abdülkadir meragi

• 1360 - 1435 yılları arasında yaşayan klasik türk musikisi'nin en büyük bestekarı, musiki bilgini, aynı zamanda hanende ve sazende.
  azerbaycan'ın meraga şehrinde doğmuştur. hafız olup, olarak tanınır. meragi'nin, yazılı kaynaklardan ve günümüze kadar gelen eserlerinden, onun deha sahibi bestekarlarımızdan biri olduğunu anlamaktayız. klasik formdaki bestelerinden 30 kadarı günümüze kadar gelmiştir. ayrıca "kenz'ül elhan", "makasıd'ül elhan", "cami'ül elhan", "kitab'ül edvar", "şeh'il edvar" gibi kıymetli eserler vermiştir. bunlardan kenz'ül elhan kaybolmuş, diğerleri ise bilinmektedir.
  meraklı müzikseverler için kemençe üstadı ihsan özgen'in meragi'nin günümüze ulaşan bestelerinden oluşan bir albümü vardır. dinlenesidir.
• devr-i devran usulündeki rast kar-ı muhteşemine doyum olmyan dehadır. kar'ın sözleri şöyledir:
  ah ki küned kavm-i beyakin
  ah nigah mebad o bed-ayed zi kemin
  bi haberes reh-in ü anest ü ne in
  
  bir de rast bestesi vardır ki tadından yenmez. usulü düyektir. sözleri:
  amed nesim-i subh dem tersemki azareş küned
  tahrik-i zülf-i anbereş ez-hab bidareş küned
  sultan-ı ma sultan-ı ma rehmet bekun der canıma
  an dem -ki can ber lem resid hem rahi kün imanıma
  ^*
• şems-i rûmî'nin mecmûa-i güfte'sinin bazı kısımlarında abdülkadir gülabî^* isimli bir şahısa rastlanmaktadır. bu şahsın, fatih sultan mehmed döneminde yaşayan, sarayda müzik icra etmek ve öğretmek sorumluluğuna sahip olan biri olduğu belirtilmektedir. yani eğer bu bilgi doğru ise hace abdülkadir bilinenin aksine meragalı değil de gülablı olabilir.
• bu zat-ı muhteremin rast-nakış beste-i muhteşeminin âli icralarından biri de ortak bir projenin ürünü olan mahur albümündedir. aziz şenol filiz'in klasik üslubu da gayet güzel icra edebildiğini göstermiştir.
• (bkz: maragalı abdülkadir)
• sahip olduğu mükemmel yeteneği babası gıyaseddin gaybi'den aldığı su götürmezdir.
  
  timur'un elinden kaçma hikayesi oldukça enteresandır. anlatayım dileyen okusun;
  
  semerkant'ta iken timur'un okıl hastası oğlu miranşah'ın nedimliğini yapmış. tabii bu sıralarda miranşah ölünce timur dellenmiş. oğlumu siz delirttiniz diyerek bütün nedimleri öldürtmüştür. bu nedimlerin arasında kimler kimler var. kudbeddin-i nayi, habib-i udi vs. ee elleri bağlı ölümü mü bekleyecek? tabii dünyaya gelmiş nadir zekalardan biri olan meragi derviş kılığına girerek bağdat'a kadar kaçmış.
  
  bitmedi tabii ki.
  
  bundan 2 yıl sonra tesadüf eseri timur'la yüz yüze gelmiş. timur bu durur mu? yıllardır beklediği fırsat gelmiş karşısına, öldürün bu adamı demiş. işte tam o sırada meragi, ezberinden bir sureyi çok hisli bir şekilde okuyarak timur'a kendisini affettirmiş. timur daha sonra kendisini bir müddet yanında tutmuş hatta nişan yazdırmış. böyle garip bir hikayesi vardır yani.
  
  islam dünyasının yetiştirdiği belki de en büyük musiki üstadı.
• (bkz: amed nesim-i subh-dem)
• ekşi nick'i alırken bana ilham olan güzel bestekar.
• hakkında trt'nin yaptığı bir belgesel de mevcuttur.
  
  http://www.youtube.com/…m7ytfsvvbna&feature=related
• murat bardakçı'nın maragalı abdülkadir kitabında da belirttiği üzere günümüzde müzikte bir terim olarak kullanılan makam sözcüğünü ilk kez 'belli giriş, gelişme ve bitiş kurallarına göre işlenilen ve kullanılan müzik dizeleri' anlamına gelecek şekilde 1418 tarihli makaasıdü’l-elhan adlı kitabında yer veren kişidir.