hesabın var mı? giriş yap

  • suçlu sadece kendisidir. milyonlarca dolarlık takımı emanet ettiğin adama bak. futbolda barış dönemini özledik diye geldin, kavga gürültüden başka bir şey getirmedin. bu kaos ortamıyla başarısızlığını fenerbahçe taraftarına yedirdin. yemin ediyorum aziz yıldırım olsa bu takım böyle olmazdı. yazık günah ya.

    edit: şimdi de, selahattin baki aracılığıyla ortalığı karıştırma derdinde. fetö diye ortaya bi yem attılar. 2-3 hafta da böyle avuturlar insanları. sen fenerbahçesin, gerekirse hakemleri de var'ı da üst üste koyup yeneceksin. o gol olmasa maç 1-1 bitecek. hiç utanmıyorsunuz, 3-4 farkla yenmeniz gereken takımın galibiyet golüne ofsayt diyip var operatörü fetöcü diyorsunuz. allah, aklı başında fenerbahçe taraftarına sabır versin.

  • alman teknik direktörümüz var. rakibimizin ana dillerinden biri almanca. basın toplantısına çıkıyoruz almanca bilen çevirmen yok.

    çevirmen "ben ingilizce biliyorum almanca konuşursanız çeviremem" diyor. luksemburglu gazeteci almanca soru soruyor, kuntz almanca cevaplıyor. biz de beypazarı kurusu gibi bekliyoruz "bunlar ne diyorlar acaba?" diye. çevirmen "next question" diyor.

    baştan aşağı rezalet bir futbol idaresi var bu ülkede.

  • maaş bankası olmasına rağmen haftasonu ve mesai saatleri dışında eft ücreti kesen banka.
    kurumumla bunlar arasında yapılan maaş ihalesi şartnamesini okudum. şartnamede hiç bir şekilde eft vb. masrafı alınamayacağına dair bir madde vardı. ben de bu maddeye istinaden hakem heyetine başvurarak benden aldıkları eft masraflarını geri istedim. hakem heyeti bunlardan savunma istedi. savunmayı cevaben bana da göndermişler ve hiç utanmadan beni mahkemeye vermekle "kibarca tehdit" etmişler. kurumla yapılan sözleşmede haftasonu eft ücreti kesilebileceği ibaresi yer alıyormuş. eğer başvurunuzu geri çekmezseniz ve hakem heyeti aleyhimize bir karar verirse size dava açarız ve tüm masrafları ödemek zorunda kalırsınız şeklinde bir cevap yollamışlar. madem kendinizden o kadar eminsiniz neden hakem heyetinin aleyhinizde bir karar vereceğinden korkuyorsunuz? böyle bir şey için müşteriye aba altından sopa göstermeye utanmıyor musunuz?

    mesele üç-beş kuruş meselesi değil. maaş ödemesi yaptıkları bir müşterilerine bu şekilde muamele etmeleri inanılmaz şekilde kanıma dokundu.
    bundan sonra ne hesaplarını ne de kartlarını kullanırım, en kısa zamanda da tüm ilişiğimi keserim.

    debe editi:
    gönderdikleri "kibarca tehdit" mesajının bir kısmı görsel

  • belki de bir insanin hayatindaki en guzel yillardir.

    -belli bir olgunluga erismissinizdir.

    -is hayatinda belli bir tecrube kazandiginiz icin itilip kakilma ihtimaliniz dusuktur.

    -artik insanlara "hayir" demeyi ogrenmissinizdir, sizden her istenen seyi yapmak zorunda olmadiginizi kavramissinizdir.

    -bazi deneyimler yasadiginiz icin hayattan ne istediginizi az cok kavramissinizdir. onlu ve yirmili yaslarda yasanan arayislar buyuk olcude son bulmustur.

    -yillardir calisiyor oldugunuzdan dolayi gelir duzeyiniz belli bir seviyeye gelmistir ve artik "fakir" degilsinizdir. istisnalar olsa da hayat standardiniz onlu ve yirmili yaslara gore daha iyidir.

    -iliskileriniz daha oturaklidir. hayatinizda tutmak istediklerinizi tutar, hayatinizdan cikartmak istediklerinizi cikartirsiniz. onceki yaslardaki sosyal endiseler azalmistir.

    -hayatin getirdigi belli bir umursamazlik oldugu icin "insanlar ne der" seklinde endiseleriniz minimal duzeye inmistir. hayatinizi nasil yasamak istiyorsaniz oyle yasarsiniz.

    -ask hayatinda da yasadiginiz tecrubelerden dolayi ne istediginizi biliyorsunuzdur ve drama onceki yaslara gore daha eksiktir.

    -deneme yanilmalar surecinden sonra hayatta aldiginiz zevkler daha rafine hale gelmistir.

    -futbol, siyaset gibi konularda fanatikliginiz ortadan kalmistir veya buyuk olcude azalmistir. bunlari eskisi kadar umursamamaya baslarsiniz.

    -sagliginiz henuz dususe gecmemistir ve hala enerjiniz devam etmektedir. zaten yukarida saydigim maddelerin cogu otuzlu yaslarin onlu ve yirmili yaslara gore olan avantajiydi ama bu madde otuzlularin kirkli, ellili ve atmislilara olan avantaji.

    otuzlu yillar hayati toplumun degil de kendinizin istedigi gibi yasamak icin belki de en buyuk ve en son sanstir. sagliginizi, enerjinizi, gencliginizi tam anlamda kaybetmediginiz, ama ayni zamanda ne istediginizi bildiginiz, daha stabil bir hayata sahip oldugunuz, kariyerinizin ve para durumunuzun daha iyi oldugu yillardir. bundan iyisi ne olabilir ki? oregon olabilir ama onun yeri ayri.

    not: tabi ki her sey gibi bunun da istisnalari olabilir. mesela bir insan otuzunda sagligini kaybetmis olabilir veya hayatinda isler tepetakla olmus olabilir. burada bahsettigim ortalamaya vurunca ortaya cikan genel sonuc.