hesabın var mı? giriş yap

  • başıma sıkça gelen bir durumdur. oldukça ilginizi çeken bir konu üzerinde okuma yapmaya başlamışsınızdır. bak ben hiç bu açıdan düşünmemiştim, hay allah ya, çok doğru yerlere değinmiş dersiniz ve birden olan olur. dahi anlamındaki da ayrı yazılmamış, soru eki olan "misin" kelime gövdesinden ayrılmamıştır. işte o zaman size değişik gelen şeyleri dile getiren yazar, sizin için sümüğünü balon yapan bir bebeye dönüşmüştür. bunu sık yaşıyorum. içimde uyanan merak, okumamı heyecanla istese de bir nevi hastalık olan diğer imlacı taraf; yeter lan daha de nerede birleşik ya da ayrı yazılır bilmiyor diyen taraf galip gelip merakımı öldürür. üzücü bir durum, bunu harflerin yerleri karıştığında veya yanlışlıkla eksik yazıldığında hissetmem ama o "da" ayrı olmalı, soru eki gövdeden ayrılmalı, yalnış diye yazılmamalı arkadaş. ayıp oluyor ama.

  • erkekler arasında bir problem tartışılmış ve konu uzlaşarak kapanmışsa bir daha sen şu tarihte bana böyle yapmıstın veya bunu söylemiştin diye asla yeniden eski defterler açılmaz .problem çözülmemişse barışılmaz çözülmüş ve barışılmışsa asla tekrar gündeme gelemez.
    kadınlardan ayıran en önemli kural bu sanırım.

  • erkeklerin ask acısında, kızlardan daha şiddetli bunalıma ve depresyona girme olayıdır. hic bir kızı duvarlara seni seviyorum xx.. yazarken görmüslüğüm de yok.
    ne bileyim evinin onune gidip sabahlama, evden kacma gibi fantastik girisimlerde de göremedim.

    kızlar:

    evin icinde oturup facebokk vs sifresi kırma gibi bos isler falan kurcalayıp, acaba sevgili yapmıs mıdır paranoyasıyla boktan incelemelere giriyor. bu mu lan ask acınız?, gerizekalılar.

    sonra, cok cektim falan.

    erkekler hayattan kopuyorlar..

    siz, 1 hafta sonra barlarda depresyondayım kisvesi altında birilerinin kollarında.. allah belanızı versin.

    not: sakaryaspor taraftarıyım.

  • perşembe günümüzü mutlu geçiriyoruz.

    bu film -çok net şekilde- büyük bir olaydır. fragmanı izlerken bildiğin ağır duygulandım. çok uzun yıllar öncesine dönüyoruz ya çok sevdiğimiz yıllara dönüyoruz. ağır klas bir film olacağına eminim.

  • seveninin çok sevdiği sevmeyenin ise küf bu deyip tükürdüğü bir peynirdir. kilogram üzerinden birim fiyatta diğer peynirlere nazaran pahalıdır. damakta bıraktığı tadı, lezzeti ve kokusuyla bu pahalılığa değer. ayrıca küflü ve yoğun yapısı nedeniyle tüketilebilen miktarı diğer peynirlere nazaran daha düşüktür. bir kahvaltıda 3x ezine peyniri tüketilebiliyor ise ezine yerine rokfor konur ise bu miktar x’e düşer. bu açıdan bakılır ise fiyatı aslında çok da pahalı değildir çünkü verimli yapısıyla daha az miktarıyla peynir ihtiyacınızı karşılar. ayrıca toptancısından tekerlek (bir tekerlek yaklaşık 4kg gelmekte) olarak alınır ise fiyatı daha alınabilir noktalara düşmekte. dayanıklı yapısı nedeniylede bozulmamakta ve uzun sürede yavaş yavaş tüketilebilmektedir. ben kahvaltıda tüketsem de daha çok şarabın yanında tüketilir. ve son olarak harika bir sos malzemesidir. tereyağında pembeleşinceye kadar kavrulan incecik çekilmiş soğana rokfor peyniri eklenir eridikten sonra krema eklenir birkaç dakikaya rokfor sosu hazır olur. bu sos bonfileden makarnaya bir çok üründe kullanılabilir.