• kürtajın yasallaşmasını savunan bir goethe eseri.

    kişisel yorumumdur...
  • goethe'nin hayatının uzun bir süresince yazdığı faust, benim için hayli garip bir eser. ruhunu şeytana satmış bir doktorun öyküsünden ziyade, kabusla rüya karışımı bir şey gibi. david lynch filmlerinden fırlamış gibi bir olay örgüsüne sahip. eserin başı ve sonu bambaşka ruh hâllerinde yazılmış sanki. ilk bölümlerin goethe'nin gençliğinde, son bölümlerinse epeyce yaşlandığı yıllarda yazılmasının bu durumda büyük etkisi var tabii ki. zekanın kıvraklığı, gençliğin cesareti, sivri dilliliği ve nice duygu zamanla köreliyor. tıpkı faust gibi.
  • 2024 mart ayında istanbul devlet opera ve balesi eşliğinde atatürk kültür merkezi türk telekom opera salonu'nda sahnelenecek johann wolfgang von goethe'nin aynı adlı eserinden uyarlanan charles gounod operasıdır. kaynak tanıtım videosu full performans
    etkinlik takvimi:
    21 mart perşembe, 20:00 (21 şubat çarşamba 10:30'da satışa açılacak)
    23 mart cumartesi, 16:00 (23 şubat cuma 10:30'da satışa açılacak
  • başkalarının cetvelleriyle yaşayıp, kendi yaşamını ölçtüğünü sanan sıradanlar!

    hakikat sizin neyinize!
  • 23 mart 2024 tarihinde atatürk kültür merkezi opera salonu'nda izlediğim 3 perdelik opera.
    faust'u hüseyin likos, mephistoteles'i zafer erdaş, marguerite'yi dilruba bilgi, siebel'i tuğba ekışık, valentin'i alper göçeri canlandırdı.
    dekorları oldukça gotik ve etkileyiciydi.
    faust'un yaşlı halinin canlandırılmasını çok etkileyici buldum.
    bale müziklerinin ağırlıklı olduğunu gördüğüm oyunda modern danslar farklılık yarattı şu ana kadar izlediğim operalar arasında, azıcık senkron kayması oldu bence ama o kadar kadı kızında da olur.
    birinci, ikinci ve üçüncü perdedeki koro bölümlerinin rejisi güzeldi, etkilendim.
    sanırım faust'u ve valentin'i tenör, mephistoteles'i bas bariton, marguerite'i soprano, siebel'i mezzosoprano seslendiriyordu, ses tonları güzeldi.
    iyi seyirler gitmeyi düşünenlere.
  • bu akşam moda sahnesinde uluç esen'in uyarladığı ve oynadığı faust'a gittim.

    uluç esen meramını kısaca anlatıp oyuna geçti. çabası takdire şayan.

    seyirciyse bildiğimiz seyirci. ilgili ilgisiz gülüyorlar falan.
  • --- spoiler ---

    sıska adam:
    iğrenç kadın cinsi, uzak dursun benden uzak olun, eleman!
    bilirim ki işinize yaramam hiçbir zaman.
    kadın ocak başındayken daha,
    avarita derlerdi adıma;
    o zamanlar evimizin durumu iyiydi,
    çok şey girerdi çıkmazdı hiçbiri!
    sandıkların, dolapların üstüne titrerdim,
    bu olsa gerektir benim kabahatim.
    ne varki şu son yıllarda artık,
    kalmadı kadında tasarruf diye bir alışkanlık,
    ve her kötü niyetli borçlu gibi,
    parasının fevkinde kadının istekleri.
    burada erkeğe sabretmek kalıyor;
    zira nereye baksa borçla karşılaşıyor.
    arttırabildiği biraz bir şey varsa eğer,
    onu da kendine harcar, aşıklarıyla yer.
    hatta daha iyi yer ve daha çok içer,
    bıktırıcı hayvan gürühuyla beraber;
    benim için altının çekiciliğini arttıran budur;
    cimrilik derler bana soyum erkek soyudur!
    --- spoiler ---

    faust-goethe

    avarita: tamahkarlık, eril cimrilik (almanca kullanımında: der geiz)
  • tamamını okumayı başaramadığım goethe'nin ünlü eseri. belki farklı bir yayınevinden farklı bir çeviri denemeliyim.
  • altkat sahne'de sahnelenen versiyonu için yazıyorum.

    o şartlarda tiyatro yapmak asil bir davranış ve bu nedenle desteklenmeleri gerekir.

    ama böyle bir desteğe ihtiyaçları yok. uzun zamandır izlediğim en iyi oyundu. harikulade bir iş çıkarmışlar.

    izlemeyenler mutlaka izlesinler.
  • bilgi arayışı, iyinin ve kötünün doğası, insanlığın durumu ve kişinin ruhunu dünyevi kazanç karşılığında takas etmesi anlamına gelen temaları araştıran karmaşık ve çok yönlü bir dramadır.
hesabın var mı? giriş yap