hesabın var mı? giriş yap

  • sıcak bir yaz gecesi, yazlıktayız...
    odamdayım uyku tutmuyor, vakit de geçmiyor, derken telefonuma bir mesaj "uyudun mu prenses?"...
    hemen cevap yapışıyor "uyku tutmadı, yanıyomm çok sıcak!"...
    ardından beklenen cevap öttürüyor telefonumu "odama gelsene"...
    yüzüme pis bir sırıtış dalga dalga yayılıyor ve en doğal halimle odasına dalıyorum...

    ablam benim yaa, uyumak bilmeyen bebesini nihayet uyutmuş ve sigarasını yalnız içmek istememiş..

    sonrasında bi mesaj daha geliyor "sessiz konuşun eşşolueşekler, torunlar uyuyor" *

  • meral akşener'in kuracağı yeni parti hakkında konuşan ümit özdağ'ın sözleri.

    alıntı:

    "– iktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?

    saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. sayın akşener, atatürk'ün mirası olan köşk'te kalacak. bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. devlette tasarruf ana ilke olacak. sonra üretim ekonomisi başlayacak."

    (bkz: hadi inşallah)

  • platonik aşkın bünyeyi aptal ettiği durumlarda akla gelebilitesi olan bir durumdur.. karşı cins (genelde hatun olur bunlar) pek bi güzeldir, iyi kalplidir, lakin bir türlü etkileyemezsiniz, diliniz tutulur, açılamazsınız vs... sonra planlar yapmaya başlarsınız, "nasıl dikkatini çeksem?" "ne yapsam da bana aşık olsa?" diye kafa yorarsınız (ya da sadece ben yoruyorum).. çok yaratıcı bünyenizin aklına "hayatını kurtarırsam kesin bana aşık olur" fikri gelir (çok film izliyorsunuz gözümden kaçmadı).. sonra hızlı hızlı gözünüzün önünden sahneler geçmeye başlar..

    boğuluyordur.. imdat çığlıklarına yetişip sahile kadar taşırsınız.. suni solunum filan (sizi gidi sizi).. sonra hayata döner ve size sımsıkı sarılır.. evet! başardınız!!

    karşıdan karşıya geçiyorsunuzdur okul çıkışında.. bir anda hoşlandığınız kişi yola atlar.. hızla gelmekte olan kamyonun acı fren sesiyle birlikte çevik bünyeniz onunla birlikte karşı kaldırıma düşer.. bütün arkadaşlarınızın gözü önünde olmuştur bu olay bir de! karşı cins kişisi size minnettardır, sıkı sıkı sarılır.. o da nesi? aşık mı olmuş ne? bravo! başardınız!!

    teröristler okulu basmıştır!! hoşlandığınız karşı cinsi rehin almışlardır.. siz de çaresiz durumdasınızdır.. sonra ağzınızdan o sözcükler çıkar.. "onu bırakın beni alın.." aşkınızın gözlerinden süzülen damlaların anlamını hepimiz anladık sanırım.. mekandan sağ salim çıkarsanız pembe panjurlu ev fantaziniz için para biriktirmeye başlayabilirsiniz, kefilim..

    birlikte yemek yiyiyorsunuzdur.. bir anda zat-ı muhteremin boğazına bir şeyler kaçar... hemen sırtına vurursunuz, olmadı ters çevirirsiniz... hastaneye kaldırırsınız.. evet!! hastanede gözlerini açtığında başında siz varsınızdır!! o aşık olmayacak da kim olacak?

    bu örnekler uzar da uzar...

    lakin hayat acımasızdır.. hoşlandığınız karşı cinse çıkma teklif etme arifesinde, gözünüz ondan başkasını görmezken bir anda bir fren sesi duyulabilir ve kolunuzdan kenara çekilme durumu söz konusu olabilir (başıma geldi ordan biliyorum).. akabinde " hele hölö, ben senden hoşlanıyorum" demeyiniz.. zaten gözünde saf salak aşık imajı çizmişsinizdir, gözünün önünü göremeyen bir bünyeye aşık olmasını beklemeniz bünyenizi daha da yıpratır..

    boşverin gitsin yahu! hayat devam ediyor.. ne güzel kuşlar böcekler! hayat kurtarmayla aşık olacaksa hiç olmasın değil mi ama? sizden iyisini mi bulacak?
    karşılıklı olan sevgi bütün bu fantazilere layıktır.. gerisi sözlüğe başlık olur.. hatırlanınca dalga geçilir..

  • geliyorsun şuraya acaba neymiş o küçük detaylar diye okuyorsun, adam;

    "zeytinyağı ve nane" yazmış.

    valla mı ya?
    normalde koyulmaz zaten cacığa. nereden aklınıza gelir böyle şeyler.

    yoğurt da koyun güzel oluyor amk

    edit:

    --- spoiler ---

    cacık tarifi için malzemeler;

    yoğurt
    su
    salatalık
    sarımsak
    bir tutam dereotu
    tuz, nane, zeytinyağı
    kaynak: https://www.nefisyemektarifleri.com/cacik-tarifi/
    --- spoiler ---

    sizin bunlardan herhangi birini cacığa koyuyor olmanız cacık tarifini bir üst noktaya taşıyacak tüyo olmuyor.
    ben normalde dereotu koymam diyor. koyma tamam. zorunda değilsin.
    bunların dışında bi ipucu yazarsanız süper oluyor;

    mesela
    -semizotu koyun bence güzel oluyor diyebilirsiniz.
    -salatalıkları rende yapmayın, küçük küçük doğrayın diyebilirsiniz.
    -süzme yoğurttan yapın, biraz sirke koyun, kekik koyun, limon sıkın böylece greek usülü caciki (tzatziki) yapmış olursunuz diyebilirsiniz.
    -koyun yoğurdundan yapın manda bokundan yapın yazabilirsiniz.

  • üç gün önce aldığım, daha dokunmaya bile kıyamazken sevdiceğimle tartıştığım bir anda öfkelenip sevgilimi duvara fırlatmama neden olan canım telefonum:((

    sizlere ömür tabi benim sevgili... ama neyse ki en azından telefonuma bir şey olmadı:)) yapacak bir şey yok, yenisini bulacağım bugün. feda olsun telefonuma:))

  • bir hedef uğruna canını ortaya koyan, canından vazgeçen kimsedir. (bkz: fedai)

    tarihte, osmanlı ordusundaki fedailer için bu kavram kullanılırdı. devletin kuruluş evresinde akıncıların, ileriki dönemlerde de yeniçerilerin arasında bulunan bu fedailer, savaş döneminde bir bayrağın açılmasıyla; fedailiğe gönüllü olan askerlerin o bayrağın altında 120'şer kişilik birlikler halinde toplanması sonucunda örgütlenirdi. bu gönüllü askerlerden; bir meydan savaşı yaşanacaksa en önden düşmanın arasına dalmaları, bir kale kuşatılıyorsa da açılan bir gedikten veya surları merdiven vasıtasıyla aşarak içeriye dalmaları beklenirdi.

    serdengeçtilerin pek çoğu akınlarda hayatlarını kaybederdi. hayatta kalanlar ise maaşlarına zam yapılarak ve değerli kuş tüyleriyle süslenmiş bir kavuk giyme imtiyazı verilerek ödüllendirilirdi. kavuğu* alabilen serdengeçtilere serdengeçti ağası denilirdi. bu ağalar büyük saygı ve iltifat görürdü; ordunun içinde kıdemleri yükselirdi.

    16. yüzyıldan sonra savaş sürelerinin uzamaya başlaması, ocak düzeninin bozulmaya başlamasıyla serdengeçtilere olan ihtiyaç daha da artmıştı. bu sebeple yeniçerilerin dışında başka sınıflardan da serdengeçtiler alınmaya başlanmıştı. 17. yüzyılda sık sık anadolu'dan serdengeçti toplandığı, gelenlerin de ulufe pazarlığı yaparak isimlerini yazdırdığı bilinmektedir. 18. yüzyılda ise patrona halil isyanı esnasında saray, asilere karşı koyabilmek için aşçı, helvacı vb. gibi saray çalışanlarından serdengeçti toplamıştır.

    yeniçeri ocağı'ndaki nizamın iyice bozulmasıyla serdengeçtilik de tüm kıymetıharbiyesini yitirmiş; bu görev, menfaatçilerin üşüştüğü bir fırsata dönüşmüştür. bu düzensizlik döneminde serdengeçtilere verilen ulufe senetleri, bir nevi esham gibi ortalıkta alınıp satılmaktaydı. mesela 1768-1774 osmanlı rus savaşı döneminde bazı kimselerin yılda üç kere serdengeçtiliğe yazılıp ulufe hakkı kazandığı bilinmektedir...

    velhasıl, 19. yüzyıla gelindiğinde sultan ikinci mahmut'un yeniçeri ocağı'nı kaldırmasıyla serdengeçtilik de tarihe karışmıştır.

    kaynaklar:
    + ismail hakkı uzunçarşılı - osmanlı devleti teşkilatından kapukulu ocakları - cilt: 1 - türk tarih kurumu yayınları.
    + abdülkadir özcan - ''serdengeçti'' - tdvia - cilt: 36.
    + mehmet zeki pakalın - osmanlı tarih deyimleri ve terimleri sözlüğü - cilt: 3 - meb yayınları.

  • jüri öncesi gecelerde sabahlarken görülmesinden en çok korkulan renktir. nitekim kendisi gökyüzünde belirdiğinde bu güneşin az sonra doğacağına işarettir. zaman geçmiş, gece bitmiş, sen de bitmişsindir ancak proje bitmemiştir.

  • kullanıcıyı manevi zarar göreceği bir yere yönlendirmek ya da kullanıcı üstünden rızası olmadan çıkar sağlamak amaçlı link abuse eden arkadaşlar, bir süre sonra sözlüğe login olmaya çalıştıklarında başka bir yere yönlenebilirler. (örneğin: €-castig.com)

    mart 2010, dark side