• icinde laponca ve hatta inuit dili ni de barindirmasi gereken bir sınıflandırma.
  • yalamak ve tad almak için kullanılan dillerdir. milyonlarcadır.
  • hint-avrupa dil ailesine mensupturlar. en çok konuşulanları isveççe, norveççe, danca ve izlandacadır. birbirlerine çok benzerler. bu sebeple bu dillerden birini ya da birkaçını bilen diğerlerini de biraz anlayabilir. dil bilgisi kuralları genelde pek zor olmasa da sözcüklerin tellafuzlarını düzgün yapmak zordur.
  • birbirlerine bazı açılardan çok benzeyen ve bu yüzden de benzemediği durumlarda çok yanıltıcı olabilen dillerdir. ben de benzerliklerinin zaten büyük ölçüde meydanda olduğunu düşünerek farklarına değinmek istedim.

    örneğin danca'nın yazılı hâli diğer iskandinav dillerine çok benzese de konuşması ciddi biçimde farklıdır ve diğer iskandinavların kendi dilinde konuşan bir danimarkalı'yı iyi anlaması (skåne bölgesindeki isveçliler dışında) ender görülen bir durumdur. özellikle isveçliler danimarkalılarla genellikle "ağzında sıcak patates varmış gibi konuşan adamlar" diyerek dalga geçerler. oysa ki norveçliler de danlar da isveççe'yi oldukça iyi anlar, isveçlilerse norveççe'yi yarım yamalak anlar. izlandalılar hepsini biraz anlasa da hiçbirini tam anlamaz, yalnızca çok çabuk öğrenirler. izlandalı olmayanlarsa izlandaca'yı hemen hemen hiç anlamaz.

    danca'nın yazılı dilindeki birçok temel sözcük ve kalıp isveççe ve norveççe'ye bu dilleri bilen birinin rahatlıkla anlamını tahmin edebileceği kadar yakındır. örneğin başkent kopenhag'ın danca adı københavn'dır ve bu købe (alışveriş yapmak) + havn (liman) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. isveççesiyse köpenhamn, buradaysa fiiller köpa + hamn. seni seviyorum demek için isveççe jag älskar dig dersiniz, dancasıysa jeg elsker dig. norveççe'den örnek vermek gerekirse "merhaba, nasılsın?" demek için norveççe "hei, hvordan har du det?" dancaysa "hej, hvordan har du det?" denir. bu alanda oscar ödülüyse "hæ, hvernig hefurdu thad?" diyen izlandalılara gidiyor.

    yazılı danca diğer iskandinav dillerine benzese de iş bunların okunuşlarına geldiğinde zurna zırt demekten öteye gidip ana avrat düz gitmeye başlar. danimarkalılar "köbenhavn" derken isveçliler "şöpenhamn" derler. soyadlarındaki kjær (ingilizce'deki dear karşılığı, isveççesi kär ama soyadlarda kullanılmaz) bitişi norveççe'de de aynı yazılır ama norveçliler "şyäğr" diye okurken danlar "käğr" diye okur. (bu bağlamda "simon keya" diye bir futbolcu yok, öyle okuyanın dilini kral kobra soksun!). izlandaca burada da oscar ödülü alıyor, zira yukarıdaki cümlenin okunuşu "hvernih hefurthu thath?" şeklinde. th seslerinin bazıları ingilizce'deki "there" gibi, bazılarıysa "think" gibi.

    norveççe'de olduğu gibi danca'da da fiiller ve çoğu dişil kişi adı e harfiyle biter. özel olmayan isimler de dahil, isveççe'de a harfiyle biten bir şeyin dancası çok büyük olasılıkla e ile bitiyordur. pernilla-pernille, helena-helene, människa-menneske, möta-møde, kvinna-kvinde gibi, lilla-lille, gamla-gamle gibi. ayrıca örnekte de görüldüğü üzere isveççe ve norveççe'de nn görülen birçok yerde danca nd kullanır. salt n harfi yerine nd kullanıldığı da sık görülür: man-mand. izlandaca burada da bir darbede ortalığı dağıtıyor: madur. "mathür" diye okunur. buna benzeyen "matur" sözcüğüyse yemek demektir. isveççe ve norveççe'de mat, danca'daysa mad şeklinde yazılır. burada diller arasındaki bir fark daha göze çarpıyor. isveççe'de ve genelde norveççe'de t ile biten sözcükler genellikle danca'da d ile biter.

    izlandaca'nın diğerlerinden bu kadar farklı olması orijinal viking diline sadık kalmasıyla, yüzlerce yıl boyu çok az değişmesiyle açıklanabilir. yani çok eski bir dildir. diğerleriyse birbirleriyle aynı yönde evrilmiştir. bu bağlamda izlandaca'da bulunan isim çekimi diğer iskandinav dillerinde kalmamıştır. alda adlı birini sevdiğinizi söylemek isveççe'de çok kolaydır: "jag älskar alda". oysa ki hatun izlandalıysa yandınız, ve öyle patlayan yanardağdan dolayı falan değil: "ég elska öldü". alda ismindeki sesli harflere de ne olmuş öyle? öldü mü yoksa onlar?

    bu tarz bir isim çekimi diğer büyük iskandinav dillerinde artık kalmamıştır. izlandaca'nın ne kadar muazzam bir dil olduğunu da diğerlerinden ne kadar farklı olduğunu da daha iyi açıklamak için sevimli batman örneğini verebiliriz. yarasa isveççe fladdermus, izlandaca ledurblaka. isveççesi "uçan fare" anlamına geliyor, izlandacasıysa "kanat çırpan deri". isveçliler süper kahramana batman diyor, ancak kendi dillerine uyarlasalardı "fladdermusmannen" diyeceklerdi. çok ilginç sayılmaz. oysa ki izlandalılar dil konusunda hastalık derecesinde hassas ve süper kahraman adlarını bile kendi dillerine çeviriyorlar. batman'in izlandacası, sıkı durun: "ledurblökumadurinn". (lethürblökumathürinn). görüldüğü üzere yarasa anlamındaki sözcük de, ona bağlanan adam anlamındaki madur sözcüğü de çekilmiş, değişmiş. isveççe'deyse yalnızca man kısmı çekiliyor, o da tam anlamıyla çekilme değil aslında, sona eklenen artikel. (burada bir parantez açalım iskandinav dilleri yarasaya verdikleri adı değiştirse de bir iskandinav dili olmayan fince'deki lepakko sözcüğü aynen eski viking dilindeki ledurblaka sözcüğünden alınmıştır)

    üç aşağı beş yukarı üç ana iskandinav dilinden birinde bulunan tüm sözcükler ve kalıplar diğerlerinde de biraz değişik bir yazılışla bulunur. ancak bazen her halk bu sözcükler arasında farklı birini günlük dilde kullanır. işte burada da zurna mavi ekran veriyor, çünkü burada da danca ezber bozuyor, izlandacaysa düşene bir tekme vuruyor. en güzel örneği "kız" sözcüğü. isveççesi flicka (flikka), norveççesi jente (yente), dancası pige (piğy), izlandacasıysa stelpa. isveççe'de jänta (dağbaşını duman almış marşının orijinal adı "tre trallande jäntor", yani "tren yapan üç kız" gibi bir şey) sözcüğü var, ancak modern dilde pek kullanılmıyor, flicka ya da tjej (şyey - fince tyttö sözcüğünden) deniyor. norveççe'de de pike var ama kız anlamında herkes jente diyor.

    gelelim zurnanın işten istifa ettiği yere: sayılar. iskandinav dillerinde sayılar standart germen sistemine göre gider. biri hariç. danca'daki sayı sistemi başlıbaşına bir ders konusudur ve fransızca'da 97 sayısının [4x20] +17 (quatrevingt dixsept) diye söylenmesini bile masum bırakır. fransızca gibi o da vigesimal (10 değil de 20'yi taban alan) bir sistemdir, ancak çok daha komplikedir. danca sayı sistemi için böyle buyrun

    hepsinde olan bir atasözünün dile göre değişen versiyonları:

    (is) allir vilja herrann vera, en enginn sekkinn bera
    (dk) alle vil herrer være, ingen ville sækken bære
    (no) alle vil være herre, ingen vil sekken bære
    (sv) alla vill vara herrar, men ingen vill bära säcken

    türkçe çevirisi: "herkes beyefendi olmak ister, kimse çantayı taşımak istemez"
    ingilizce karşılığı: "there are too many chiefs and not enough indians"
    türkçe karşılığı: "sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa"

    hepsinin kendine özgü atasözleri:

    (sv) arga katter får rivet skinn (ağrya katter foğr rivet h'ğin)
    türkçe çevirisi: kızgın kedinin derisi yırtılır
    ingilizce karşılığı: angry cats get scratched skin
    türkçe karşılığı: öfkeyle kalkan zararla oturur / keskin sirke küpüne zarar

    (no) du skal ikke selge skinnet før bjørnen er skutt (du skal ikke selye şinnet för byörnen er sküt)
    türkçe çevirisi: ayıyı vurmadan postunu satmayacaksın
    ingilizce karşılığı: don't sell the fur before you've shot the bear
    türkçe karşılığı: dereyi görmeden paçaları sıvama

    (dk) man skal ikke slå større brød op, end man kan bage (man skal ikk slouğ större bröğ up, in man kâ beğy)
    türkçe çevirisi: pişiremeyeceğin kadar ekmeği (hamuru) açmayacaksın
    ingilizce karşılığı: don't bite off more than you can chew
    türkçe karşılığı: ayağını yorganına göre uzat / yiyemeyeceğin şeyin altına yatma

    (is) brennt barn fordast eldinn (brennt barn forthast eldinn)
    türkçe çevirisi: yanan çocuk ateşten kaçar
    ingilizce karşılığı: once bitten, twice shy
    türkçe karşılığı: sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
  • hint-avrupa dil ailesinin cermen kolunun iskandinav grubundan olan dillerdir. bunlar; isveççe, norveççe, danca ve izlandacadır.
hesabın var mı? giriş yap