hesabın var mı? giriş yap

  • atasayda bir yüzük alana bir yüzük bedavaymış. o kadar parası olanın metreside vardır düşüncesiyle kampanya yapmış adamlar.

  • sevgilisinin gözü dönmüş şerefsiz sapıklar tarafından hem göz hem de söz yağmuruna tutulmasını, taciz edilmesini hatta ve hatta tecavüz edilip boğularak öldürülmesini istemeyen; nasıl iğrenç bir ülkede yaşadığının ve bu ülkede sağ kalınan her saniyenin aslında bir mucize olduğunun farkında olan erkektir..

  • anayasa mahkemesi’nin ulaştırma bakanı ve tib başkanı’na sakıncalı içeriği 4 saat içinde engelleme yetkisi tanıyan düzenlemeyi iptal etmesinin ardından başbakanlığa ve ilgili bakanlığa yetki verilmesi düşünülen yeni düzenleme.

    yeni düzenlemede, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunmasının gerektiği hallerde erişimin başbakan veya ulaştırma bakanı’nın talimatıyla engellenebileceğinin yer alması bekleniyor.

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27839328.asp

    cumhurbaşkanına da kırmızı bir buton versinler, hani şu filmlerde olanlardan. canı sıkıldıkça bassın interneti kapatsın.

  • cok fazla yumusak gorunen kadinlardir. onlara bagirirsiniz, ses etmezler; kapris yaparsiniz, aglarlar uzulurler ama affederler; ustelik inanilmaz guclu dostluk baglariyla sizi sararlar. o kadar siki sararlar ki bazen bogulursunuz, cok fazla severler, cok simartirlar. bir sure sonra bu hep boyle gidecek gibi gelir size. sikilirsiniz bu kadar ilgiden. bir de o kadar yumusak baslidirlar ki hani itseniz de geri donebilirsiniz istediginiz zaman, gibi gelir.
    tabi o oyle degildir.
    venus gizler ofkelerini, onlardan bile. uzun sure boyunca, siz aksi yonde cok zorlayana kadar sizi sevmeye devam ederler. ama herseyin bir siniri vardir, onun sabrinin bile. katlanamadigi seylerden birincisi yalandir. yalan soylerseniz sabirli davranmayabilir. ikincisi ikiyuzluluktur, entrikadir. cok durusttur boga kadini, dayanamaz entrikaya. sirf bu nedenle bile olsa akrep erkegiyle aralarindaki muthis cekime ragmen genellikle mutlu olamazlar.
    diyelim ki azimli bir insansiniz, veya bir takim ruhsal sorunlariniz var, ya da sadece sikildiniz, boyle bir arkadas istemiyorsunuz.
    birinci etap yalan soyleyin. bunun kiskirtmayacagi bir boga insani bulamazsiniz. cok guclu ikizler etkisi alanlar bile ancak yalan soyler, ama kendilerine soylenmesine tahammul edemezler.
    sonrasinda bir sekilde ikiyuzlu davranin, incitin duygularini. o kadar incitin ki sevgisinin karsiliksiz olduguna inansin. burasi cok zor yalniz, sabit fikirlidirler. onlar birini severse bunun asla degismeyecegine ve hep karsilikli olduguna inanirlar. yani cok zorlu bir ikna sureci sizi bekliyor.
    size verdigi sirlarla baslayabilirsiniz. ama daha etkilisi bu sirlari dogrudan degil yalanlarla karistirarak anlatmanizdir.
    ornegin, "su cocuk benden hoslanmiyordur umarim, hoslaniyorsa cok kotu olur, ben onu hic istemiyorum" sozunu baskalarina "dusunsene, su cocuga bile yavsiyordu" seklinde iletirsiniz. harikasiniz.
    uzun bir sure yeterince caba gosterirseniz size olan sevgisini oldurursunuz. ne kadar guclu bir sevgi olmus olursa olsun. ne kadar buyuk bir bagliligi da olsa bir noktada geri donecektir.
    iste o noktadan once emin olmak gerekir, bu insandan gercekten kurtulmak istiyor musunuz? cunku sabit fikirlidir iste, gittiginde geri donmez.
    ondan sikildiniz, degisiklik ariyordunuz, bir iki hareketi sizi rahatsiz etti ve bu basarili planla onu kacirdiniz. muhtesem. ama geri alamazsiniz.
    boga inadini bir kez kirabilirsiniz. ikinci sansi vermezler.
    kotu niyetten degildir. sadece cok zor guvenen bir burctur, o kadar pozitif ve olumlu gorunmesine ragmen. aslinda icten ice cok korkar, terkedilmekten, aldatilmaktan. bu nedenle cok az insani cok yakinina alir. eger siz de onlardan biri idiyseniz, ve gittiyseniz, ici kan aglasa da sizi unutacak ve devam edecektir. hayat devam ediyor diye degil. o sevdigi hicbir seyi hayata feda etmez. sizi unutur. cunku sizi artik sevmiyordur.
    bir insanin icindeki sevgiyi oldurmek zorlu ve insanlik disi bir mucadeledir. yine de tebrik ederiz. artik her telefonunuza ne kadar mesgul olursa olsun yanit vermeyecek, sizin icin hayatindaki diger herkesi ikinci plana atmayacak, sirf siz mutlu olun diye pasta yaptirmayacak size dogum gununuzde, sizi sevmeyecek artik. can sikintiniz gecmistir muhtemelen, daha eglenceli bir hayata adim atiyorsunuz..

  • yapmadığım aciklama.ben ailemden sadece abime soyledim bosanacagimi.yolunda gitmedigini.anne baba iyi gidiyor saniyordu.ki zaten yeni evliydik.bosanmaya karar verdik.bi dilekce yazdik beraber.gittik adliyeye cok sira vardi 2 3 ay sonrasina gun veririz dediler.bi tanidik ilçeye gidin diye akil verdi.ilce adliyesine gittik.biz sizi ararız dediler.ciktik adliyeden 2 saat sonra aradilar yarin davaniz var diye.gittik.4 dakika sürdü dava.bosandik.o gece oturup içtik beraber.ertesi gun isten dönünce birkac ozel esyami bi koliye koydum.kiyafetlerimi bavula doldurdum.gece eve gelmesini bekledim.geldi son bi ayak ustu konusup ayrıldım evden.gece 2 gibi babamlara gittim.bilirim uyumaz babam o saatte.zile basmadim cepten aradim kapiyi ac diye.noldu olğum diyor.baba ac kapidayim dedim.acti valiz ve koliyle gorunce dondu kaldi kapida.ne oldu yavrum dedi.bosandik baba dedim.bisey diyemedi.bos bos bakti yuzume.oluyor oğlum bunlar, insanin basina hersey geliyor hayatta, uzme kendini gec iceri dedi :) baska bisey sormadi.yatagini ust kattaki ogrencilere vermistik yarin gideyim yeni yatak alayim sana dedi.gozlerim doldu :) eskiden hep sorunlu bi iliskimiz vardi babamla.o an orada cozduk tum sorunlari.salonda yatak hazirladik bana.uyudum.aylar sonra en guzel uykumdu.gozumu actigimda annemle konusuyorlar.annem oyle sacmalik mi olur ? esek basimiyiz biz ? konusulsaydi bi yol bulunurdu, o kadar masraf yapti esyalar aldi vs diyor.babam diyor ki s.kerim esyasini malini parasini.cocuga bisey sorma.sikma cocugu.gecinebilseler zaten ayrılmazlardi.dedim baba sen nasil bi adammissin yahu ! ailenin kiymetini bilin dostlar.herkes gidiyor onlar kaliyor yaninizda.

  • george w bush ne anne baba,ne tanrı,tam anlamıyla bir doktor hatasıdır. babayı biliyosun,olayı biliyosun,baktın çıkmaya çalışıyo geri it be adam!

  • “eğer bu devlet hepimizinse… bu devletin yeniden inşa edilmesinin yeri milletin oylarıyla seçilmiş parlamento olmalıdır. üç-dört kişinin kimseyle konuşmadan, kimseye danışmadan devleti yeniden yapılandırması kabul edilemez.
    ...
    bir sabah kalkıp ‘bundan böyle şu şekilde olacak’ denilerek bu iş olmaz. oturup birlikte tartışmalıyız. parlamento devre dışı bırakılamaz.”

    kemal kılıçdaroğlu

  • radyasyon hastalığı ya da süründüren dozaşımı terimleriyle de karşımıza çıkan bir tür doku hasarıdır. etkiler geniş bir yelpazede de olsa yarım saatte etkilerini gösteren yoğun zehirlenmelerde ölüm bir ila birkaç hafta içinde %100 dolayında gerçekleşir.

    tıpta akut radyasyon sendromu denen zehirlenme en yaygın görülendir. kısa süreli yüksek radyasyona maruz kalanlarda rastlanır ve saç dökülmesi gibi bildiğimiz etkilerin yanında birçoğu uzun vadede gerçekleşen ölümlerle karşımıza çıkar. bunun yanında kronik radyasyon sendromu oldukça nadirdir ve ilk sovyet radym üretim merkezleri çalışanlarında raslanmıştır. belli* bir radyasyon seviyesiyle yaşamaya devam edilebilmektedir.

    rasyasyon dozajını ölçmek için farklı parametreler kullanılır. rad alınmış radyasyon dozunu simgeler, yani 1 kilogram dokudaki 0.01 joule enerji birikimi bir ünite rad'a eşittir. daha modern 100 rad'lık dozaja grey (gy) diyoruz.

    nitekim alınan radyasyonun farklı dokulara farklı etkiler yaptığı, hepsinin ölümcül olmadığı düşünüldüğünde rad alınan dozun ölümcüllüğü konusunda bize kesin değerler vermez. daha ziyade vücutta birikmiş yüksek radyasyonun ortalama değeriyle ilgilenir. rad değerinin röntgen ışınlarına çevrimiyle daha yüksek bir bağlı biyolojik etki saptaması (rbe) yapılır. 1 rem aşağı yukarı 1.07 röntgen ışınının vücuda yaptığı etkiyi özetler. yoğun radyasyona maruz kalmalarda 100 rem'lik bir başka ölçü olan sievert (sv) kullanmaktayız.

    (rbe) bir tür kalite faktörüdür. q harfi ile ifade edilir. doku hasarının hangi tür ışımadan kaynaklandığını ve etkilerini belirlemek için kullanılır. alfa parçacıkları için q değeri 20 kadardır. yani bir rad alfa radyasyonu 20 rem'e eşittir. nötron ışımasında q değeri enerjinin büyüklüğe bağlı değişir. lakin beta parçacıkları, x ışınları ve gamma ışınları için q 1 alınır.

    radyasyon zehirlenmesine bağlı hayatta kalma oranı ne kadar süre radyasyona maruz kalındığı ve maruz kalınan radyasyonun gücüne göre değişir. kısa süreli yoğun maruz kalmalarda doku kanseri riskleri normal bir insanın 50 katına kadar çıkabilirken kısa süreli etkiler* bu kanserlerin görülmesine çoğu zaman olanak vermez. uzun süreli düşük yoğunluklu maruz kalmalarda ise kanser olma riski hiç radyasyon almamış bir insana göre birkaç kat yüksektir. bu ikinci tipte hücre yenileme sistemi bozulduğu, mutant hale geldiği için etkileri kestirmek güçtür. maruz kalma öncesi var olan kanserler hızlanma* sürecine girebildikleri gibi ilerlemeleri durabilir. ancak vücudun farklı noktalarında aynı anda 9 farklı kanser türü belirebildiği için radyasyon zehirlenmesinin kanser ilacı olarak tanıtılması bizim boyutumuzda mümkün olmamaktadır. gol yiyerek rakip takımın atağı nasıl savuşturulamıyorsa ölerek de kanser yenilemez.

    maruz kalma oranı ve semptomlar hakkında bilgi vermek istersek:

    5-20 remlik dozajda semptomlar görülmez. uzun vadede kanser riski ve genetik materyalde mutasyon oluşabilir. atom santrallerinde çalışan işçiler bu ölçüde radyasyona maruz kalırlar.

    20-50 remlik dozajda semptomlar yine görülmez ancak kırmızı kan hücreleri sayısı kritik olarak düşer.

    50-100 remlik radyasyon alımı sonucu baş ağrısı görülür. antikor üretimi durduğu için enfeksiyon riski artar. erkeklerde sperm üretimi ayrıca durabilir.

    100-200 rem radyasyon zehirlenmesinin ilk adımıdır. ölüm oranı bir aydan sonra %10'dur. az orta arası değişen mide bulantısı. 200 remlik dozajda %50 kesinlik olmak üzere yoğun kusma, sonraki 10-14 günlük süreçte yoğun yorgunluk hissi. bağışıklık sisteminin hasar alması yüzünden hastalık riskleri, sperm hücrelerinin ölümü. hamile kadınlarda düşük ve ölü doğum riskleri görülür.

    200-300 rem doza maruz kalanlarda bir ay sonrası ölüm oranı %35'tir. etkiler maruz kalmanın ardından 1 ila 6 saat sonunda görülmeye başlar ve 2 gün kadar sürer. 300 remlik dozajda %100 mide bulantısı görülür. hastaların %50si kusar. 7 ila 14 gün sonunda maruz kalanların yarısının saçları dökülür. lökösit kaybı %80lere çıktığı için enfeksiyon riski çok yükselir.

    300-400 rem ağır zehirlenme başlangıcıdır. maruz kalma sonrası ölüm bir ay içinde %50 dir. diğer semptomlar 200-300 rem'lik dozajla benzerdir. bunlar harici ağızda deri altında ve böbreklerde kontrol edilemeyen kanamalar oluşur.

    400-600 rem akut radyasyon zehirlenmesidir. 30 gün içinde %60 ölüm tehlikesi vardır. 450 remde %60 olan ölüm oranı 600 rem'de %90'dır. maruz kalmadan itibaren yarım saat ila iki saat arasında semptomlar görülmeye başlanır. iki gün kadar sürer. etkileri 3-4 sv'lik etkilerin aynıdır ancak çok daha yoğundur. kadın doğurganlığının kaybı bu ölçüde radyasyona maruz kalındığında yaygındır. ölümler genel olarak 2-12 hafta içerisinde iç kanama ve enfeksiyonlardan ötürü gerçekleşir.

    600-1000 rem akut radyasyon zehirlenmesidir. 2 hafta içerisinde ölüm riski %100'dür. hayatta kalma şansı çok iyi tıbbi bakımla mümkün olabilir. kemik iliği kısmen ya da tamamen zarar görür. hasta yaşatılmak isteniyorsa kemik iliği nakli yapılması zaruridir. mide ve bağırsak dokuları zarar görür. semptomlar 15 ila 30 dakika arası görülmeye başlanır ve 2 gün boyunca izlenir. 5-10 günlük bir son faz semptomları görülür. bu süre sonunda dozu alanlar enfeksiyon ya da iç kanamadan ölür. nekahat dönemi* yıllar sürer ve asla tam olarak gerçekleşmez. belirtmek gerekir ki devair ferreira isimli brezilyalı bir hurdacı 700 rem radyasyon alarak hayatta kalmayı başarmıştır. nitekim kendisinin tüm vücudu radyasyona maruz kalmamıştı. (bkz: goiania olayı)

    1000-5000 rem akut radyasyon zehirlenmesidir. bir hafta sonra ölüm riski %100dür. semptomlar 5 dakika ila yarım saat arası görülmeye başlanır. mide ve bağırsaklar henüz etki altında olmasa bile hasta yoğun mide bulantısı hisseder ve kusar. zira beyindeki kimyasal reseptörler ağır hasar görmüştür. birkaç gün boyunca hasta iyi durumda kalır ve görünür ancak bu fazın adı yürüyen hayalet** tir. iyileşeceğine inanmaktadır. bu fazdan hemen sonra mide ve bağırsakta yoğun hücre ölümleri olur ve hasta çok yoğun ishal olur. mide kanaması ve su kaybı yaygındır. dolaşım sisteminin çökmesinden evvel hastada delilik ve koma durumu görülür. bu aşamadan sonra ölüm kaçınılmazdır ve hastaya acısını hafifletmekten başka bir şey yapılamaz. 1946 yılında lous slotin 2100 rem radyasyona maruz kalarak 9 gün yaşayabilmiştir.

    5000 rem'den yüksek radyasyonda maruz kalınan yerler geniş olmasa dahi ölüm kesindir. 1958 yılında vücudunun üst kısmına 18.000 rem radyasyon alan bir işçi 36 saat yaşamıştır.

    çernobil kazası sonrasında en yoğun radyoaktif yığını görmüş yerlerde 20000 rem'lik radyasyon tespit edilmişti. bu da saniyede 5.6 röntgen ışınına eşit bir güçtür. yarı ömrü düşük izotopların 6 saat içinde etkilerinin sönmesiyle radyasyon 500 rem seviyesine inmiştir. olay anında 4 numaralı reaktörde bulunanların %80inin dokuz hafta içinde ölümü, kazaya elektrik yangını zannıyla koruyucu kıyafet olmadan müdahele eden itfaiyecilerin en uzun 8 gün yaşayabilmesi bize radyasyonun etkileri hakkında fikir vermektedir. radyasyon alan herkes aşağı yukarı benzer şeyler hissetmektedir. ağızda sürekli yenilenen bir metal tadı aşağı yukarı tüm olaylarda kaydedilmiştir. çernobil kazazedelerinin çoğu da yüzüne iğneler saplanıyormuş hissi rapor etmişlerdir.

  • vakti zamanında (bkz: düşün ki o bunu okuyor) başlığına bir entry girmiştim. o entryden sonra 4-5 tane mesaj geldi. mesajlardan bir tanesinde kadın bir yazar yazdığım şeylere dayanarak kendisinin eski erkek arkadaşı olduğumu iddia etti.

    ilk 2 gün falan dalga geçtiğini zannettim, sonra ciddi ciddi bana ".....'sın işte kıvırma" , "bu başlığa yazacağını biliyordum" , "çok özledim seni, bir kere daha deneyelim" vb gibi abuk subuk mesajlar atmaya başladı. kendimi ispat etmek için ne yaptıysam inandıramadım. fotoğraf gönderdim " başkasının fotolarını atıp beni vazgeçiremezsin" diyerek iyice bokunu çıkarmaya başladı.

    sonra ver numaranı arayacağım diyerek numarasını istedim, arayıp da sesimi duyunca başkasına mı arattın dese de ikna oldu sonunda. bu sefer de 3 gündür konuşuyoruz bir kahve içeriz artık di mi deyince, durduk yere diyaliz merkezi aramamak adına her yerden engelledim.