ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
euro ile ihale verip tl'ye güvenin diyen hükümet
-
istanbul havalimanı, 3. köprü, osmangazi, çanakkale, şehir hastaneleri ve bir çok atıl havalimanı ihalesini euro ile yapıp halkın mevduatlarını tl’de tutmasını istemek nedir yahu? aptallara dolar yaktırtmak en sevdiğim akvitiviteleri; kendi yandaşına bir yandan euro ile ödeme yaparken oy veren kitlene elindeki euro’yu bozdur baskısı yapmaları tam anlamıyla komedi. aptal turnusolü gibi bir olay. sen tl kullan çomarım, euro bana ve yandaşıma lazım.
dershanelerin kapatılmasının aym tarafından iptali
-
tayyip alehine bir karar çıkmaz-çıkamaz. orayı yıkarlar. avm yaparlar.
yıllar sonra anlaşılan imalar
-
bazen en olmadık yerde akla gelirler. hiç alakasız, aniden, böyle bir anda bundan beş yıl, on yıl, on beş yıl öncesinden annenizle babanız aranızda geçen bir konuşma aklınıza gelir ve ancak yıllar sonra anlam verirsiniz o konuşmadaki imalara. "çok yorgunum erken yatalım", "ben de yorgunum, yatıyorum, hadi oğlum yerine git sen de". tüylerim diken diken oldu yazarken bile... ne de safmışım. saat 20:00 p.m'de neyin yorgunluğu, neyin uyuması bu acaba günahkar bedenler???
ya da ofiste (ofis: türkiye'de sözlük yazarlarınının yaşadığı yerlere verilen ad) aniden akla gelen liseden bir kız arkadaşın söylediği şey: "hafta sonu annemler yok. özge ve beril erkek arkadaşlarıyla bize gelecek, sen de gel, patates kızartırım". bakın burdaki genel imayı o zaman anlamamış ve ezgi'nin davetine sınıftaki en yakın arkadaşlarımdan yaşar'la gitmiştim. ama yıllar sonra ofiste anlayınca hayata isyan edesim geldi. ama yine de patates kısmı kafa karıştırıcı geliyor hala. onu niye söyledi lan acaba?
kadınların erkeklere göre daha mutlu olması
-
kadınların en vasatının dahi erkeklerce "tercih" edilecek olmasıyla ilgili bence. yani kadınlar hiçbir biçimde kesif bir yalnızlık atmosferiyle karşılaşmıyorlar. o yüzden, "deniz kenarında kahve keyfi", "az insan, çok huzur" ve teşhircilik tarzı mutluluklara sahipler. sürekli olarak "birileri" var çünkü, onlara "alaka" göstermek için pusuda bekleyen bir sürü adam var. bu yüzden diledikleri gibi şımarma hürriyetine sahipler. bir de erkeğe bak; paçalarından aşağıya sürekli reddedilmişlik ve tenhalık duygusu akıyor.
hyaluronik asit
-
bu cilt bakımı konusunda efsane bir ana ürün bence. ben artık bir üst seviyeye geçmeye karar verince kullanmaya başladım. kolajen ile beraber kısa sürede sonuç alırsınız.
resmen her şeye dur diyebilen bir arkadaş bir dost kendisi. ben konsantre olarak aldım ve pıtpıt azıcık sürüp sonrasında krem sürüyorum. göz altlarım için ise kremle karıştırıyorum. sonucu şahaneler ötesi.
rooney'nin oğlunun galatasaray forması giymesi
-
beşiktaşlı olan şahsımı gülümsetmiş olay. ne güzel lan işte. illa laf sokmaya çalışmak zorunda değilsiniz. insanlar normal tepki vermeyi unutmuş artık.
lionel messi'nin weghorst'a verdiği ayar
-
messi: sen neye baktın
weghorst: bakıyorum öyle karar veremedim
messi: neye bakıyon lan kurabiye var simit var neye bakıyon
öğretmenden işitilen en komik azarlar
-
hoca artık dellenmiştir
hoca: fear yeter artık numaran kaç senin
fear: 227
hoca: (elindeki kağıda 227 yazıp arkasını döner, masasına doğru yürür)
fear: 8x xx
hoca: ?
fear: ama gece 11 den sonra aramayın internette oluyorum hocam.
hoca: (kulaklarından duman çıkararak) oğlum ben ev numaranı değil, okul numaranı soruyorum! numaran kaç?
fear: (sanki sonuna başka bir numara ilave edecekmiş gibi bir tonlama ile) 400
hoca: (4 yazar, bekler) dörtyüz kaç oğlum?
fear: (aynı gıcık tonlama ile) 400
hoca: ya tamam da dörtyüz kaç?
bu bir süre böyle sürer
fear: hocam dörtyüz işte. ille de sonuna rakam istiyorsanız dörtyüz kök üç olsun.
hoca: (iptal olur) çabuk git kendini disipline ver!!!
sınıf: (dağılır)
5 mayıs 2015 juventus real madrid maçı
-
ulan bu ronaldo nasıl bir adam ya. james adama dünyanın en kolay golünü attırıyor. adam sanki golü kendi yaratmıs da atmış gibi kendi şovunu yapıyor, yanına gelen james' i görmezden geliyor falan.
writing'i geliştirme yöntemleri
-
(bkz: as a result of)
(bkz: consequently)
(bkz: in conclusion)
(bkz: to sum up)
(bkz: for example)
(bkz: to illustrate)
(bkz: for instance)
(bkz: furthermore)
(bkz: besides)
(bkz: morevoer)
(bkz: in addition)
(bkz: in my opinion)
(bkz: as a matter of fact)
(bkz: actually)
(bkz: in fact)
(bkz: virtually)
(bkz: meanwhile)
(bkz: neither nor)
(bkz: either or)
(bkz: due to)
(bkz: on account of)
(bkz: however)
(bkz: although)
(bkz: despite of)
(bkz: even though)
(bkz: regardless of)
(bkz: in order to)
(bkz: vice versa)
(bkz: by the way)
(bkz: thereby)
(bkz: whereby)
(bkz: despite the fact that)
(bkz: due to the fact that)
(bkz: inspite of the fact that)
(bkz: as though)
(bkz: as if)
(bkz: for the sake of)
(bkz: by means of)
(bkz: thoroughly)
(bkz: partially)
(bkz: apart from)
(bkz: as long as)
(bkz: as far as)
(bkz: as soon as)
(bkz: first of all)
(bkz: whereabouts)
(bkz: not only but also)
(bkz: according to)
(bkz: though)
(bkz: that is why)
(bkz: owing to)
(bkz: initially)
(bkz: thus)
(bkz: briefly)
(bkz: consideration)
(bkz: from my point of view)
(bkz: last but not least)
(bkz: literally)
(bkz: accustomed to)
(bkz: associated with)
(bkz: be made up of)
(bkz: opposed to)
(bkz: gain access to)
(bkz: get through)
(bkz: in the wake of)
(bkz: in return for)
(bkz: inasmuch as)
(bkz: in accordance with)
(bkz: in advance of)
(bkz: intrigued by)
(bkz: painstakingly)
(bkz: practically)
(bkz: range from to)
(bkz: provided that)
(bkz: supposed to)
(bkz: simultaneously)
(bkz: gradually)
(bkz: up till now)
(bkz: recently)
(bkz: irrespective of)
(bkz: spontaneously)
(bkz: pros and cons)
(bkz: on behalf of)
(bkz: on the contrary)
(bkz: on the grounds that)
(bkz: on the other hand)
(bkz: on the spot)
(bkz: make up one's mind)
(bkz: derive from)
(bkz: deal with)
(bkz: come to terms with)
(bkz: basically)
(bkz: as to)
(bkz: as well as)
(bkz: as regards)
(bkz: catch a glimpse of)
(bkz: deprive of)