• jason aaron'un yazdığı, r. m. guera'nın çizdiği, vertigo tarafından yayınlanan çizgi roman. güney dakota'da ki kızılderililer tarafından yönetilen bölgede mafya ve fbi arasında geçen, iyi-kötü diye bir ayrım yapmaksızın, insanın boğazını düğümleyen hikayelere sahip bu seri, son yıllarda vertigodan çıkan en iyi seri denebilir.
  • wgn america'nın televizyona uyarlayacağı çizgi roman serisi.
  • çizgi düşler'in özenli bir baskıyla çevirdiği ilk cildi an itibariyle bitirdiğim çizgi roman.

    daha önce yayınevi başlığı altında belirtmiştim. çizgi düşler vertigo ile güzel bir işbirliği içinde, sadece süper kahraman hikâyelerine boğulmuş, kısır türkçe çr atmosferine taze bir soluk getirdiler. bu kitabı da hiç araştırmadan vertigo-çizgi düşler imzasını görünce hemen sipariş ettim.

    bir kızılderili özerk bölgesinde gelişiyor olaylar. suç, iktidar, intikam, aile, para bir sürü öge güzelce yerleştirilmiş. detaya ve spoilera gerek yok. sadece şunu söyleyebilirim ki çok sağlam karakterler ve sağlam bir hikaye mevcut.

    teknik açıdan çok doyurucu. çizimler karakteristik ve hikayeyle uyumlu. anlatm metodu ise son yıllarda okuduğum en başarılı çizgi roman örneği. flashback'ler, aksiyon sahmeleri, zaman & mekan değişimleri ve tüm bunlar arasındaki 'geçişler' çok ama çok başarılı. kopma, kırılma yok. akıcı ve sinematografik bir biçimde ilerliyor.

    önemli not: yüksek dozda küfür ve cinsellik barındırıyor. rahatsızlık duyanlar olabilir, belirtmekte fayda var. bende "ülen yarın çoluğun çocuğun eline geçerse bunlar" diye düşünüp hafif rahatsız olmadım değil.*
  • çok güzel bir seri. çizgilerinin detaycılığını, renklerinin çizgilerine uygunluğunu, dekorun özgünlüğünü, bu dekorun yalnızca bir dekor olmakla kalmamasını falan geçtim, "adult comic" şeysinin birinci şartı olan kahramanların ahlaki olarak tartışılabilir pozisyonlarda olması hadisesini yerine getirmeye çalışırken anlatmaya çalıştığı hikayenin bokunu çıkarmıyor/basitleştirmiyor.

    yetişkin çizgiroman hikayeciliği, genel itibariyle (nasıl genellediğime ben bile şaştım ameke) eril şiddet gösterilerine (ve şiddetin teşhirine) eşlik eden bolca fucklı soklu konuşmanın gerçekleştiği, bol bol çıplak kadın suretinin tasvir edildiği bir şey olarak anlaşılmakla malul (bunun da bir numaralı müsebbibi frank miller denen sağcı dallamanın marifetleri olsa da, ona daha sonra değinmeye niyetliyim.) vaziyet bu olunca, yetişkin(leri tatmin etmesi beklenen) moral-grilik, hikaye derinliği, genelde maço karakterlerin zevkle birbirini kestiği şiddet orjileri arasına zorla tıkıştırılmış bir takım kıssalar olmakla kalıyor. bu zorla tıkıştırılma durumu da, hikayenin yavanlaşmasına, boktanlaşmasına mahal veriyor (basitleşme dediğim buydu.) işte scalped'in başarılı tarafı da bu: karakterlerinin eylemleri artık iyi-kötü, doğru-yanlış eksenleri üzerinden tartışılması mutlak bir şekilde anlamsızlaşacak şekilde giriftleşmiş, ne kadar da adult comic olduğunu reklam arası verir gibi zorla kurduğu ahlaki dilemmalar aracılığıyla anlatmaya kasmıyor. okuyucuyu kimseden taraf yapmaya çalışmadan hikayesini sonlandırıyor.

    ha maço şiddet gösterisi, faklı soklu argo, çıplak kadın, meme, kan, vahşet, şiddet, vurdu kırdı yok mu? olmaz olur mu, onların da hepsi mevcut. işin güzel tarafı, herşey yerli yerinde, olması gerektiği gibi.

    ilk 10-15 sayıya biraz şans verin, gerisi gelir zaten.
  • çizgi roman uyarlamalarının dizi ve film sektöründeki hakimiyetine tanık oluyoruz.

    arrow, flash, gotham, daredevil, agent carter, s.h.i.l.d, supergirl, preacher, lucifer.... film sektörüde aynı durumda.

    pek çizgi roman okunmayan ülkemiz için iyi bir gelişme.
  • 2-3 ay önce 10. kitabı da basılarak * türkçe macerası da nihayete eren son yıllarda okuduğum en güzel mini seri. neonoir, hard boiled.

    dashiell badhorse ismiyle müsemma ince mince değil bir bariz altı kalın çizili dashiell hammet göndermesi-saygı duruşu- selamlaması da pek şık, pek hoş olmuş.
  • (bkz: jason aaron)'in yaptığı en iyi işlerden biri olabilir.
  • son yıllarda okuduğum en iyi çizgi roman serisi oldu kendisi.

    ilk 5-6 sayıda kurguyu, karakterleri, ortamı, anlatımı kafanızda oturtmakta zorlanabilirsiniz. o evreyi aştıktan sonra hikaye sizi alıp sürüklüyor.

    olaylar kızılderili özerk bölgesindeki suç dünyası, aile ilişkileri, fakirlik gibi şeyler etrafında ilerliyor. polisler, fbi ajanları, suçlular, kıyısından suç dünyasına giren tiler hikayeyi dolduruyor. vertigo çatısı altında olduğu için şiddet, küfür, cinsellik gibi şeylerin dozu yüksek ama bazen gereksizce artıyor. özellikle son 10 küsür sayıda kurgunun ne kadar harika işlendiğini görüyorsunuz. özellikle 9. cildi okurken * bitirene kadar bırakamadım, o kadar sürükleyiciydi.

    ek olarak her karakterin hikayede dengeli yer almasını çok sevdim. boşlukta kalan hiçbir şey yoktu. süper kahraman hikayelerindeki gibi, her şeye çare bulan profillerden ziyade zorlanan, batıran, bir türlü çözemeyen insanların hikayelerini okumayı özlemişim.
hesabın var mı? giriş yap