandaşı azarlıyor, üzerine yürüyor tartaklamaya çalışıyor.

    mhpnin eline birazcık da olsa güç geçince olan bu. birde iktidar olsa demek ki tüm ülkeyi elinde şeffaf dosya ile gezen ülkücüler saracak. birde toplanıp otuz- kırk kişi gitmişler adamın dükkanına. vatandaş yardım istese bu kadar çabuk toplanıp gitmezler. esnafın yanına gidip derdin ne diye soracaklarına adam dövmeye gidiyorlar. vatandaşa da helal olsun sinmemiş dik durmuş karşılığını vermiş.

    işte mhp bu. bir allahın kulu da demiyor ki aga biz ne yapıyoruz. koca koca adamlar dükkan basmaya gidiyor. adam dövmeye gidiyor. ülkeye gram katkıları yok. daha geçen gün bir milletvekili enflasyonu eleştirdi diye adamı disipline sevk ettiler. adamların düşünen, yorum yapan, fikri olan, beyni olan insanlara tahammülü yok.

    kaynak

    kaynak editi: kaynak olarak yerel haber sitesinin instgram hesabını eklemiştim. orada iş yerine ait kamera görüntüleri vardı. maalesef kaynak uçmuş. yenisini bulursam editlerim.

    yeni kaynak

    videolu kaynak

  • budur. halk en azından aldığı ürünün üstünde nasıl duracağını görür. hayal değil, gerçek...

  • the weeknd'in tarihi vurgun yediği ödül töreni.

    yılın en popüler isimlerinden biriyken ve yılın en büyük hiti blinding lights'ı çıkarmışken resmen sıfır (0) çekti. daha önce vurgun yiyen şarkıcılar çok oldu. 2014'te justin timberlake çok başarılı bir yıl geçirmişti ama yılın albümüne aday olamamıştı. 2018'de the weeknd gibi yılın en büyük hitini çıkaran ed sheeran, genel dallardan olduğu gibi şutlanmıştı. 2019'da taylor swift'in reputation'ı başarısına rağmen sadece bir adaylık çıkarabilmişti. yine de son yıllarda grammy’de böyle bir vurgun görülmedi. büyük vurgun yiyen isimler bile en kötü şartlarda bir adaylık alabildiler. the weeknd ise karşınızda sıfır adaylıkla duruyor.

    adaylıklar açıklandığından beri fanlar birçok neden öne sürdüler. hatta the weeknd’in grammy'ye şarkı ve albüm göndermediğini, kendi isteğiyle geri çekildiğini düşündük ancak mantıklı değil. the weeknd, ağustos ayından bu yana çok yoğun bir tanıtım kampanyası yürütüyor. çıkabileceği her ödül törenine gitti, birçok yerde performans sergiledi. klipler çekti, düetler yaptı. birçok röportaj verdi, tanıtım için posterler yayımladı. çekileceği bir yarışma için bu kadar çalışmazdı. peki geriye ne kalıyor?

    ilki, aşırı tanıtımın ters tepmesi. grammy üyeleri onu ve şarkısını duymaktan o kadar bıktı ki, oylamak istemediler ya da "the weeknd ne de olsa çok popüler, herkes ona çoktan oy vermiştir. ben en iyisi diğerlerine oy vereyim" diye düşündüler. yani aşırı promo, avantajlı durumunu tersine çevirdi. ikincisi, the weeknd'in yaptığı hata sonucu böyle oldu. kendisi r&b ağırlıklı bir şarkıcı olmasına rağmen albümünü “pop dallarına” yollamayı seçmişti. üyeler onun yeterince pop şarkıcısı olmadığını düşünmüş ve pop dallarında onun için oy kullanmak istememiş olabilirler. bir diğer nokta, the weeknd bugüne kadar alternative ve r&b dallarında yarışan bir isimdi ve genellikle bu kesimin oylarını alıyordu. popa geçince r&b üyeleri onun için oy kullanmamış olabilir.

    sorun şu ki pop dalları komitesi olmayan bir alandır. the weeknd'in pop dallarından sıfır çekmesi 13.000 üyenin sorumluluğu. ancak genel dallarda çok ciddi komite müdahalesi var. after hours ve blinding lights'ın adaylık çıkaramaması komitenin tercihi muhtemelen. sebebi ne olursa olsun abel tesfaye son yıllarda örneği olmayan, eşi benzeri görülmemiş bir vurgun yedi. şarkıcılar ya komiteden ya üyelerden vurgun yerdi, the weeknd hem komiteden hem üyelerden vurgun yedi.

    diğer adaylara bakacak olursak, beyonce dokuz adaylıkla başı çekiyor. üstelik bu yıl albüm bile çıkarmadı. sadece yan projesi ve düetleriyle bu kadar adaylık aldı. bazı dallarda da iki adaylık birden çıkardı.

    onun ardından taylor swift, dua lipa ve roddy rich geliyor. 2016'dan bu yana aralıksız vurgun yiyen swift, son dört yılda çıkardığı adaylık sayısını tek bir gecede çıkardı. dördüncü kez yılın albümüne aday olan swift'in kazanması durumunda tarihte ilk kez bir kadın şarkıcı üçüncü kez yılın albümünü kazanmış olacak. işin komik tarafı grammy komitelerinin bunun önüne geçememesinin, bunu engelleyememesinin nedeni son dört yıldır swift'e alması gereken adaylıkları vermemeleri. swift’in iki başarılı albümünü tüm itirazlara rağmen görmezden geldiler. bunu üçüncü kez yapsalardı, ona karşı kasıtlı olarak cephe aldıkları izlenimi vereceklerdi. oysa geçen yıl lover'a adaylık verselerdi, swift büyük ihtimalle billie eilish'e kaybedecekti ve grammy de bu yıl folklore'un adaylığından kaçabilecekti. kendi tuzaklarına kendileri düşmüş oldular ve swift tıpkı tarihte ilk kez yılın albümünü iki kez kazanan ilk kadın olması gibi bir başka rekora çok yakın.

    swift gibi pop ve genel dallara damga vuran bir diğer isim dua lipa ki albümü avrupa'da çok popüler olmasına rağmen abd'de o kadar başarılı olamamıştı. listelerde bir numaraya bile çıkamadı. buna rağmen üyelerin dikkatini çekmeyi başarmış.

    the weeknd gibi yılın en popüler isimlerinden roddy ricch onun aksine vurgun yemese bile beklendiği gibi en iyi rap albüm dalına aday olamadı.

    yılın diğer vurgun yiyen isimleri ise post malone, luke combs, jason isbell, bob dylan ve the chicks. luke combs'un country dallarını domine etmesi bekleniyordu.

    genel olarak adaylıklar herkesi şaşırttı. en iyi tahmin yapan bile %55 tutturumadı. normalde yılın en popüler isimleri üzerine bahis oynanırdı. ancak fanlar son yıllarda grammy'nin sürpriz isimleri de aday ettiğini fark ederek tahminlerini genişlettiler ve aslında popüler olmayan ama eleştirmenlerden iyi puan alan albümleri de tahmin listelerine aday ettiler. grammy bu sefer de buna darbe indirerek "tahmin edilemeyenlerin de ötesinde" sürpriz isimlerle gelince hem herkes şok oldu hem tahminlerin tamamı çöpe gitti.

    yılın albümünde taylor swift, dua lipa ve post malone dışında isimlerin tamamı sürpriz. eski parlak günlerini geride bırakmış coldplay de bu şaşırtıcı isimlerin arasına dahil. 12 yıl sonra yılın albümüne aday oldular. bu dalda dikkat çeken bir diğer nokta uzun zaman sonra en az altı beyaz şarkıcının olması. grammy son yıllarda siyahi şarkıcıların dengeyi sağlamasına özen gösteriyordu. bu yıl da diğer dallarda dikkatli davranmalarına rağmen yılın albümünde bunu gevşetmişler. bir diğer nokta, son iki yıldır aday olan albümler grammy takvimi kapanmadan en geç sekiz ay önce yayınlanan albümleri aday etmişken bu yıl grammy takviminin bir yıl olduğunu hatırlamaları ve geçen yıldan kalan albümleri de aday etmeleri oldu. oldukça sorunlu bir konuydu, resmen bir yıl önce albümleri aday olma hakları olmasına rağmen görmezden geliyorlardı.

    yılın kaydı ve yılın şarkısı ise yılın albümünün aksine az çok tahmin edilen şarkılardan oluşuyor. son yıllarda üyelerden destek görmemesine rağmen komitenin ittirmesiyle her yıl adaylık almayı başaran h.e.r., bu yılı da es geçmedi ve yılın şarkısı dalına aday olmayı başardı. geçen yıl zaten beş ödül kazanmış olan billie eilish, sadece droplet olan şarkısı everything i wanted ile hem yılın şarkısı hem yılın kaydına aday olmayı başardı.

    en iyi pop solo performans, justin bieber'ın yummy şarkısı dışında beklenen isimlerdi zaten. yayınlandığı andan itibaren birçok kişi tarafından yılın en kötü şarkısı ilan edilen yummy'nin adaylığı dalın en büyük sürprizi. yine aynı şekilde hem genel dinleyici hem eleştirmenler tarafından beğenilmeyen changes albümü bir diğer sürpriz. sanki the weeknd'e gitmesi gereken adaylıklar justin bieber'a verilmiş gibi. bu noktada bieber'ın menajerinin yoğun lobicilik faaliyetleri yürütmüş olması oldukça yüksek.

    pop düet/grup performans dalında iki sürpriz var. ilki, adaylık çıkararak rekor kırmayı başarmış güney koreli bts grubu, diğer single bile olmamasına rağmen bu kadar kalabalık ve hitlerle dolu bir dala aday olmayı başarmış exile şarkısı. bu şarkı pop radyoya gönderilmedi, klibi bile yok.

    pop albümde iki büyük vurgun var. biri the weeknd, diğeri post malone. hadi the weeknd büyük vurgun yedi, post malone genel dallara dahi aday olabilmişken poptan vurgun yemesi geçen yılki durumun tersine döndüğünü gösterir. ilk albümü beerbongs & bentleys üyelerden destek görmüştü ama komite tarafından pek desteklenmemişti. bu sefer de komite kendisine destek vermiş ama üyelerden destek görmemiş. bunun bir başka anlamı ise en iyi pop vokal albüm dalına aday olan albümlerin yılın albümüne aday olma şansı varken komite tarafından önünün kesilmiş olma ihtimali. bir albüm yılın albümüne adaysa ve kendi alt dalında aday değilse, bu %99 komite müdahalesini işaret eder. zira mantıken yılın albümüne layık görülen albüm kendi dalını kazanmaya da layık görülür.

    en iyi rap albüm, ne kadar gerçek rap severler için iyiyse mainstream dinleyicileri için o kadar kötü. komite resmen popüler isimleri üç hayırla uğurlayarak kaliteli ama çok fazla satamamış albümleri aday yapmış. nas yedi yıl sonra en iyi rap albüm dalına aday olmayı başardı.

    en iyi rock performans dalı tarihte ilk defa tamamen kadınlardan oluşuyor. altı aday var, altısı da kadın. en iyi rock albüm, rap albüm gibi popülerden ziyade eleştirmenlerden yüksek puanlar alanlara gitmiş ki bahislerin neden bu kadar saptığını anlamak zor değil.

    en iyi müzik film dalının en büyük sürprizi herkesin adaylık almasını beklediği miss americana'nın aday olmaması. taylor swift'in bu yıl yediği iki vurgundan biri.

    prodüktör dalında ise the national'ın aaron dessner'ı aday olamamış ki en beklenen isimlerden biriydi.

    bunların dışında hayal kırıklığına uğrayan bir diğer isim fiona apple. yılın en yüksek eleştirmen puanını alan albümdü ama yılın albümü dalına aday olamadı.

    oylama aralık ayında başlayacak ve on üç bine yakın recording academy üyesi oy kullanacak. şu noktada o kazanır, bu kazanır demek pek bir şey ifade etmez ama bir şey kesin, bu ödül the weeknd'in yediği tarihi vurgunla hatırlanacak. ed sheeran bile böylesini görmemişti.

  • şu anda bizim evde var ve yaklaşık 8 saattir eve gitmeyi bekliyorum. öyle bir şey. yüz tane bile yerim. çerez niyetine. en sevdiğim koruk suyu ile yapılanı. karar verdim 35 tane yiyeceğim. 40 tane de olur. böyle ezilmiş gibi oluyor ya onları daha çok seviyorum. böyle ezik gibi. ince yani biraz. iyi ki doğmuşum bence, yoksa bunu nasıl yerdim ki. doğmasam midem bile olmazdı, midem olmasa yemek yiyemezdim. ağzım bile var. çok şanslıyım. iyi ki de antepli olmuşum işte. aferin babama. gidip tebrik edeceğim ama önce dolmaları yiyeyim. yolda başıma bir şey gelmese bari. kaza filan geçirsek iyileşene kadar dolmalar bozulur çok saçma olur. neyse anneme derim hastaneye getirir. gene de yerim yani. ok sorun yok.
    bizim evde dolma var yıhyıh. istesem hepsini yerim ve istiyorum. güzel şeyler sona bırakılmaz. hemen yenir. çünkü ölebiliriz.

  • efsanevi woodstock 69 festivalinin kilit adamlarından.

    festival alanı olarak ilk düşünülen yer olan walkill'de "50bin hippi toplanacakmış" korkusu halkı sarıp da walkill belediyesi'nden tekmeyi yiyince yeni bir yer arayan organizatörler, new york'un en büyük süt üreticisi olan yasgur'un 600 hektarlık arazisini kiralar.

    şu anda da max yasgur'un arazisi içinde bir woodstock anıtı, festivalde sahne alan müzisyenlerin resimleriyle ve festival görüntüleriyle süslü bir de bar bulunmaktadır.