ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kedi köpeğimle rahatça metrobüse binmek istiyorum
-
bence kedi köpeğin kendi selametleri için metrobüse yaklaştırılmamaları gerekiyor. saat 6 civarı zincirlikuyu'da metrobüslere hunharca saldıran yaratıkları görürlerse hayvanlıklarını sorgular hayvancıklar.
26.06.2015 düşünce gücüyle elimi oynatabilmem
-
öncelikle herkese hayırlı forumlar arkadaşlar. normalde başlık "26 haziran 2015 düşünce gücümle ellerimi hareket ettirebilmem" olacaktı fakat karakter sınırına takıldığım için böyle açtım. ne diyeceğimi de unuttum zaten. herkese iyi akşamlar diliyorum. annenizi üzmeyin. bence ışid terörist.
debe editi: debe editi girmek yavşaklıktır!
kızların en çok söylediği yalanlar
-
sen ikincisin
ilk buluşmayı 4 kelime ile mahvet
-
bir dakika eşim arıyor.
lisedeki en arka dörtlünün bugünkü durumu
-
maşallah herkes lisede en arkada oturup başarıdan başarıya koşmuş. geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken öğrendim, bizimkilerden birisi sihirbaz olmuş. bakınca gördüm ki kendi çapında epey ünlü.
vay amk. milletin sınıf arkadaşı yale’de cambridge’de bi de bizimkine bak.
1959 yılında istanbul'daki çaycı çırağı fotoğrafı
-
yine başladık "eskiden daha modernmişiz" goygoyuna.
çaycı bir çocuk, eski püskü bir çeket giyinmiş diye, bugüne lanetler yağdırıyorlar.
o günün giyim tarzı bu hayatım! o günlerde, şimdiki gibi giyinemezdin, ama şimdi istediğin gibi giyinebilirsin.
çok güzel bir fotoğraf. sanki bir dönem filmi karesi gibi... ama oyle olsa, ceket taze ve lekesiz olurdu.
eskiden, şimdiki gibi her büroda, mağazada bir mutfak yokmuş. cay ve kahve genelde disaridan söyleniyor. bu çok tuhaf aslında, şimdi dışardan kahve söyleyince topa tutuluyorsun:)
taha duymaz
-
çok kalabalık bir ailenin, ailesine bakmak için okuyamayan oğlu olduğunu söylemişti taha. kıt imkanlarıyla, mutfağında onu en mutlu eden şeyi yaptı, yemek pişirdi. “insanların bir bardak su bile içmem dediği o mutfakta ben çok mutluydum” diyordu. hiç rahat vermediniz; eleştirdiniz, dalga geçtiniz. bugün enkazdan cansız bedeninin çıktığı haberini gördüm. tabi ki birçok kaybımız var ve hepsi üzücü. ancak soruyorum; değer miydi? küçümsemeye, dalga geçmeye değer miydi? hayat bu kadar kısayken onun çabalarını hor görmeye değer miydi?
maske takmanın güzel yanları
-
yolda giderken aklıma bir şey gelince rahat rahat gülüyorum ağzım kulaklarımda. millet ne der diye düşünmeden
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
bench press yapıp, göğüs kaslarınızı geliştirebilirsiniz bu yorganla.
yiğit özgür'ün türkçe'ye kazandırdıkları
türkiye'de toplam beş üniversite olması
-
doğru gerçekten beş tane var
1- boğaziçi
2- odtü
3- itü
4- iü
5- okan üniversitesi
ben de bu beşinden birinden mezunum demek ki her şey yolunda
zöge: çekemiyorsunuz. okan üniversitesinin başarısını çekemiyorsunuz!!
en beğenilen entry olduktan sonraki edit: ha şöyle!