ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kedi kısırlaştırmaya 600 tl isteyen veteriner
-
ikna yöntemiyle kısırlaştırıyor hayvanları galiba.
edit: 6 senede 4 kere link yeniledim, bu ne la.
zaruri edit: burada yiğit özgür'ün bir karikatürü vardı. zatı şahaneleri de karikatür paylaşanlara dava açmaya başlamış. o nedenle siliyorum. şu alemde tek bir kral var o da umut sarıkaya.
azarlanan çocuğun ölümünü düşünmesi
-
bir nevi içten içe intikam alma duygusuyla hayalgücünün birleşmesi sonucu çocuk hissiyatının varabileceği son nokta. bir diğer tanımla da çocukluğum..
evi alt üst etmişim, vitrin aşağı inmiş, elektrik süpürgesinin borusu kopmuş, abime top atayımm derken vazoyu kırmışım, duvarlarda resimler, parkelerde çizikler.... evet evet aynen öyle....
ve gittiği misafirlikten ya da çarşıdan dönen anne eve girer...
- oğlum bu evin hali ne böyle?
- anne rasim gelmiş...
- ya sen ne biçim bi çocuksun? iki dakika kıçının üstünde oturamaz mısın?
- annee...
- bıktım senden bak bakalım akşamüstü dışarı çıkabiliyor musun sen?
- ann....
- rezil şey seni defol odana allahım ya nasıl süpürücem ben şimdi evi, daha da yeni almıştık...
- üühühüüüü
odasına çekilen ben bir yandan sular seller gibi ağlar, bi yandan hıçkırık nöbetleri ile sarsılırken kafamdan çektiğim film sahne sahne akardı:
'pencereyi açıyorum. bir kağıda 'anne seni her zaman sevdim' yazıp aşağı atlıyorum. annem çığlıklar içinde... cenazemde herkes ağlıyor. babam bitkin. 'nereye gittin oğlum' diyor. herkes perişan. herkes beni seviyor herkes beni seviyor'.
ve hemen ardından başka bir senaryo:
' o kadar çok ağlıyorum ki nefessiz kalıp ölüyorum. içeri annem geliyor ve 'naptım beeeen' diye ağlıyor. işte beni üzdü sıra onda, o da üzülsün'.
bu görüntüler eşliğinde ruhum dayanamıyor ve bağırmaya başlıyorum:
-keşke ölseydim de sen de rahat etseydiiiiinnnn
ehh ana yüreği işte. az önce azarlayan o değilmiş gibi ağlamama, son söylediğim lafa dayanamayıp odama giriyor, sarılıyoruz, hemen ölme planlarını bir dahaki sefere kadar rafa kaldırıyorum ve hayatı ve annemi seviyorum. hem de çok.
'keşke ölseydim de siz de benden kurtulurdunuz' diye bağırdı yarım saat önce 6 yaşında dünyalar tatlısı kuzenim. aklından neler geçtiğini biliyorum bebek beni kandıramazsın ahahaha:)
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
(kucukyali ulusoy'da otobusten indik, bagaj almaya calisiyoruz, muavin bagaj numaralarini anons ediyor)
muavin: 48 var mi? 48?
kadin1: aa 48 benim, bir saniye gecebilir miyim?
muavin: buyrun hanimefendi. 72? 72'nin sahibi burda mi?
kadin2: ayy 27 vardi benim ama?
muavin: hanimefendi bir dakika bakicaz hepsine sirayla, 54'un sahibi burda mi?
adam1: hah, birinci cinko!
(peki ya adam1'in dayim olmasina ne demeli? utanmayla altina isemek arasinda eglenceye doymak bebegim)
en kötü ihtimalle türkiye'deyim
-
biz şakasını yapsak sabaha şafak operasyonu yiyoruz
gs store'dan alışveriş yapmıyoruz kampanyası
-
ulan zaten gitsen de alacak bir şey bulamıyorsun ki. 4. yıldızı takmışız ne adam gibi bir tişört var ne forma. başkaları olsa 100 trilyon para yapardı 3 ayda.
ismi su olan kıza akrostiş şiir yazmak
-
sen gelme
ulan ayı
coder atasözleri
-
"iki thread bir olunca heap seyran olur"
sentinel adası
-
dünya'dan en izole insanların yaşadığı ada.
yaklaşık 300 kişilik bir nüfusa sahip olan sentineller, 60.000 yıl önce afrika'yı terk eden ilk insanlar olarak bilinmektedirler. kendileri ile iletişim kurmaya gelenleri pek dost canlısı karşıladıkları söylenemez. 2004 yılındaki tsunami felaketinden sonra hindistan'dan helikopterle gelen ekibi ateşli oklarla vurmuşlardır. 2006 yılında da kıyıya çok yaklaşan 2 balıkçıyı öldürmüşlerdir. bundan sonra da hindistan hükümeti sentinellerle bağlantı kurmayı bırakmıştır. şahsi fikrim, adamlar ne yardım istiyor ne de iletişim kurmak. bırakın arkadaş insanları kendi dünyalarında yaşasınlar. dış dünyayı görseler eminim kendi yaşamlarını mumla ararlar ki bu tarz toplumdan izole olmuş kabileleri kendi hallerine bırakıp hiç ellememek en iyisi.
burda da kendilerini incelemeye gelen ekibi nasıl karşıladıkları ile ilgili video yer alıyor.
eğitimliler chp'ye oy veriyor yalanı
-
hesaba gerek yok, konda kendisi yapmış zaten:
ilkokul mezunu: 50% akp, 19% chp
ortaokul mezunu: 43% akp, 17% chp
lise mezunu: 36% akp, 30% chp
üniversite mezunu: 29% akp, 35% chp
master/doktora mezunu: 12% akp, 55% chp
konda'nın kendi yorumu:
"eğitim seviyesi arttıkça ak parti’ye oy verenler azalırken, chp’ye ve kısmen mhp’ye oy verenler artıyor."
akp'nin bakanının yorumu:
"eğitim seviyesi arttıkça akp oyları azalıyor."
trollsün eyvallah da, hem rakamlar ortadayken hem de adamın gol diyorken ayıp oluyor biraz.
gezi direnişine katılanlar 28 şubat'ta neredeydi
-
bazı dangalakların ağzına sakız olan soru.
cevabını vereyim o zaman:
ben ortaokuldaydım.
gezide yanımda olan kardeşlerim ya okula başlamamıştı ya da ilkokuldalardı.
bazıları liseye yeni başlamıştı.
sürekli olarak şurda nerdeydiniz, burda nerdeydiniz diyorsunuz ya? biz gezide'ydik siz nerdeydiniz?
1 yıl boyunca kocasının cesediyle yatan kadın
-
yazık lan adama.
kadından kurtulmak için ölmüş ama yine de kurtulamamış.