ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2 eylül 2022 selçuk bayraktar'ın muhalefete öfkesi
-
"ben şimdi ne izledim?" dedirten tipik bir siyasal islamcı ağlama videosudur.
anladık hep mağdursunuz. mağduriyetiniz ebedi.
geçen hafta rüşvet, yolsuzluk içinde debelenen partine de iki kelime etseydin be.
galatasaray
-
1999 - 2000 uefa kupasi $ampionu
ba$ka soze gerek yok ki..
osmanlı harp madalyalı naziler
-
birinci dünya savaşında çanakkale'de ve sina ve filistin cephesinde bizzatihi gelip türklerle yanyana omuz omuza savaşmış olan alman asienkorps birliğine mensup askerlerine osmanlı ordusu tarafından savaşta gösterdikleri yararlılıklardan ötürü harp madalyası veriliyordu. yavuz ve midilli zırhlılarındaki denizci personel ve osmanlı hava kuvvetlerinde gelip uçan alman pilotlar da bu madalyayı almaya türk askeri gibi hak kazanmıştır.
ilginç olan bu almanlar evlerine döndükten 21 yıl sonra ikinci dünya savaşı patlayacak ve çoğu tekrar asker olmayı seçen bu birinci dünya savaşı gazileri harp madalyalarını bu ikinci savaşta nazi üniformalarında da taşımayı seçeceklerdir. şunlar benim interneti 20 dakika tarayıp bulduğum kimliklerini teyit edebildiğim kişiler, kimbilir daha gün ışığına çıkmayan kimler kimler vardır.
generalfeldmarschall gerd von rundstedt soldaki.
jakob grimminger hitler'in şahsi sancaktarı
rudolf höss auschwitz kamp komutanı
oskar von niedermayer
vizeadmiral karl kauffmann sms breslau/midilli güverte subayı
generalleutnant ludwif wolff
generalmajor erwin osswald
theodor croneiss willy messerchmitt ile birlikte.
ludwig schröder generalarbeitsführer
otto hartmann
leopold von münchow budapeşte kuşatma komutanı
walter von unruh kırmızı beyaz kordonunu takıyor
ss obergruppenführer hans jüttner
general ludwig keiper
ss gruppenführer fürst josias zu waldeck bkz. theres nothing like this teşhis etti.
generaloberst ludwig beck beren and luithen teşhis etti.
teşhis edemediklerim
kriegsmarine subayı
ss gruppenführer
luftwaffe generalleutnant
wehrmacht oberleutnant
wehrmacht .. hauptmann?
wehrmacht hauptmann
wehrmacht hauptmann
luftwaffe major
wehrmacht generalmajor
ikinci dünya savaşı alman üniformalarında mesela avusturya macaristan nişanlarına da izin var. ama avusturya nihayetinde almanya'nın o devirde ilhak ettiği kendi sınırları içinde olan bir yer. naziler avusturya ordusunu da anschluss sonrası kendi ordusuna dahil etmiş ve nişanlarını kullanmalarına da izin vermiş. bu yüzden osmanlı harp madalyasına izin olması avusturya nişanlarından bir tık ileride bir şey. zira o nazilerin direkt olarak karışmadığı selefi olan imparatorluk almanyasının geçmişteki cephelerine ait bir mevzu. aynı şekilde nazi üniformalarına alman olmasına rağmen bazı imparatorluk alman kraliyet (mesela hohenzollern) madalyaları da takılmaz. o yüzden türk madalyasına sanki özel bir iltimas varmış gibi bir durum da var.
öte yandan biz onların madalyalarını almış olsak da nedense takmayız. en tepedeki örnek olarak atatürk birinci dünya savaşında alman birinci ve ikinci sınıf demir haç nişanlarını almasına rağmen bunu türkiye cumhuriyeti mareşal üniformasında takmamayı seçmiştir. geçmişi silmiş olarak anlamamak lazım zira aynı üniformada osmanlı altın imtiyaz madalyası da bulunuyor. başka bildiğimiz cumhuriyet üniformalarında da yabancı nişanlar legion d’honneurlar falan pek görülmez. ancak almanlar için bu türk harp madalyaları takma zorunlulukları olmamasına rağmen göründüğü kadarıyla severek taktıkları nişanlar. zira filistin cephemiz onların da savaşıp öldüğü, şehitliklerinin olduğu geride bir sürü evlat bıraktıkları bir yer idi.
beden dismorfik bozukluğu
-
ilk kez 1886 yilinda italyan psikiyatr enrico morelli tarafindan tanimlanmis hastalik. hasta burada, fiziksel kusur olarak algiladigi organina dair bir seyleri duzeltmek icin modifikasyon istemektedir. kisi bazen estetik cerrahiye bagimli hale gelebilir ve genellikle kiside bdd ile beraber ocd [obsesif kompulsif bozuluk] de beraber gorulmektedir.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: allah kızlara güvenseydi zar
1. koymazdı...
o kadar.
2. soğanada mı güvenmiyor?
yarasa çorbası
-
pasifik kıyıları ve güney doğu asya'da pek çok insanın besin kaynağı olan yarasadan yapılan çorba. tahmin edeceğiniz gibi sadece çorbası yapılmıyor yarasanın, epey bir yemek türü var.
çin, seyşeller, endonezya, vietnam, guam ve diğer bazı asya ve pasifik kıyıları ülkelerinde ve kültürlerinde çeşitli miktarlarda tüketiliyor yarasalar. sadece besin kaynağı olarak değil, derileri için de yarasaları avlıyorlar. av teknikleri ise genelde ağ ve av tüfeği.
yarasaya ait herhangi bir yemek, her ne kadar bize şu anda epey iğrenç gelse de bulunduğumuz coğrafya çevresinde (avrupa ve orta doğu'nun bazı bölgeleri) bir dönem tüketilmiş. avrupa'da yarasa konusunda en bilinen örnek, italya'nın kuzeyinde vicenza şehrinde yer alan costozza köyü. şimdilerde italya'da yarasalar yasalarla koruma altında olsa da bir dönem bu bölgede yarasa yemek ciddi bir kültürmüş.
yarasaların tadı türüne göre değişiyor ancak internette bu eti tecrübe eden insanların genel görüşü yarasanın tadının daha çok sert tavuk etine ve sincap etine benzediği yönünde. düşük yağa ve yüksek proteine sahip yarasalar ızgarada, güveçte ve derin yağda kızartılmış şekilde tüketilebiliyor.
yarasa eti, pişirme esnasında idrara benzeyen keskin bir koku yayabiliyor; bu nedenle insanlar bu kokuyu bastırabilmek adına soğan, sarımsak, acı biber ve bira gibi eklemeler yapıyorlar.
bu günlerde çin'de yeni bir koronavirüs (wuhan virüsü, 2019-ncov) tipinin ortaya çıkmasıyla sosyal medyada yarasa çorbası görüntülerini sık sık görüyoruz. wuhan virüsü konusunda yarasalardan şüphelenildiği doğru ancak bilim insanları virüsün kaynağı konusunda henüz net bir açıklama yapmadılar.
araştırmacılar, 2019-ncov'daki protein kodlarının, daha çok çin'de bulunan iki yılan türünün taşıdığı koronavirüstekilerle benzerlik gösterdiğini belirledi. çalışmada, bulguların virüsün en olası kaynağının yılan olabileceğine işaret ettiği belirtildi. yani şimdilik olağan şüphelilerimiz yarasa ve yılanlar diyebiliriz.
bu arada ek bilgi olarak, yarasalardan ilk kez şüphelenilmediğini de belirtelim. 2002-2003 döneminde çin'de 8000'den fazla kişinin hastalanmasına, 700'den fazla kişinin de hayatını kaybetmesine neden olan sars adlı bir hastalık vardı. sars, yine wuhan virüsü gibi koronavirüs ailesine mensup virüslerden kaynaklı bir solunum yolu hastalığı. o dönem de bilim insanları yarasalardan (özellikle de at nalı yarasası türü) ciddi şekilde şüphelense de hastalığın çıkış noktası konusunda net bir bulguya ulaşamamışlardı.
kaynak 1, kaynak 2
baba oluyorum sözlük
çocukluk dönemi sanrıları
-
renkli fotoğraflar üstünden çok zaman geçince siyah-beyaz olur zannederdim. büyüklerin fotoğrafı siyah-beyazdı. ben de bakardım fotoğraflarıma sürekli siyah-beyaz olmuşlar mı büyümüş müyüm diye.
psikososyal gelişim kuramı
-
erik erikson ‘un “insanın sekiz evresi” başlığı ile geliştirdiği dönemler kuramı, normal ve normal olmayan kişilik gelişmesini açıklamaktadır. erikson bu sekiz evreyi benlik gelişiminin aşamaları olarak tanımlamıştır. her evrede benlik, belli bir takım gelişmeleri tamamlamakta; sorunları çözmekte ve evreye özgü bir psikososyal bunalımı atlatmaktadır. evrelerin adı, benliğin o evrede geçirdiği psikososyal bunalıma verilen addır. erikson, her evrede benliğin karşılaştığı bir olumlu benlik öğesi, bir de bunun karşıtını belirtmiştir. bu sekiz evre söyledir :
temel güvene karşı güvensizlik
özerkliğe karşı utanç ve kuşku
girişimciliğe karşı suçluluk duygusu
çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu
kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası
yakınlığa karşı yalıtılmışlık
üreticiliğe karşı verimsizlik
benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk
erikson’un kuramının dayandığı temel düşünceler şunlardır:
· genel olarak insanların temel ihtiyaçları aynıdır.
· benlik ya da ego, gelişimin temel ihtiyaçların karşılanmasıyla oluşmaktadır.
· gelişim dönemler halinde meydana gelir.
· her dönem gelişim için fırsatlar sağlayan bir krizle veya psikososyal problemle nitelenir.
· farklı dönemler bireyin güdülenmesinde farklılıklar oluşturur.
koskoca yanardağın adını hasan koymak
-
(bkz: hasan dağı)
aslında düz mantık gibi görünse de bence çok akıllıca bir hareket. atalarımızın ne kadar ileri görüşlü olduklarını gösterir hatta. eyjafjallajökull, tungurahua gibi yanardağlar, cafcaflı isimlerinin baskısına dayanamayıp patır patır patlarken baksanıza hasan dağı ne kadar sakin, mülayim.. ismi hasan olan bir dağın patlama ihtimali var mıdır sorarım..
31 temmuz 2015 istanbul depremi
-
silinmesi gereken ve bir süreliğine çaylağa dönüştürülmesi gerektiğini düşündüğüm bir yazarın açtığı başlık. yapmayın, açmayın şu kalıpta başlıklar. "istanbulda deprem olması ihtimali" vs deyin. burada ben ve benim gibi deprem şoku yaşayan, yakınlarını kaybeden kişiler var. sizi bilmiyoruz ama biz gerçekten tırsıyoruz gerçekten oldu mu diye.
dolmuş diyalogları
-
tatilden bir takım kavga dövüş sebebi nedeniyle normalde sabah gelinmesi gereken istanbul'a akşam üzeri gelinmiştir ve istanbul'a ayak basar basmaz şirkete gidilmiştir. şu bir iki cümlede nitelenen şey yorgunluktur. neyse akabinde gecenin bir vakti yine sahil dolmuşuma binmişim en kral yeri kapmışım (arka dörtlünün en sağı). akabinde biraz yayılmışım şöyle ki ;
kıç çatalım koltuğun ucunda kafamda koltuk kafa koyma yerine cuk oturmuş vaziyettedir. ama allah sizi inandırsın bu yorgunluktan yapılmış bişeydir yoksa "aman çok marjinalim öyle rahatım ki bütün dolmuşa yayarım taşşaklarımı" modunda değilim yani yanlış olmasın. neyse dolmuşa binen insanları süzüyorum. arka dörtlünün en soluna rahat görünümlü şirinimsi bir bayan oturdu. benim yanıma temiz yüzlü bir çocuk oturdu nereye gittiğinden haberi yokmuş izlenimi verdi bana biraz tedirgindi (tatil dönüşü psikopatlaşıyorum mütemadiyen). ve onun yanına da kendinden emin görünümlü betonarme bir dübür hanım oturdu. tek kaş kalkık filan hanımın. diğer yolcuların önemi yok.
kalktık gidiyoruz benim pozisyonum aynı. yine allah sizi inandırsın her yeri geniş bir insan olarak insanları en az sıkıştırabilecek şekilde oturuyorum aynı pozisyonda. hatta omuzlardan sıkıştırmıyayım diye kolları önde kavuşturmuşum. yanlız bir terbiyesizlik olarak ayakları öne uzatmışım. çok rahatım yanı öyle böyle değilim. acaip marjinalim bütün dolmuşa yayılırım. neyse bu rahatlık dübür hanımın dikkatini çekmiş olacak ki bana dokunarak ;
- şş az toparlansana sıkıştık burda
- hanfendi emin olun toparlanırsam daha çok sıkışırsınız.
- o nasıl olacak o ?
- şöyle ki. görüldüğü üzere her tarafım geniş bir insanım. şu ön kısımda bulunan kalça ile (ellerle gösteriyorum ama bir zayıflama ürünü satan adam edasıyla) hemen üstünde bulunan göbek ve akabinde bu omuzlar geriye gelirse bu yanımdaki arkadaşı sıkıştıracağım akabinde o da sizi sıkıştıracak anlatabildim mi ?
- anlamadım da sen çok rahat oturuyosun olmaz öyle toparlan biraz sıkıştık.
- e peki
toparlanırım. o bahsettiğim genişlik bahsettiğim sıkışıklığa sebebiyet verir ve en soldaki rahat görünümlü kızımız rahatsız olur ama onun rahatsızlığını yerim ben buyrun ;
kızımız: abi sen rahatına bak yaa süperdi az önce eheheh
ben: hay ağzını öpeyim yaa di mi
dübür hanım: ama ee sıkışık ?
kızımız: hahah nasıl yani ağzımı ?
ben: nası, nası yani ağz .... (daha yeni düşer jeton) aassktir hahah
yolcuların hepsi ve kaptan : hjahahahahahahaahah abi naptın yahahaha
ben: ee eheh lafın gelişi dedim yahu eheheh ne işim olur ağzınla yoksa
kızımız: ahahaha sus sus
hafiften gülüşmeler devam eder bana kriz gelmiştir. ordan dübür hanım patlatır bombayı
- eee sıkışığız burda biz hala ?
- sizin de ağzınızı öpeyim bayan
tekrar herkes : hahahahaha
...
arkadaş daha yeni dönmüşüm tatilden bi nefes alın yahu ? bismillah daha ilk binmişim tatilden sonra yapmayın etmeyin ohooo (ahahah)