ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
acemi askere yapılan eziyet
-
sonra neden bedelli yaptın.. napiyim amk hayvanat bahçesinde tek vasfı benden 3 ay önce askere gelmek olan adamlarla mı uğraşayım?
edit: benimle aynı fikirde olan bir sürü mesaj geldi. umarım gerçekten yetkili kişilerin görebileceği bir kamuoyu oluşur. askerin askere bunları yapması cezasız kalmamalı. en "gariban" asker bile birisi bana bir şey yaparsa bu ordu yapanı pişman eder diyebilmeli.
ümit özdağ'ın mansur yavaş'ı cb adayı göstermesi
-
anlamadığınız nokta şu: ümit hoca tam bir devlet adamı basireti gösterdi.
bir kere mansur yavaş'ı zafer partisinin adayı olarak göstermedi. zaten mansur bey ile görüşmemiş.
milli mesele olarak gördüğü 2023 seçimlerini, partisinin üstünde bir aday ile kazanılabileceğini söylemiştir.
açıkçası diyor ki; heeey 6'lı masa! bırak egonu, halkı dinle! mansur'u aday göster, ben de destekleyeceğim.
aksi durumda yol haritasını da açıkladı hoca. eğer 6'lı masadan mansur yavaş dışında bir aday çıkarsa, biz mansur beye teklifte bulunuruz, eğer kabul etmezse biz kendi adayımızı çıkarırız.
ümit hoca çok büyük iş yaptı. anlamadan dinlemeden ahkam kesmeyin.
fas'ta 2 iskandinav dağcı kadının öldürülmesi
-
düşünsene dünyaya mustafa olarak geliyorsun, adına kemal ekliyorlar, en son atatürk oluyorsun. ve 100 sene önce böyle bir coğrafyadan adeta bir gelişmiş avrupa ülkesi çıkarıyorsun. büyük adammışsın, çok büyük hem de.
vaizlerin sürekli eş anlamlı kelimeler kullanması
-
kelime başına ücret mi alıyorlar nedir.. mesela:
“ya rab! şu anda şu mekanda şu yerde şu mübarek camide seni anmak, seni zikr etmek için toplandık, bir araya geldik, evlerimizden işlerimizden ayrıldık, çocuklarımızdan ayrıldık, buraya geldik, huzurunda hazır nazır olduk, dua ediyoruz, sana el açıyoruz ya rab! ellerimizi şuna buna değil, sana kaldırıyoruz, sana yalvarıyoruz, içimizi sana döküyor ve senin için deşarj oluyoruz.”
özet: “şimdi buradayız ve dua ediyoruz.”
bir başka örnek: “demek ki neymiş efenim, maddi imkanı el veren, yeterince parası olan, ekonomik durumu iyi olan kimseler için hacca gitmek artık bir vecibedir, bir görevdir, boynunun borcudur ve bu borç ancak ve ancak bizzat ve bilfiil hacca giderek ödenir, yerine getirilmiş olur. eğer bu kişi, bu tuzu kuru şahıs hacca gitmezse (şimdi hepsini ters çevir) bu vecibeyi ifa etmemiş, görevini savsaklamış, boynunun borcunu ödememiş ve dolayısıyla ne yapmış olur, yapması gereken bir şeyi yapmamış olur (kişi hacdan geldi bu arada cümle bitene kadar).”
özet: zenginsen hacca gitmen şart.
biri buna dur diyecek mi, yoksa “dur yapma, etme eyleme” şeklinde eş anlamlı kelimeler mi kullanmamız gerekiyor?
lâhika edit ilave ek: 500 yıl öncesinden gelen giri özetini de buraya koyalım:
koyup tesbih-i mercânı* seni kim dinler ey vaiz
mufassal kıssa başlarsın, garîb efsane söylersin
bâkî
ayrıca: bu ortak duygumuzun desteklerinizle gündeme gelmesinden mutlu mesut ve bahtiyar oldum. allah cümlenize sağlık, sıhhat ve afiyet (3in1) versin, bakın benim cümleme verdi bile!
türkiye'de derece alanlar abd'de garson oluyor
-
"...ve daha mutlu, daha huzurlu hayatlar yaşıyorlar" şeklinde devam etmesi gereken açıklama.
adam burada doktorasını bırakıyor, mesleğini bırakıyor, şirketini bırakıyor; gidiyor orada s*kindirik bir restoranda komilik yapıyor ve burada kalbur üstü bir kesimdeyken sahip olduğundan daha mutlu, daha huzurlu oluyor. acı olan iran miran değil, ülkenin bu hale gelmiş olmasıdır.
cem garipoğlu
-
münevver karabulut'un cinayeti hakkında bilgiler
düşündüm de ben bu başlığı favorilere ekleyeyim; aklıma geldikçe yazayım.
malum söz uçuyor, yazı kalsın...
münevver öldü, hafızamız ve insanlığımız kalsın...
susmayın, unutmayın. ne olur...
bu cinayete bu kadar kafayı takmış olma sebebim, adaletsizlik. parayla tıkanabilen hukuki yollar.
annemi babamı başbakanın ehliyetsiz oğlu ezerse bir gün? hani olmaz da belediye araçları izleri yok ederse? kabus gibi..
hayatta türkiye'de olacak şey değil de işte, geliveriyor insanın aklına.
fakirler katil oluyor, zenginler daha zengin.
memura yüzde 12.5 zam müjdesi
-
haberi okursak iki yılda %3+3+3+3 zammın toplamından bahsediyor. iki yıl az olmuş. şöyle on yıllık zammı toplayıp "yüzde 60 zam müjdesi" diye de haber yapabilirdiniz.
çomarın aptallığını hafife almayın, inanır.
ayrıca neden iki yıllık teklif verilmiş anlamadım. galiba önümüzdeki iki yıl enflasyon yüksek olacak. %20'yi rahat aşar. %12.5 zam ile vazelin alırsınız bol bol. her sene istikrarla büyüyen kazığa yer açmak lazım.
edit: toplu sozlesmeler iki yillik yapildigi icin boyleymis. bilgilendiren yazarlara tesekkurler. memurluk ya da maasla alakam olmadigi icin bilgim yoktu o konuda. fakat iki yillik enflasyonun sahte tuik rakamlariyla bile %12'yi asacagi da bir gercek.
okan bayülgen
-
üniversiteliler için seda sayan..
ekrem imamoğlu'nun eyüpsultan'da yasin okuması
-
gercek bir musluman olarak oyumu kazanmistir.
din istismarcisi akape varken boyle gercek muslumanlar benim oyumun sahibidir. evet.
bi turk'e gore cok iyi tecvid yapiyor imamoglu. oyumun sahibidir.
edit: din dusmani ak toto$lari kudurtan goruntulerdir efenim. baya bi rahatsiz olmuslar kuran okunmasindan. allah bu islam dusmalarini kahhar adiyla kahru perisan eder insallah. amin.
cok eglenceliymis lan ehi ehi.
hüseyin üzmez
-
üzmez'in arlanmadan yaptığı açıklama ise evlere şenlik:
"... benim düşmanım yok, benim düşmanım amerikancılar, bunu bana yapmış olan dinsizler, din düşmanları ve kapitalistlerdir. (...) en çok kendi nefsime ve şeytana kırgınım. kime kırgın olayım?" dedi. dava sonunda beraat edeceğini ileri süren üzmez, adalete güvendiğini söyledi.
--- /---
böyle bir ülke var mı bildiğin? sapıklık yapıyorsun, mağdurun ruh sağlığını bozmadan tecavüz ediyorsun, hapse giriyorsun ve sonra suçu dinsizlere, din düşmanlarına, kapitalistlere, amerikancılara atıyorsun bu arada da şeytana kırılıyorsun. derken araya sevenlerin giriyor, hükümet senin için pervane oluyor; sokaklarda özgürce dolaşıyorsun.
böyle bir ülke var mı bildiğin?
bir de bu adamı savunuyorlar. allah belanızı versin. amin.
prix renaudot
-
adını théophraste renaudot'dan alan ve 1926'dan beri her yıl gazeteciler tarafından verilen prestijli bir edebiyat ödülüdür. prix goncourt'a alternatif sayılır.
bu ödülün çıkış hikayesi ise çok ilginç:
"drouant restaurant'ında, yani goncourt ödülü'yle aynı yer ve günde açıklanan renaudot ödülü'nün tarihi 1925 yılına kadar uzanıyor. 1903 yılından beri goncourt sonuçlarının açıklandığı drouant restaurant'ında bekleşen gazeteci grubu 1925'te komşu restoran la fontaine gaillon'a yemeğe gidiyor. orada gaston picard'ın önerisiyle kendileri de bir ödül verme kararı alıyorlar. bu ödüle de 17. yüzyılda yaşamış, fransa'nın ilk gazetecesi kabul edilen theophraste renaudot'nun adını veriyorlar.
1925 yılında goncourt ödülü'nün biçimsel açıdan bir taklidi olarak ortaya çıkan teophraste renaudot ödülü, zaman içinde fransa'nın saygın edebiyat ödüllerinden biri haline geliyor. 1926 yılından bu yana her sonbahar sahiplerini bulan ödül, ünlü ve çok okunan yazarlara verilen goncourt'a bir cevap olarak algılanıyor. renaudot'yu alan yazarlar louis ferdinand celine (1932), louis aragon (1936), georges perec (1965), michel del castillo (1981), ahmadou kourouma (2000) gibi genellikle tutucu edebiyatçıların görmezden geldiği, farklı arayışlar içindeki isimler."
yıl yıl kazananların listesi ise şöyle:
1926 armand lunel nicolo-peccavi ou l'affaire dreyfus à carpentras
1927 bernard nabonne maïtena
1928 andré obey le joueur de triangle
1929 marcel aymé la table aux crevés
1930 germaine beaumont piège
1931 philippe hériat l'ınnocent
1932 louis-ferdinand céline voyage au bout de la nuit
1933 charles braibant le roi dort
1934 louis francis blanc
1935 françois de roux jours sans gloire
1936 louis aragon les beaux quartiers
1937 jean rogissart mervale
1938 pierre-jean launay léonie la bienheureuse
1939 jean malaquais les javanais
1940 jules roy la vallée heureuse
1941 paul mousset quand le temps travaillait pour nous
1942 robert gaillard les liens de chaîne
1943 andré soubiran j'étais médecin avec les chars
1944 roger peyrefitte les amitiés particulières
1945 henri bosco le mas théotime
1946 david rousset l'univers concentrationnaire
1947 jean cayrol je vivrai l'amour des autres
1948 pierre fisson voyage aux horizons
1949 louis guilloux le jeu de patience
1950 pierre molaine les orgues de l'enfer
1951 robert margerit le dieu nu
1952 jacques perry l'amour de rien
1953 célia bertin la dernière ınnocence
1954 jean reverzy le passage
1955 georges govy le moissonneur d'épines
1956 andré perrin le père
1957 michel butor la modification
1958 édouard glissant la lézarde
1959 albert palle l'expérience
1960 alfred kern le bonheur fragile
1961 roger bordier les blés
1962 simonne jacquemard le veilleur de nuit
1963 j. m. g. le clézio le procès-verbal
1964 jean-pierre faye l'écluse
1965 georges perec les choses
1966 josé cabanis la bataille de toulouse
1967 salvat etchart le monde tel qu'il est
1968 yambo ouologuem le devoir de violence
1969 max-olivier lacamp les feux de la colère
1970 jean freustié isabelle ou l'arrière-saison
1971 pierre-jean rémy le sac du palais d'été
1972 christopher frank la nuit américaine
1973 suzanne prou la terrasse des bernardini
1974 georges borgeaud le voyage à l'étranger
1975 jean joubert l'homme de sable
1976 michel henry l'amour les yeux fermés
1977 alphonse boudard les combattants du petit bonheur
1978 conrad detrez l'herbe à brûler
1979 jean-marc roberts affaires étrangères
1980 danièle sallenave les portes de gubbio
1981 michel del castillo la nuit du décret
1982 georges-olivier châteaureynaud la faculté des songes
1983 jean-marie rouart avant-guerre
1984 annie ernaux la place
1985 raphaële billetdoux mes nuits sont plus belles que vos jours
1986 christian giudicelli station balnéaire
1987 rené-jean clot l'enfant halluciné
1988 rené depestre hadriana dans tous mes rêves
1989 philippe doumenc les comptoirs du sud
1990 jean colombier les frères romance
1991 dan franck la séparation
1992 françois weyergans la démence du boxeur
1993 nicolas bréhal les corps célestes
1994 guillaume le touze comme ton père
1995 patrick besson les braban
1996 boris schreiber un silence d'environ une demi-heure
1997 pascal bruckner les voleurs de beauté
1998 dominique bona le manuscrit de port-ébène
1999 daniel picouly l'enfant léopard
2000 ahmadou kourouma allah n'est pas obligé
2001 martine le coz céleste
2002 gérard de cortanze assam
2003 philippe claudel les âmes grises
2004 irène némirovsky suite française
2005 nina bouraoui mes mauvaises pensées
2006 alain mabanckou mémoires de porc-épic
2007 daniel pennac chagrin d'école
2008 tierno monénembo le roi de kahel
2009 frédéric beigbeder un roman français
2010 virginie despentes apocalypse bébé
2011 emmanuel carrère limonov
2012 scholastique mukasonga notre-dame du nil
2013 yann moix naissance
2014 david foenkinos charlotte
2015 delphine de vigan d'après une histoire vraie
2016 yasmina reza babylone
2017 olivier guez la dispairition
2018 valérie manteau le sillon
2019 sylvain tesson la panthère des neiges
2020 marie-hélène lafon histoire du fils
2021 amélie nothomb premier sang
edith piaf: güncelleme
patiswiss ceo'suna itibar suikasti yapılması
-
patiswiss piyasayı sürklase mi ediyormuş? allah belamı versin ilk kez duydum ismini. ayrıca başlık sahibinin yazdığı şeyin "tayyip iyi ama ah o dış mihraklar" laflarından hiçbir farkı yok.
ulan kadında öyle bir kibir ve kendine inanmışlık var ki öss'de 45'te 45 türkçe yaptığını yazarken bile imla hatalarıyla göz kanatıyor.
neyse, çikolata zaten pek sevmem, küflüsünü hiç yemem.