• dubrovnik'in eski kenti, dünyanın en iyi korunmuş ortaçağ şehirlerinden biridir. yüzyıllar boyunca, diplomasi ve sağlam ticaret ağları yoluyla bağımsızlığını koruyan ragusa cumhuriyeti olarak gelişti. bu 'adriyatik'in incisi' askeri bombardımanlara ve yıkıcı depremlere dayandı, ancak şehir her zaman yeniden inşa edildi ve sebat etti. popüler kültür, tarih ve unesco dünya mirası alanı statüsü büyük çekilişler olsa da, çok etkili olabilirler: yakın tarihli bir rapor, 2019'da her sakin için 36 turist olduğunu tahmin ediyor.
  • görmenizi istediğim çok hoş bir hırvatistan şehri. sizi şöyle güzel bir dubrovnik videosu ile başbaşa bırakıyorum.
  • çok çok merak ederek ve beklentiyle gittiğim için mi bilmiyorum ama umduğumu bulamadım. şehir çok güzel bu tartışılmaz, iyi de korunmuş. fakat o kadar kalabalık ki, ne yürüdüğünden, ne baktığından, ne gördüğünden bi şey anlıyorsun. bence en fazla iki gün ayrılmalı zira sehri gezmek zaten bir gün, bir gün de denize girsen bitti gitti.

    ilk olarak, şehir çok pahalı. viyana'yı falan gotunde sallar yani. tepelerde nispeten uygun fiyatlı ve manzaralı apart tarzı yerler var. fotosunu da eklediğim bizimki temiz ve güzeldi, manzara da oldukça iyiydi, 120 euro ödedik geceliğine. görsel

    old town surlarinda gezmek yorucu olsa da abartıldığı kadar degil, maksimum bir buçuk saatlik yürüyüşe bakıyor. zaten old townun tamamı iki karış. öğle sıcağında değil de sabahın erken saatleri ya da akşamüstü saatlerinde yürümek lazım. yürüyüş boyunca manzara efsane fakat bana kalırsa 35 euro ücret çok fazla, turist ütme, başka bi şey değil.

    biz denize lokrum adasında girdik. kayalıklardan adriyatik sularına atlamak enfesti. enfes. yarım saatte bir kalkan feribotlarla kolayca gidilebiliyor. adada küçük bir botanik bahçe var, maks 20 dakikada gezilir. küçük bir manastır da var. denize girilmeyecekse gitmeye değer mi bilemedim.

    günün tüm yorgunluğu için de old town içindeki hard rock cafede soğuk bi seyler içmek oldukça isabetli bi karar. görsel

    gidip görülmeye elbette değer ama her şeye rağmen split buraya basar bence.
  • nam-ı diğer ragusa.

    şehir fonksiyonları konusunda öğrencilere bu kenti mutlaka gösteririm. dalgalar konusunda falezleri anlatmak için bu kenti gösteririm. dalmaçya kıyı tipi söz konusu olduğunda bu kenti ve coğrafyasını gösteririm. gitmesem de uzaktan sevdiğim bu kenti öğrenciler de görsün isterim.

    hırvatistan'ın adriyatik kıyısı sahipliği ilginçtir. neredeyse trieste'den dubrovnik'e kadar uzanır ve harita görüntüsü 'benden başka kimse bu denize bakamasın' der gibidir. dubrovnik güney doğudaki son sınırdır ve bu güzel kentin hırvatistan'ın merkezi yerlerine bu kadar uzak olması da onu ulaşım açısından izole yapar.

    kent, başlangıçta kıyıdan biraz ötede bir ada üzerine kurulmuş. dalgalar aradaki bölümü doldurup ada tomboloya dönüşünce kent de karaya doğru genişlemiş. kuruluşunda italya kökenli topluluklarla melez bir halkın etkili olduğu, 7. yüzyıl sonrasında bizans hakimiyetine girdiği belirtiliyor. isminin de kıyıdaki dubrava isimli meşelerden geldiğinin düşünüldüğünü bir yerlerden okumuştum.

    1000'li yıllarda başlayan hırvatlaşma süreci 14. yüzyılda tamamlanmış.orta çağ boyunca da venedik ve osmanlı arasında denge siyaseti güden bir şehir devleti olarak varlığını koruyor.
  • bu sene hem deniz tatili hem de gezme tatili amaciyla gidecegim, birinci dünya savasinda denizalti üssü olarak kullanilan kent.
hesabın var mı? giriş yap