bromance
-
urban dictionary'de senelerdir olan, sozlukte olmayan kavramlardan biri daha. bromance, yani brother romance, yani iki heteroseksuel erkegin yasadigi platonik sevgi. erkekte kankalik muessesesi. turk insani esasen bunu, kelimeyi yaratan anglo-saxon kulturunden bin kat daha iyi anlar elbette. erkeklerin kadinlardan ziyade kendi cinslerinden olan arkadaslarina kiymet vermeleri antik yunandan beri suregelen bir gelenek. (plato ve sokrates arasindakinin bromance mi, full frontal bro rape mi oldugu belirsiz.)
entryi yazdigim tarih itibariyle guncel, fakat korkunc bir ornegi i love you man adli filmde gozlemlenebilir. -
gregory house ve james wilson ilişkisi bu terime en uygun örnektir... hatta wilson sırf housetan hoslandigi için amber e aşık olmuştur... çok fena yani.
-
scrubs'ta mükemmel bir örneğini görmek mümkündür.
-
en bilinen ornegi sanirim matt damon- ben affleck askidir. zaten o nedenledir ki, i'm fucking ben affleck, tarihteki muazzam ayarlar kapsamindadir.
-
"ben de istiyorum aynısından" dediğim romance çeşidi. ne zaman heteroseksüel bir erkekle bromance yaşamak istesem uzaklaşıyorlar benden. kardeşim, zaten cinsel olarak mutually exclusive'iz, bari duygusal olarak kardeş kardeş seveyim seni. ı ıh, mı? ne halin varsa gör!
-
en baba örneklerinden biri de r2d2 ve c3po ikilisidir.
c3po'nun r2d2'ya "hang on tight, r2. you've got to come back. you wouldn't want my life to get boring, would you?" dediği sahnede az mı yürek parçalanmıştır be? -
-
scrubs'ta j.d ile turk arasında olanı tam bir efsanedir. chuck bartowski ve morgan grimes'ın nerdlük müessesesi etrafında şekillenen bromance'i de bunlardan aşağı değildir hani.
-
-
(bkz: seek bromance)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap