25 entry daha
  • ev sigara + evde bira üretimi
  • çoğu midemdeki sorunlar yüzünden kahveyi bırakıp, dışarıdan yemeyi azaltmamla geliştirdiğim tasarruf yöntemleridir.

    -kahveyi bırakmak ayda 300 tl gibi bir rakam tasarruf etmemi sağlıyor.

    -pastanelerde kullanılan malzemeler sanayi tipi oluyor. örneğin: alba marka yağ, ovalex adlı kıvam artırıcı yine sanayi tipi unlar kullanılıyor. bir kase supangleye, profitorele, kazandibine 10 tl vermektense kendim yapıyorum. koca tepsi kazandibi 5 tl gibi bir rakama mal oluyor. (hem de en iyi sütü, unu kullanıyorum). yaş pastayı (üşenmezsem) kendim yapıyorum.

    - aracıdan değil, direkt üreticiden almaya çalışıyorum. örneğin, ankara ulus'ta çantacılar çarşısı var. kızılay'da 80 tl'ye satılan çantayı atölyeden 30-40 tlye alıyorum.

    - kıyafet alırken modaya uygun parçalar değil de klasik parçaları tercih ediyorum. böylece modası geçti diye yeni kıyafet almam gerekmiyor. mesela, bu sene moda olan paçası saçaklı kot ya da gül işlemeli mavi-beyaz cizgili gömlek seneye demode olacak ama bedenime yakısan klasik kesim jean üstü normal mavi-beyaz çizgili gömleği her sezon giyerim.

    - ayak sağlığı çok önemli. ucuz ayakkabı almam, ucuz topuklu hiç almam. o kadar para verdiğim ayakkabıyı sırf topuğu çizildi diye kenara koymaya gönlüm el vermediğinden toplu taşıma kulanacaksam babet ya da spor ayakkabı giyip ofiste ayakkabımı degiştiriyorum. (hem otobüse yetisırken rahat koşuluyor :) )
  • bazıları yazılmış olsa da ben de kendi yöntemlerimizi paylaşmak istedim. israfın her türlüsünden kaçınmak gerektiğine inananlardanım.

    @summerssecret'ın da önerdiği gibi yandaş marketler yerine (bkz: migros) ya da (bkz: carrefour)'dan alışveriş yapıyoruz. birçok kişinin düşündüğü gibi kesinlikle pahalı değil, kampanyalarla baya baya ucuza bile gelebiliyor alışveriş.

    ilk ürün migros elma sirkesi. ben bu sirkeyi çamaşır yumuşatıcı olarak kullanıyorum. gülmeyin, ne kadar az kimyasal kullanırsak o kadar iyi. ilk denememde çok korktuk pis pis sirke kokacağız diye ama hiç de korktuğumuz gibi olmadı. bir kahve fincanı kadar sirkeyi yumuşatıcı gözüne koyun ve deterjanın etkisinden kurtulmuş çamaşırlarınızla mutlu mesut yaşayın. tabi ki yumuş yumuş olmasını da beklemeyin. 750 ml sirke 1,5 lira ve en az 10 yıkama kadar dayanıyor.

    migros süt litresi 2 lira, üstelik (bkz: sek) yapıyor, yani hem tasarruf sağlıyoruz hem de boykota devam ediyoruz.

    yine migros'ta satılan (bkz: abant su) mesela. bizim suyumuz kesinlikle bu. hem tadı bize uygun hem de fiyatı damacana sulardan daha ucuz.
    şöyle ki abant 5 litrelik fiyatı 1,70 lira, damacanalar 19 litre ve 7-9 lira arası hemen hemen. abant su'yun 20 litresi 6,80 liraya geliyor.

    carrefour'un da dönem dönem çok başarılı kampanyaları oluyor, marketten alışveriş sırasında verdikleri kitapçıkları vaktiniz varsa inceleyin derim. %50 indirimleri bile yakalayabiliyor insan.

    gıda alışverişi dışında belirtmek isterim ki, biz sigarayı bıraktık. yaklaşık 20 yıllık tiryakiler olarak hiç kolay olmadı ama oldu, başardık. darısı bırakmak isteyip de bırakamayan herkesin başına.

    içkiyi de minimuma indirgedik. ayda 3-5 diyelim. o da evde.
    bunun dışında dışarda yemek yemeyi de lahmacun, döner, sushi vb. evde yapılamayacak yemekler dışında kestik.

    abur-cubur, ambalajlı gıdaların hepsini kestik. bunu, içindekiler kısmını okuduktan sonra yapmaya karar verdik. onun yerine evde sağlığa daha az zararlı kurabiye, çerez vb. şeyler yapmaya gayret ediyoruz.

    kıyafet meselesi ise en kolayı oldu. birçok yazarın da dediği gibi ihtiyaç haricinde neredeyse hiç bir şey almıyoruz denebilir. insanın nefsini yenmesi hiç kolay olmuyor elbette, arada kaçaklar olmuyor mu tabi ki oluyor ama kararlı olmak ve direnmek kesinlikle işe yarıyor.

    evdeki ampullerin hepsini led ampullerle değiştirdik. kesinlikle tavsiye ediyorum.

    ekonomik düzen bu derece bozuk olmasa da ekonomi yapmak insana kendini daha iyi hissettiriyor. keşke elimizden ihtiyacı olanlara yardım etmek de gelse.

    aklıma faydası olabilecek bişeyler geldikçe editlemeye çalışırım.
  • önceliklerini belirlemek. küçük şeylerle mutlu olmak. pirzola yerine tost mesela:-)
  • elma yemek.

    evet sık sık acıkan ve günde 8 öğün yiyen bünyeme ve bütçeme çok iyi gelmiş bir tasarruf yöntemidir.gayet tok tutuyor ve saçma sapan öğünler yememi engelliyor.ayrıca maliyeti de çok düşük.
  • arkadasimla dus almak.
    (bkz: su tasarrufu)
  • kağıtların her iki tarafını da kullanmak. yazıcıdan yanlış çıktı alındığında kağıdın diğer tarafı karalama kağıdı olarak kullanılabilir.

    kağıt çöplerini diğer çöplerden ayrı toplayarak geri dönüşüme katkıda bulunmak.

    yazarlar için kağıt önemlidir.
  • abur cuburu kesmek. gereksiz kalorilere para harcamayi biraktiginiz icin hem bedeninize, hem de cebinize iyilik etmis oluyorsunuz.

    kumbaraya gun asiri para atmak. icimden ne gecerse, cuzdanimda ne kadar varsa atmaya basladim. sonra belirli bir miktarin altina dusmeyecek sekilde devam ettim ve o paraya kesinlikle dokunmadim. yokmus gibi davrandim. bu yontemle kendime giris seviyesi bir dslr kamera almis bulunmaktayim.

    gereksiniminiz olmayan seyleri almamak. bunu erkeklerden cok kadinlar yapiyor benim gordugum kadariyla. her ay alisveris etmek kadar anlamsiz bir sey yok. dolabinizi bosaltin. giymediginiz seyleri bagislayin. inanin daha az esya olunca daha fazla giyecek sey bulabiliyor insan. "giyecek hicbir seyim yok" hissi geciyor. sirf guzel diye alip bir kere bile giymedigim topuklu ayakkabilarim var. tamam, oyle bir hayat suruyorsaniz siz alin. benim gunluk kosusturmaca icinde neyi ne kadar giydigim belliymis. almiyorum. (şuraya şunu not düşeyim: dolabımda giymediğim bir sürü şey vardı. hepsi de üst üste duruyordu ya da sıkışık şekilde asılıydı. ne zaman giyinecek olsam sevdiğim ve giymek istediğim bir şey bulmak için her şeyi deşip dökmem gerekiyordu. bazen de altlarda kaldıkları için bulamıyordum. sanki giymeyi istediğim hiçbir şey yoktu. sonra dolabımı boşalttım. giymediklerimi çıkarınca aslında giymek istediğim ve sevdiğim ne kadar çok giysim olduğunu gördüm. dolabıma bakınca fenalık gelmiyor ve giymekten hoşlandığım bir sürü şey olduğunu görüp alışveriş etmiyorum.)

    su ve kahveyi evden goturmek. biraz agir oluyor; ama suyu ve kahveyi cok tuketen biri olarak masrafimi epey azaltiyor benim.

    usenmeyip daha ucuz marketlere gitmek ve indirimleri beklemek. nerede hangi urun indirimde, neresi kampanya yapiyor diye surekli bir takip halindeyim. ben de isterdim boyle hesaplar yapmadan her istedigimi rahatca alabilmeyi; ama oyle olmuyor iste. neredeyse 2 katina gelecekse aldiklarimin fiyati, usenme sansim yok. uzak da olsa tipis tipis gidilecek. ben bir de alisveris listesi yapiyorum ve kapiya yapistiriyorum. boylece her seyi topluca aliyorum ki bir daha git gel olmasin ya da yakindaki yerden daha pahaliya almak zorunda kalmayayim.

    bir önceki maddeyle de ilgili olarak, aceleniz ve bir engeliniz yoksa üşenmeyip her yere yürüyün. gideceğiniz yer çok uzaksa (varsa bile) kendi aracınızı değil toplu taşıma kullanın. yakınsa da yürüyün. mümkünse bisiklet kullanın. eve gidiş geliş, gün içinde oraya buraya git gel derken ulaşıma da çok para gidiyor. ben yürüyorum ya da bisiklete biniyorum. kışın kalın giyinip yürüyün; yazın şapka ve güneş gözlüğü takıp yürüyün.

    disarida az yemek ve icmek. arkadaslarla arada bir cikarsak cikiyoruz zaten. ben o fiyata 2 tane bira icerim kendi evimde. gerci alkol de pek tuketmiyorum. sigara hic tuketmiyorum. hava da guzellesmeye basladi. icecekseniz cimenlerde, o olmuyorsa evinizin balkonunda, onu da yapamiyorsaniz salonda icin derim ben.

    ek olarak; saclarimi hic boyatmiyorum. yilda bir kere kestiriyorum. onu da eve dondugumde annem kesiyor. kuafor masrafim yok. kozmetik de kullanmiyorum. aksesuar ve takiya da ilgim yok. buralara para harcamayinca birikiyor para bir sekilde.

    simdilik bunlar geldi aklima. daha eklerim geldikce.

    ekleme: liste guncellendi.
  • migros'un kendi markası ürünleri almak. mesela süt. migros yazıyor ama sek fabrikalarında sek tarafından üretiliyor. ama fiyatı sek'e göre ucuz. diğer migros markaları ürünler de aynı şekilde düzgün markalar tarafından üretiliyor. ama migros çikolata vardı mesela o çok berbat. her ürün de bu taktik olmuyor yani.

    bu durumu birisi anlatmıştı bana. migros zamanında bakkallarla aynı hesapta markalardan ürün alırken(coca cola diyelim markaya) zamanla coca coladan "bakkal 1, biz 50 alıyoruz bize indirim yap" diyor ve piyasayı ele geçirince coca colaya dönüp "coca colanın gelirlerinin %x'i migros sayesinde. ön raflara seni koymam için şu kadar raf parası öde, yoksa ön tarafa pepsiyi koyarım" bu da yetmiyor. gücünün yettiği markalar "artık fabrikalarında bana da ürün üret" diyor ve işte bu durum çıkıyor. bunu da niye anlattım bilmiyorum. uydurmaysa da güzel hikaye.
1212 entry daha
hesabın var mı? giriş yap