hesabın var mı? giriş yap

  • ahahahaha immun sistem diye bi şey vardır arkadaşlar ama siz anlamazsın haa. immun bu yaa öyle kolay mı. mesela bağışklık sistemi deseydim hemen bilirdiniz ama şimdi bilemezsiniz, neden, immun dedim çünkü!

  • tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.

    edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.

    bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.

    (bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)

  • benim için sadece ve sadece "fumetti"dir, onda da martin amcam her daim başta gelir (ki onunla tanıştıktan sonra diğer fumettileri de gözüm görmemişti zaten). onun haricinde dc comics ya da marvel işlerini (yani süper kahraman mevzularını) hiçbir zaman merak etmedim, gözüme iliştiklerinde de hiç cazip bulamadım. zira "dünyayı kurtarma" timlerinin abartılı, kasıntı karakterlerle dolu ve epey de şiddet içeren curcunasını oldum olası sevemedim, anlamakta zorlandım hep. sanırım martin amcamın eğlendirirken öğreten, okuyanı daha fazlası için meraka düşürüp bilgilendiren üslubunu aradım hepsinde ve bulamayınca da onlara vakit harcamaya gerek duymadım. ha, fumettilerde de bilinçaltına ustalıkla çalışan taraflı anlatımlar (kızılderili-ingiliz/amerikan savaşları vs.) yok mu, ne yazık ki bolca var; hattâ martin mystere'de bile amerikan rus çekişmesi ve soğuk savaş işleri taraflı ve paranoyak anlatım yüzünden yer yer bayabiliyor maalesef. lakin belki aşırı şiddet içeren karelerle gözümüze sokulmadıkları ve daha ağırbaşlı çizildikleri için o nahoş detayların etkisi de çok olmuyor.

    belki de bu yüzden, martin amcamın yanı sıra bazı eski zagor sayılarını da saklamaya devam edebiliyorum.
    gerçi bu da bahane; o eski dostların yüzlercesini elden çıkartmak zorunda kaldık diye son kalanlara kıyamıyorum işte.*

  • en önemli bilim kurgu kitaplarına dair farklı görüşler olabilir, ancak bazı önde gelen bilim kurgu kitapları ve konuları şunlardır:

    dune - frank herbert: dünya dışı bir gezegende geçen ve siyasi entrikalar, din ve ekolojik tehditleri konu alan bir epik.

    vakıf - ısaac asimov: galaktik bir imparatorluğun çöküşünü ve sonrasında gelişen vakıf adlı bir örgütün çabalarını konu alan bir roman.

    1984 - george orwell: totaliter bir devletin insanların düşüncelerini kontrol ettiği bir dünyada geçen bir distopya.

    sissoylu - brandon sanderson: kitap, kurgusal bir dünya olan scadrial'da geçmektedir.
    hikaye, dünyanın sonuna yaklaşan bir çağda, sihirli metallerin kullanıldığı bir sistemde geçmektedir.

    yaban diyarlarda yabancı - robert a. heinlein: dünyaya getirilen ve yabancı bir gezegende uzaylılarca büyütülmüş bir adamı ve onun dünyayı etkileme sürecini anlatıyor.

    yüzyılın en iyi bilim kurgu öyküleri - farklı yazarların öykülerinin yer aldığı bir antoloji. kitapta yer alan öyküler arasında zaman yolculuğu, yapay zeka, uzay keşfi gibi konular işleniyor.

    çocukluğun sonu - arthur c. clarke: yeryüzüne gelen yabancıların insanlarla birlikte çalışarak medeniyeti daha da ileriye taşımasını konu alan bir roman.

    yıldız gemisi askerleri - robert a. heinlein: gelecekte insanlığın yıldızlar arası bir savaşta yer alan askerlerinin hikayesini anlatan bir roman.

    zaman makinesi - h.g. wells: bir zaman makinesi yaparak geleceğe gitmek isteyen bir bilim adamının yaşadıklarını konu alan bir roman.

    bu kitaplar, farklı konuları ele alarak, okuyuculara gelecekteki olası senaryoları göstermenin yanı sıra, insan doğası, toplumun düzeni ve teknolojinin etkileri gibi soruları sorgulama fırsatı sunuyor.

  • son 15 senedir bu lafı duyuyorum, bir bokun değiştiğine henüz şahit olmadım.

    o 4-5 dil bilen insanlar da, eskiden ne kadarlarsa, şimdi de o kadarlar.

    ve hala insanlar ingilizce'yi bile konuşamıyor.
    gençler "4-5 dil biliyor herkes" diye tırsmasın yani.

    - ingilizce şart
    - ne ingilizce'si akif? artık 4-5 dil biliyor millet. tek ingilizce yeter mi?
    - ispanyolca öğrenmek lazım.
    - asıl çince çince!
    - rusça da iyi
    - tabii... rusça iyi...

  • sebebi komünizm değil, ovacık belediye başkanının muhteşem bir insan olmasıdır. dinden, ideolojiden, ırktan önce insan olmanın önemini göstermektedir.