ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yanlış telaffuz edilen marka isimleri
-
(bkz: pull n bear)
"pul en beer" şeklinde telafuz etmek gerektiğine dair çok sağlam kaynaktan bilgim var dostlar.
yurtta öldürülen öğrencinin babasının açıklamaları
-
çocuğun çok şanssız bir ailede doğduğunu gösteren açıklamalar. babanın açıklamaları katilin yaptığını olumlar derecede kötü. tasavvuf her zaman anadolu halkını uyutmuştur, miskinleştirmiştir. işte bunun kanıtını bu açıklamalarda görüyoruz.
diyanet'in 4 ayda 3.8 milyar lira harcaması
-
camiler bile açık değilken yapılan harcamadır.
hamza hamzaoğlu
-
takımı yönetme şekli şöyle olan teknik direktör.
1.5 kg altını sahibine teslim eden temizlik işçisi
-
"altin kalpli adam"
milliyet
"altin yurekli adam"
hurriyet
"altin"
haberturk
"hukumete darbe plani"
sabah
"hukumete darbe plani"
star
"hukumete darbe plani"
yeni safak
"hukumete darbe plani"
aksam
"hukumete darbe plani"
takvim
doların bir anda durması
-
cumartesi olduğu için olabilir mi?
google'ı bikini istemediğime ikna etmek
-
nasıl yapacağımı bilemediğim ve mümkün görünmeyen bir durumdur.
bağlandığım wi-fi’den birileri bikini mi bakmış ne yapmışsa 3 gündür sabah akşam bikini reklamı gösteriyor.
ilgilenmiyorum diyorum “bi daha göstermeyiz” diyp yine gösteriyo. uygunsuz diyorum “bi daha göstermeyiz” diyo yine gösteriyo. bu ürünü aldım diyorum hala gösteriyo amk.
olm erkeğim ben!
3 gündür sağımda solumda insan varken chrome’a giremiyorum…
(davarın teki de dm gelmiş “bu yazki bikininizi ben alabilir miyim?” diyor… koyun can derdinde kasap et derdinde)
çok sayıda çözüm öneren/bekleyen mesaj gelmiş, tek tek dönmem mümkün değil edit olark yazayım istedim.
x işaretine basınca çıkan “neden bu reklam?” butonuna bastım. “bu reklamın gösterilmesini durdur” dedim. yine göstermeye devam etti. bu işlemi 3 kere daha yapınca artık göstermiyor şimdilik. sanırım aynı reklamı 3-4 kere vermişler, birinden kaçsan öbürü denk gelsin diye.
şimdi her yer mis gibi msi reklamı. msi da zerre skimde diil ama en azından insan içinde açabilirim…
(penti’yi yendim ama bu yöntemle koton’u yenememişim arkadaşlar koton gelmeye devam ediyor)
ilkokulda statü farkı yaratan nesneler
-
pastel boyandaki renk sayisi. sen kirmiziyla beyazi karistirip pembe yapmaya calisirken pembenin 3 tonu vardir bazilarinda. adil mi lan bu.
hayatı özet geçen cümleler
-
binlerce yıldır söylenegeldiği gibi ve son olarak neil gaiman'ın da ifadesiyle:
"hayatın bir oyun olduğuna, hayatın zalim bir şaka olduğuna, hayatın sen yaşarken olanlar olduğuna, bu yüzden arkana yaslanıp zevkini çıkarman gerektiğine inanıyorum."
yaran diyaloglar
-
oğuz adında yeni tanıştığım bir arkadaşımla galatasaray-fenerbahçe derbisini izlemek üzere maçı yayınlayan bir mekana gitmiştik. maç başlamadan bir fotoğraf çekip, derbiyi unutmadığımızı facebook'ta ilan edelim dedik.
neyse çektim fotoğrafı yükleyeceğim, oğuz "ne yazacaksın?" dedi, ben de şöyle bir etrafa baktım, kimse bağırmıyor etmiyor diye, "bağırmayan taraftar gelsin" yazdım yükledim.
akabinde maç başladı, 10-15 dakika geçti.
oğuz; abi bir arkadaşın yorum yaptı galiba.
ben; yapsın?
oğuz; pek hoşuma gitmedi ama.
ben; ne yazmış?
oğuz; ben söylemeyeyim sen bak. ben pek sevmem bu tarz konuşanları.
dipnot arası; yorum yapan annem. gurbetteyiz falan diye annemin facebook profil fotoğrafında, benim şimdiki halime hiç benzemeyen eski bir fotoğrafım var. arkadaşımda fotoğrafa bakıp, ismi okumadığı için gördüğü erkeği* benim arkadaşlarımdan biri sanıyor.
gelelim annemin kısa süreli bir gerilim yaşatan yorumuna;
"annen de gelsin mi?"