ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
viski
-
üç ülkede farklı yöntemlerle üretildiği için scotch whisky, irish whiskey ve bourbon diye üçe ayrılan alkollü içecek.
- bourbon, abd' de üretilir ve bir kez damıtılır (bkz: distilasyon). (bkz: jack daniels)
(bkz: jim beam)
- scotch, iki kere distille edilir. ayrıca yapımında kullanılan tahıllar, damıtılmadan önce açık ateşte kurutulur ve ateşin dumanı tahıllara siner. bu yüzden, scotchda bir yanık kokusu hissedilir. (tabii ben burda harbi malt viskiden bahsediyorum). (bkz: macallan)
(bkz: laphroaig) (bkz: talisker) (bkz: glenmorangie)
- irish whiskey, üç kere damıtılır. tahılları da sac üzerine kurutulduğu için, ateşin dumanı sinmez ve scotch'da olduğu gibi yanık kokusu hissedilmez. (bkz: jameson) (bkz: bushmills)
türk olduğu için sahilde ceza yiyen adam
-
zamanında kumarhanelerin sadece yabancılara açık bırakılamayacağını, türk vatandaşlarına yasak kılınan bir şeyin yabancılara tesis edilemeyeceğini belirten bir anayasa mahkemesi vardı.
nerede sahiden o?
burak özçivit'in bunalıma girmesi
-
seri közün geç gelmesinden kaynaklanmıştır.
malatyapark vatan bilgisayar rezaleti
-
olay 2 ağustosta malatya park avm vatan bilgisayar şubesinde meydana gelmiştir!
serebral palsi rahatsızlığı olan bir arkadaşım . kendisi bir kamu kuruluşunda bilgi işlem bölümünde çalışıyor. vatan bilgisayarın malatya park şubesine navigasyon cihazı almak için gidip reyon görevlisinden cihazlarla ilgili bilgi almak istediğinde reyon görevlisinin alay içeren ("sen bunun ne işe yaradığını biliyor musun ki, sana ne? ne yapacaksın? neden soruyorsun?) ifadelerine maruz kalmış. başka bir görevliden yardım istediğinde de benzer durumla karşılaşmış. mağaza görevlisi ile görüşmek istemiş ancak görüştürülmemiş. isimlerini almak istediğini onları şikayet edeceğini söylediğinde ise isimlerini vermedikleri gibi hakaret içeren sözler sarfetmişler. olayı kızkardeşi ile paylaştıktan sonra mağaza yöneticisi ile görüşülüp gerekirse olay saatindeki kamera kayıtlarının incelenerek ilgili kişilerin tespit edilmesi talep edilmesine rağmen 1.5 aydır herhangi bir geri dönüş olmamıştır.
doğum sırasında yaşadığı bir şansızlık yüzünden bir takım zorluklarla karşılaşan ama pes etmeyip mücadele eden, yıllar süren fizyoterapi ve çeşitli eğitimler sonucu kendi ayakları üzerinde durmayı başaran arkadaşımın tek isteği kendisinden özür dilenmesi. yaşadığı bu olayı başkalarının da yaşamaması için ilgili personelin gerekli dersi alması gerektiğini düşünüyorum!!!
edt: #vatanbilgisayarözürdile
mağaza müdürü
açıklama olarak personel vatandaşı anlamadığı için cevap veremediğini vatandasında sinirlendiği olayın bu şekilde vuku bulduğunu , ilgili personelin yazılı savunması alındığını söylemiş.
soru 1- personel engelli vatandaşa " sen neden soruyorsun ki? anlıyor musun bunlardan? dedi mi? demedi mi?
soru 2- birinin konuşmasını anlamadıgında; anlamadım bir daha söyler misin dersin? yoksa sen bunlardan anlar mısın? neden soruyorsun mu dersin? bu cümle kuruldu mu kurulmadı mi? navigasyon cihazı ile ilgili bilgi istendiğinde reyon görevlisi sen anlar mısın? neden soruyorsun dedi mi? demedi mi? bunu sadece münferit olarak bir kişi mi söyledi yada diğer görevli de benzer tavrı sürdürdü mu?
soru 3- vatan bilgisayar gibi bilişim sektöründe yer alan ve avm de magzası bulunan bir firmanın mağazasının her noktası güvenlik kamerasının kayıtları altındadır. tartışma anı kameralara mutlaka yansımıştır. olay kendi anlattıkları gibi ise kamera kayıtlarını vatandaş girdiği andan çıktığı ana kadar olan kısmı, hiçbir kesinti uygulamadan yayınlayabılırler mi?
soru 4- vatan bilgisayarın tüm telefon konuşmaları kayıt altındadır. ılgılı aileye hangi gün ve saat kaçta konu ile ilgili dönüş yapılmış? ne söylenmiş? acaba böyle bir arama ya da geri dönüş yapılmamış mi? ben tekrar sormama rağmen böyle bir dönüşün yapılmadığı söyledi.
soru 5- yazılı savunma sonrasında karar olarak ne verilmiş?
bu soruların yanıtları yok. şuan firma savunma durumuna geçti. bu da güzel. en azından hata yaptıklarını anladılar. en az zararla durumu kurtarmaya calısyorlar. ama gerçeklerı carpıtmak yerine keşke evet malesef böyle bir olay yaşandı. ılgılıler cezalandırıldı diye bilseler. ya da hayır böyle birşey yaşanmadı. olaylar şu şekilde oldu? bu da kanıtı denilse.
yaran fıkralar
-
iki travesti aralarında konuşuyorlarmış:
- ya sabahtan beri kıçım acıyor.
- ne o kız gece çok mu sert geçti.
- ay yok ayol. bi baksana şuna bir şey mi var?
- e hiçbir şey yok ayol burda.
- parmağınla yoklasana içerileri iyice bi bak bakiyim.
- burda da yok bi şey.
- elini sok iyice bak çok fena ağrıyor.
- ayol burada da yok bir şey.
- kolunu iyice sok. ayy çok ağrıyor.
- burada da bir şey yo.. aa dur bi dakika bir şey var burda.
- hah o işte çok ağrıyor. tut çıkar bakayım neymiş.
- aaa saat. cillop gibi bir kol saati çıktı.
- iy-ki dooğğ-duuun okk-şaaann...
sinan çetin
-
hata yapan biridir. nasıl mı? cem garipoğlu, rüzgar çetin gibi varlıklar anne baba hatasıdır. veliaht prens muamelesi yaptıkları, tüm dünyanın çocuklarının etrafında döndüğü hissini onlara veren anne baba hatası.
ve senin oğlunun ismi cem garipoğlu'nun ismi ile aynı cümlede geçiyor sinan çetin. çünkü sen oğlunu, cem garipoğlu'nun yetiştirildiği gibi yani yediği tüm haltlarda, yaptığı tüm pisliklerde ailesinin onu kurtarmak için yanı başında olacağını bilerek yetiştirdin. doğruyu öğretmek yerine yanlıştan nasıl yırtacağını öğreterek yetiştirdin. ortaya koyduğun müthiş hata için tebrikler.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"erkeğin kavgada sevgilisine attığı mesaj, içinden gelenlerdir. ama kızın attğı mesaj, 4-5 kişilik arkadaş grubunun içinden gelendir."
havalimanı taksicilerinin aç geziyoruz beyanı
-
taksicinin aç gezmesi belediye değil hükümetin sorunu gibi sanki. zira havalimanından taksiye binecek parası olmayan insanları belediye yaratmıyor.
36 saat nöbet çıkışı direksiyonda uyuyan doktor
-
36 saat nöbet tutarken tüm dikkatini hastalarına vermesi gerekiyordu, bir anlık bir hata başkalarının hayatına mal olabilirdi.
nöbet bitimindeki hata ise kendi hayatına mal oldu.
doktorların bu şekilde çalışması ne insani ne de yararlı.
edit: kaza değil cinayet
iz bırakan kitap cümleleri
-
"bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi. her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile.. ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu. insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu."
tokat gibi resmen, oturup üstüne bir süre düşünmüştüm ilk okuduğum vakit.
(bkz: albert camus)
(bkz: düşüş)