ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
vatandaşımız kenara para koymuyor
-
illa diyorlar ki bize küfredin. küfredince de içeri atıyorlar. dostum sizin sorununuz nedir ha?
vergileri düşürün, devletin en ufak harekette kestiği haraçları azaltın, biz de kenara koyacak para bulalım. nasıl fikir?
tek bir tane başınızı sokacak evi olan birinden bile vergi alıyorsunuz. sanki evimizin olması bizim suçumuzmuş gibi. o evi almak için on binlerce lira kredi alıyoruz, o kredi üzerinden bankacılık sistemi ve bsmv gibi vergilerle siz kazanıyorsunuz. evden kdv alıyorsunuz, haraçtan beter tapu harcı alıyorsunuz. yetmiyor evi aldıktan sonra da kapımızı emlak vergisi için her yıl iki kere çalıyorsunuz.
1 araba almak istesek size de ortalama 2 tane alıyoruz. vasat bir marka bile tercih etseniz, sırf dizel otomatik diye, ne bileyim park sensörü falan var diye bir yerlerden uydurup koyduğunuz fiyat sınırının üzerine çıktığı anda fahiş vergiler bindiriyorsunuz (o sınırı geçmeyen leş bir araç alırsanız da %45 ötv + %18 kdv alıyorsunuz zaten). üstüne bir de her yıl yine kapımızı iki kere çalıp mtv adı altında haracınızı kesmeye devam ediyorsunuz. akaryakıttan norveç kadar vergi alıyorsunuz. kendimize 1 litre benzin alınca cebimizden 4 litrelik benzin parası çıkıyor.
beyaz eşya gibi temel bir ihtiyaçtan bile, sanki evimize buzdolabı olması lüksmüş gibi ötv kesiyorsunuz. insafızlar, arlanmazlar; 100 yıl öncesinde mi yaşıyoruz ki evde buzdolabı olması, çamaşır makinesi olması lüks olsun?
seyahat özgürlüğümüz sözde var, pasaport harçları ayarsızca yüksek. diplomatik itibarımızın içine ettiğiniz için sadece vize başvurusu için bile yüzlerce tl cebimizden çıkıyor, ona girmiyorum.
maaşlı çalışanın emeğini, daha parası cebine girmeden çalıyorsunuz. asgari ücretten bile %15 vergi alıyorsunuz. kimsenin gerçekten alın teriyle çalışıp biraz para yüzü görmesine izin vermiyorsunuz. 6000 lira brüt maaşı olan bir bordrolunun temmuz ayından aralık ayına cebine giren para 3800 tl! nereye gitti o 2200 tl? o 2200 ile bizim adımıza tasarrufu yapıverin sayın bakan!
bunlara rağmen tasarruf etmeye çalışan biz zavallıların bankadan elde ettiği her 100 lira faiz gelirinden 15 lira, her 100 dolar faiz gelirinden 18 dolar para kesiyorsunuz.
paralarımızı acımasızca örtülü ödeneklerle, seçim kampanyalarıyla, makam araçlarıyla, fahiş maaşlarınızla ve sosyal haklarınızla, süper emekliliklerinizle yiyip bitiriyorsunuz. ve hala ağlıyorsunuz vatandaşımız kenara para koymuyor diye.
sayın bakanım,
olsa dükkan sizin (olmasa da sizin ya neyse). ama yok. vallahi yok. olanı zaten alıyorsunuz elimizden. daha harcayamadan devletin cebine giriyor zaten. lütfen fantastik beyanlarınızı durdurun ve huzur verin bize.
6 mart 2020 idlib ateşkes antlaşması
-
savaşa evet barışa hayır
alkış
barışa evet savaşa hayır
alkış
suriye'ye giriyoruz
alkış
suriye'den çıkıyoruz
alkış
dostum putin
alkış
hain putin
alkış
dostum trump
alkış
hain trump
alkış
s400 alıyoruz
alkış
patriot alıyoruz
alkış
israil dostumuz
alkış
israil düşmanımız
alkış
ateşkes isteyen haindir
alkış
ateşkese laf eden haindir
alkış
bop eşbaşkanıyım
alkış
bop eşbaşkanı olduğum iftiradır
alkış
şehitler tepesi boş kalmayacak
alkış
bay kemal şehit gelsin istiyor
alkış
efendim şu öyledir böyledir
alkış
ben hiçbir zaman şu öyledir böyledir demedim
alkış
alkışlar akp..
yazarların futbolda beğenmediği kurallar
-
sakatlanan oyuncunun, sağlık ekiplerince dışarı çıkarılmasının ardından, anında oyuna dahil olabilmesi.
2011'den beri futbol izlemiyorum. ancak sanırım hala devam ediyordur. dizinden silahla vurulsa o kadar acı çekemez adam, yerde yuvarlanmalar, taklalar falan. sonra sağlık ekipleri giriyor, mecbur dışarı çıkarıyorlar adamı. bir bakıyorsun bizimki 1 dakika sonra oyunda. oyunu en az 5 dakika soğutmuş. bu harketin de bir cezası olmalı. sağlık ekibi sokturacak kadar sakatsan, bekleyeceksin arkadaş.
olması gereken kural: eğer bir oyuncu sağlık ekibi gerektirecek şekilde sakatlanmışsa, sahadan çıktıktan itibaren 10 / 15 dakika olmadan sahaya giremez. oyuncu değişikliği yapılırsa, bu sürenin beklenmesine gerek yoktur.
herkesi mesleğinden nefret ettiren şey
-
insanlarla uğraşmaktır. başka bir şey değildir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hayatımda en çok da, inekden süt sağmayı bulan adamın,bulmadan önce inekle ne yapmaya çalıştığını merak etmişimdir."
lihtenştayn'da coğrafya öğretmeni olmak
-
"perdeleri kapatın sınav başladı" anonsuyla sınav yapacaktır.
yanlış numara diyalogları
-
istanbul disinda bir ilde cesitli akrabalarini aramak isteyen bir adam, numaradan once 0 cevirmedigi icin durmadan zkurmus'un evini aramaktadir...
- alooo. yengee.
- kimi aramistiniz?
- fatma abla, nasilsin?
- yanlis numara efendim.
- pardon.
- iyi aksamlar.
ertesi gun...
- aloo. dayii (valla ayni adam)
- kimi aramistiniz?
- dayi nasilsin, ben mustafa.
- nereyi aramistiniz?
- (ilin ismini soyler, bakarsiniz, sizin telefon numaranizin ilk 3 rakami ilin kod numarasi)
- beyefendi, once "0" cevirceksiniz.
- ha pardon.
ayni gun...
- aloo. yengeee (yine ayni adam)
- mustafa bey, 0 cevirmemissiniz (ogrendim ya adamin adini)
- pardon abla ya.
ertesi gun
- alo yengeee (amma ariyosunuz be birbirinizi, kac para telefon faturasi geliyor size?)
- mustafa bey, 0 cevirmemissiniz
- ya pardon ya, yine mi cevirmemisim?
- evet, ayni numara
- siz nasilsiniz abla?
- iyiyim mustafa bey (o sirada cocuklardan biri aglamaya baslar), siz 0 cevirin once.
bir kac dakika sonra
- alo abla cocuga bisi oldu mu diye merak ettim de.
- (haydaa?) yok yok, bisi yok, dusmus. siz yengeyi ariycaktiniz?
- ha tamam, haydi gorusuruz.
- tamam gorusuruz.
hala o kadar cok olmasa da arar sorar mustafa bizi (yanlislikla ariyo ama, hep unutuyo 0 cevirmeyi). kendinin de 2 cocugu varmis. ekmek cigneyip cocugun kafasini carptigi yere koyarsam sismezmis.
bir başkasının google aramalarını okumak
-
spacetuşununçalışmaması adında bir arama görüp kopmanıza sebebiyet verebilen okumalar silsilesi.
müşterisini en çok mağdur eden firma
-
(bkz: yurtiçi kargo)
ararsın açmazlar, şubenin adresini websitelerinden *bulup gidersin yerinde yeller esiyordur, hadi buldun şubeyi gittin suratlar beş karış, her an sorun her an sinir. öf.
75 milyonluk ülkeden adam gibi suikastçi çıkmaması
-
jfk, gandi, franz ferdinand, sezar, lincoln hatta john lennon gibi efsaneleri düşündükçe aklıma gelen sorunsal. bizde böyle büyük suikastler hiç olmuyor nedense:/
rusya'nın türk mandalinalarını buldozerle ezmesi
-
aklıma israil'i protesto etmek için coca cola alıp döken türkler geldi.
mal, her yerde mal amk.
f1'de hakkinen schumacher rekabetini izlemiş nesil
-
88 doğumlu olsam da bizzat içinde yer aldığım nesildir. schumacher silverstone'da ölümden döndüğü gün gözlerimin yaşardığını bilirim. serra onay ve okay karacan'lı ntv yayın ekibi unutulur gibi değil. coulthard schumi'ye çarpıp da hakkinen'e yarış kazandırdığında pite adam dövmeye giden schumi'nin duygularını ekran başında ben de yaşamıştım... önce hakkinen sonra da schumi bıraktı, ben de genç yaşta f1 emeklisi oldum ne yazık ki.