çay
-
anavatanı çin’de keyifli bir vakit geçirme şekli iken, japonya’da bir kültür halini almış ve ardından batının öğleden sonra alışkanlığı olmuştur. amerikan bağımsızlık savaşının sebeplerinden biridir. 30’larda avrupanın savaş sonrası yorgunluğunu gidermiştir.
ülkemizde çay tiryakiliği 1840’larda başlamış ve toplumun büyük bir bölümü için hala en gözde içecek olma özelliğini sürdürmektedir.
bugün çay bir fast food ürün halini alıp, poşetlenmiş de olsa vazgeçilmez içeceklerimizden biridir. -
renkli olup da döküldüğünde leke yapmayan ender şeylerden.
-
-
o kadar cok guzel soylenişi var ki bu adamın.
o kadar iyi de bi kalbi var ki.
evimin acık adresini yazacam buraya sonunda. başka türlü gelmeyecek -
dünyada sudan sonra en fazla tüketilen sıvı.
-
bir şiir:
" soğuk ve şekersiz çay gibisin..
ne içimi ısıtıyorsun,
ne ağzımda güzel tat bırakıyorsun..
sadece uykumu kaçırıyorsun"
- josephine - -
içenlerin ağzında etrafa kötü bir koku yaymasına sebep veren, bağımlılık yaratan sıcak içecek.
-
(bkz: çaylamak)
-
fransa'da turk restaurantlarinda yemek yedikten ve bir donere 6€ verdikten sonra eh bari gurbette bi demlenmis cay iceyim deyip.....sonra da kendinizi turkiye'de zannedip o cayin parasini odemeden cikarken.... "hooop mosyooo "1.50€ eksik bu hesapta, cayi odememissiniz heralde" sozuyle karsilasirsiniz....
iste "cay" bugunun tarihiyle yasanmisdir... -
su yaz sicaginda bile geceleri icmekten vazgecmedigim icecek.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap