11 entry daha
  • ben ilkokuldayken abimle birlikte, eğer yanlış hatırlamıyorsam o zamanlar kızılcıklı'da olan evine gitmiştik. kızlı erkekli takriben beş altı kişi vardı. büyüklerin çay ve sigara eşliğinde koyu koyu muhabbetleri dönüyordu. başka çocuk da yoktu. sıkıldığımı anlayınca bana "kitap okumak ister misin?" demişti. şu çekyat arkası kitaplıklarından biri tıkabasa doluydu. kitapların hiçbirinden bir şey anlamamıştım. en bana hitap eden ince memed cildi buldum bir tane. okumaya başladım. o da nasıl sıkıcıydı nasıl ağırdı dili. çekyatın üstünde uyuyakalmışım. bir daha ince memed'i okumaya hiç yeltenmedim, nasıl gözüm korkmuşsa o gün.

    cemal abi’yi o günden sonra bir daha görmedim ama arada yazılarına denk gelirsem anlatım gücüne, kıvraklığına öyle hayran kalıyorum ki "acaba işin sırrı ince memed'de miydi" diye düşünmüyorum değil.
89 entry daha
hesabın var mı? giriş yap