• boku çıkmış cadde. bir gönül adamı tarafından şöyle tanımlanmıştır:
    - abi bu caddeye şimdi "buraya gelenin ağzına sıçayım" diye bir mekan açsan, insanları sığdıramazsın.
  • şimdi... tarifi güç biliyorum. ama deneyeceğim.

    elinizde bir çöl olsun, oraya vahayı siz dikin. bu vaha ne kadar çöle göre havalı olsa da o çölün ortasında kendiniz yaptığınız için bu şahane yer size hep bir yapay gelecektir. çünkü o vahayı siz bulmadınız, kendiniz yaptınız.

    işte ben park caddesini buna benzetiyorum. sanki üst sınıf kesimin elitliğinin ateşini dindirmek adına zoraki dikilmiş çayyoluna. önünde diğer siyah bmw lerin yanına bmw çekebileceğimiz, hep bir high class hissedebileceğimiz bir yer yaratılsın ankaranın varlıklı megasemti çayyoluna... işte burası böyle bir yer.

    yani burası biyolojideki gibi süksesyona benzer yavaşça elitleşmiş bir elit bölge değil, zorla elit yapılan bir bölge. çayyolundaki zenginlerin ta ankaraya kadar gitmektense (bahçeli, tunalı...) kendi bölgelerinde havalarını atabilmek için yapılan bir yer burası.
  • bir takım takım elbiseli ergenler lüks araçları ile geldikleri caddede araçlarını başka bir takım takım elbiseli ergenlere teslim ediyorlar. araçlarını teslim eden takım elbiseli ergenler, çok başka bir takım takım elbiseli ergenlerce mekanların kapısında karşılanıyorlar. sonra aynı takım elbiseli ergenler, kendileri gibi takım elbiseli ergenlerle beraber önlerine getirilen içi su dolu cam küreden çıkan dumanı içlerine çekmek için mekanlardaki yerlerini alıyorlar. mekanlar dolduğunda tüm takim elbiseli ergenler sert bakışlarla caddeyi süzüyor ve tüm oral donemi atlatamayışlarıyla ellerindeki çubukları emiyorlar.
  • nasıl gidilip gelindiğini anlamadığım yer. herkes içiyor, toplu taşıma yok (ki olsa bile alkollü insanları taşımamaya gayret eden bir toplu taşıma anlayışımız var malumunuz), ortalık araba dolu. burada çevirme olmuyor sanırım ama bir gün oraya "üfle abicim" polislerinden koysalar ertesi gün nüfusu yarıya iner oranın (ya da polisin geliri ikiye katlanır, bilemiyorum). sözün özü, ölümlü kaza davetiyesi bir yer.
  • sevmem, sevmemeyi de anlarım ama gideni küçümsemek ne be hacı? bırak herkes nerede eğleniyosa oraya gitsin, sana giren çıkan ne?
  • ankara piyasasına çok hızlı bir giriş yapan; fakat o hızı şimdilerde mumla arayan cadde.

    narquilla, spr pub, kıtır, taps, quick china gibi beylik mekanlar yıllardır takır takır iş yaparken; mezzaluna, sortie, meal & rouge, kukla kebap, shot & bite gibi pek çok mekan ancak bir kaç aylık ömre sahip olmuştur. hatta meal & rouge'un bulunduğu yerde kendisinden sonra açılan bütün mekanlar 4-5 ay içinde batmıştır. caddenin en büyük sıkıntısı gece kulübü işini oturtamamasıdır; escape, public gibi mekanların üst kattaki club'ları oldukça vasattır*.

    halihazırda en tutulan mekanı alkol & nargile eşliğinde maç izleyip tabu, kağıt, trivial pursuit gibi oyunlar oynayabileceğiniz ehlikeyf'tir*; ama orası da cuma cumartesi gecelerinde pek çekilmez.

    ilkbahar ve yaz aylarında akşamüstü rahat rahat takılmak isterseniz; en ideal yer açık ara narquila'dır.

    ayrıca bu cadde bünyesinde bir öyle bir aspava barındırır ki; açlıktan ölseniz dahi gitmemeniz şiddetle tavsiye edilir. resmen ankara aspava kültürüne bir hakaret orası.

    geceleri çayyolu civarıda kaliteli bir ortam istiyorsanız, size tavsiyem nada, guru's house veya spr pub olacaktır.

    çayyolu iyidir, düzenli yerdir; fakat eğlence bazında bir filistin caddesi değildir.
  • ergenlerin doluştuğu samimiyetsiz bir caddedir.
    caddede kafa başına düşen jöle oranı ile sahte sarışın kız oranı birbirine yakındır.
  • sonunda beklenen olmuş ve caddenin iki yanında kurulduğundan beri araba parkı olarak kullanılan yerlere değnekçiler dadanmıştır. arabayı parkettiğiniz anda yanınızda bitip "hoşgeldin abi" diyerek bahşiş beklemektedirler. işin daha da ilginci bu adamlar geldikten sonra caddenin trafiği artmış, ters yönde giden arabalar ortaya çıkmıştır. kendi kendine işleyen bir düzenin içinde düzensizlik yaratıp sonra düzenliyoruz iddiasıyla para almak kadar saçma birşey olursa ancak bizde olur zaten.
    koymayacam lan arabayı yürürüm gerekirse 1 km ama size vermeyecem bir kuruş bile, size mi çalışıyom ben!
  • sanılanın aksine dolmuş veya otobüsle gidilebilir buraya. evet, dolmuş uzağında bırakır biraz, 5-10 dakika yürümek zorunda kalırsınız ancak hem kartlı hem de paralı otobüsler çat diye önünde indirir sizi. binin, bindirin efenim. taksiye dökmeyin paraları.
  • film seti gibi cadde. gıcır gıcır caddenin arka tarafı toprak yağınları.
hesabın var mı? giriş yap