• babalar hoş geldiniz, bi film yazsanız, çekseniz çok iyi olmaz mı..
    sizde ne hikayeler vardır..
  • merhaba,

    başkalarının doğru düzgün basabilmeleri için 6:45'in sahip olduğu kitap telif haklarını ne zaman salacaksınız? yıllarca " androidler elektrikli koyun düşlerler mi?" ismiyle basılan kitap anca sizden kurtuldu, neuromancer için de umut var mı?

    teşekkürler.

    edit: adamlar tam türkiye'nin özeti gibi. birer küçük tayyipler. bunların farkı alkol içip seksten bahsetmek. tabi bu yaşta mavi küçük arkadaşları olmadan o da zor ama konumuz bu değil.

    count zero adlı kitabı kont sıfır diye çeviren adamdan "kusura bakmayın, sikko iş yapıyoruz ama yarak kürek ayaklarına satış yapmayı başarıyoruz." demesini beklemek de hayalperestliktir.

    edit2: çiğ cevaptan rahatsız olan başkalarının da olduğunu görmek insanı mutlu ediyor. sağolun, varolun.

    edit3: şöyle bir şey var: (bkz: #99217222)
  • gerçekten beğenmeyen beyaz show mu izlesin napsın yani?
  • selam sayın abiler.
    sizin kaybedenler kulübü sayesinde tanıyan kitle için eski dinleyicilerinize nazaran daha efsanevi buluyor gibime geliyor. bu durum sizin için rahatsız edici bir şey mi?
    filmler için size danışılıyor mu, diyaloglar vs. için? tabi bir de telif ücreti geliyor mu? :)
    sevgiler selamlar...

    edit: cevaptan sonra yazdigimi tekrar okudum ve ne kadar haklı olduklarını gördüm. yazdigim sırada dikkatimi dağıtan bir yumurcakla uğraştığım için gerçekten anlaşılması güç bir cümle kurmuşum. ibret olsun diye düzeltmiyorum. :)

    edit2: ne anlaşılması güç cümlesi ya, cümle filan kuramamışım resmen.

    ben şuraya gerçek soruyu yazıyım gene de.
    şimdi bu beyfendileri filmlerden önce tanıyan, dinleyen ciddi bir kitle vardı. tabi filmle beraber çok büyük bir kitlenin daha haberi oldu ve özellikle genç nesil filmden yola çıkarak bu abileri efsaneleştirdi.
    bu durum biraz yapay görünüyor. acaba bundan rahatsızlar mı diye sormak istemiştim ama resmen saçmalamışım.
  • selamlar saygılar,
    rakıyla saroz ahtapot ızgarası mı gider yoksa güveçte jumbo karides mi ?
    diğer sorum ;
    amir alımları hala devam ediyor mu ?

    saygılar tekrardan
    • kaan: amir alımları devam ediyor.

      mete: ama zaman alıyor.

      kaan: güveç deyince insanın aklına türk usulü güveç geliyor. tereyağ mereyağ o zaten olmaz.

      mete: rakıyla saroz ahtapotu tamamdır ya. ızgarada.
  • birbirinize hiç konuşmadığınız bir dönem oldu mu?
    • mete: olmuştur şüphesiz. biz 25 yıldır bir arada bir şeyler yapıyoruz. kaan benim büyüğüm olduğu için, -her şeyin dışında- bazı şeyleri dozunda tartışır, dozunda bırakırız. bazen ara vermemiz gerekir. birkaç yıl sürebilir bir insanla kaldığınız yere geri dönmeniz. bu da ilişkinin doğasında vardır. 25 yıl evli kalmış, 25 yıl aynı işi bilfiil yürütmüş insan bulmak zordur.

      kaan: iki insanın uyumu, mümkündür sorunsuz bir şekilde ama iki dominant karakterin sorunsuz devam etmesi çok zor. dolayısıyla çok dalgalı dönemlerimiz tabii ki oldu ama hiçbir zaman saygımızı ve sevgimizi yitirmedik mühim olan bu.

      mete: yanlış anlaşılmasın, dengimiz diye vermiyorum bu örnekleri ama yeni izlediğim için söylüyorum abba'nın ve beatles'ın en büyük ve en çok para kazandıkları zamanlarda, biz artık bu işi yapamıyoruz diye ayrıldıklarını da hatırlamak lazım. john lennon öldüğünda dağılmadı beatles anlatabiliyor muyum.
  • kaybedenler kulübü filminin sizin yarattığınız şeyleri kullanarak tamamen içi boş ve saçma aforizmalar sıkıp ergen eğlendirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • kaybedenler kulubu'nu begendiniz mi?
  • kitab-ı mente gerçek mi, yoksa troll mü? kitabı yazmakla neyi amaçladınız?
  • sizleri dinleme şansım olmadı ama radyo zamanlarının çocuğuyum. filmden sonra sizden haberdar oldum. istanbul'daki abilerimin izmir'deki benle bu kadar ortak dertlerinin ve yaşayışlarının olduğunu bilmek bile bana çok iyi geldi.

    iyi ki varsınız bu ölümlü dünyada. insan yalnız olmadığını fark ediyor.

    bastığınız kitapları okuyamadım. pek yakında başlayacağım. ama izmir 6:45'te çalmaya başlamamız an meselesi(umarım)

    sorum ise şu; 2000'li yıllar dünyayı ve eli değmişken türkiye'yi hem siyasi hem kültürel olarak alt üst etti. tüm birikim eridi gitti ama bizi daha pis vurdu. zihninizi nasıl temiz tutuyorsunuz? ya da tutuyor musunuz? bilmem. tutuyor musunuz?
hesabın var mı? giriş yap