hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • -beşiktaşta, kimsenin tencere tava çalmadığı bir sokakta tek başına bir çocuğun pencereye tüneyip bir elinde cezve bir elinde kaşık "sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım" ritmini tutması.

    -çarşı'nın açıklamasını dinlerken parkın karşısındaki bir evin balkonundaki tencere çalan yaşlı teyzeyi fark etmem, herkese gösterip teyzeye "beyaz" çektirmemiz.

    -binlerce kişi yürürken, balkondan tencere tava çalan bir dedenin gaza gelip tencereyi kafasına koyup öyle çalması.

    -aynı yolda kafamızın üstünden peçete koleksiyonunu döken küçük kız. maske, gözlük, limon, karbonatlı su atan amca.

    -arkadaşımın gaza gelip "tayyip yeter titriyorum bana biber gazı yolla müptezel oldum" diye çığlık atması. aynı arkadaşımın biber gazı kokuları gelince "komşular uyumayın maske atacağınıza parfüm sıkın şu sokağa" diye bağırması.

    -yolun sonunda çevik ve tomalarla karşılaştığımızda "çevik kuvvet beyaz desene" sloganları atmamız, "kırmızı" diye bağırdığımızda, "beyaaz" cevabını alamamızın üstüne "amirim izin ver beyaz desinler" diye bağırmak değil höykürmemiz.

    gülümseten, gurura gark eden, unutulmaması gereken detaylardır.

  • siz berberde adam gibi traşınızı olup, içerdeki futbol muhabbetini dinlerken, içeri saçları uzun ile kısa arasında bir adam ağzında sakız ile zincir kolyeli bi adam girer, "mustafa naber işler nasıl" diyip, eli jöleye daldırır ve tek hareketle ellerini saçlarına daldırıp, saçlarını geriye yatırır ve olay mahalinden "manita ile buluşcam ben kaçtım" diyip, aynı hızla uzaklaşır.

    dünyanın en antipatik adamıdır o.

  • ben kürtajdan dönen bir çocuğum örneğin. son anda vazgeçmiş 38 yaşında dünyaya getirmiş beni. yakın arkadaşı, yaşlılığında sana arkadaş olur(!) diyerek ikna etmiş. peh ne başarılı tespit, annem hiç yaşlanmadı 50sinde kaybettik.

  • (kucukyali ulusoy'da otobusten indik, bagaj almaya calisiyoruz, muavin bagaj numaralarini anons ediyor)

    muavin: 48 var mi? 48?
    kadin1: aa 48 benim, bir saniye gecebilir miyim?
    muavin: buyrun hanimefendi. 72? 72'nin sahibi burda mi?
    kadin2: ayy 27 vardi benim ama?
    muavin: hanimefendi bir dakika bakicaz hepsine sirayla, 54'un sahibi burda mi?
    adam1: hah, birinci cinko!

    (peki ya adam1'in dayim olmasina ne demeli? utanmayla altina isemek arasinda eglenceye doymak bebegim)

  • ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?

    edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
    edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.

    2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım

  • walker effect, hareket halinde olmayan bir yürüyen merdiveni çıkmaya başlarken hissettiğimiz dengesizliği ifade eder.

    bozulmuş bir yürüyen merdiven işlevsel olarak normal merdivenlerden farklı olmamasına rağmen, bazı insanlar bozulmuş bir yürüyen merdiveni çıkarlarken garip bir baş dönmesi yaşayabilirler. bir şeylerin "yanlış" olduğu hissi o kadar kuvvetlidir ki, bu yanlışlık hissi, duraksayan insanlarda fiziksel olarak kendisini gösterir.

    beyni bilinçli ve bilinçsiz olarak iki temel sisteme ayırabiliriz. birçok hareketi, bilinçsiz işlemler üstlenir. örneğin, attığımız her adımı bilinçli olarak düşünmeyiz.

    bilinçli olmayan sistem, aynı zamanda yürüyen merdivene bindiğimizde düşmemizi engelleyen sistemi içerir. beyin, geçmiş deneyimlerden, harekete uyum sağlamak için hafifçe öne doğru gitmemiz gerektiğini öğrenmiştir. böylece bir yürüyen merdivene adım attığımız zaman, bu hareket otomatik olarak hesaplanır. bundan ötürü bir yürüyen merdivenin durduğunu gördüğünüzde bile, bilinçsiz beyninizin hareketi beklemesini tamamen engelleyemeyebilirsiniz.

    bu hissi, deneysel ortamda yaratmak için araştırmacılar, katılımcılardan mobil bir kızağa adım atmalarını talep ediyorlar. katılımcılar, kızağa kızak hareketsiz iken 10 defa adım atıyorlar. daha sonra ise 20 defa, kızak hareket halindeyken adım atıyorlar. bunun sonunda araştırmacılar kızağı durduruyor, katılımcılara kızağın hareket etmeyeceğini söylüyor ve katılımcılardan kızağa tekrar adım atmalarını talep ediyorlar. deneyin sonunda katılımcılar, kızağın hareketsiz olduklarını bilmelerine rağmen, aşırı derecede hızlı adım atarak kızağın ileri gitmesine sebep oluyorlar.

    bazı katılımcılar bu hissi, bozuk bir yürüyen merdivene adım atarken oluşan hisse benzettiklerinden ötürü bunun bilimsel literatürdeki adı broken escalator phenomenon olarak da geçer.

    insan beyni "alışkanlık"lar ile işler, gerçekler gözümüzün önünde olsa bile, ayaklarımızdan gelen sinyallerle ilişki bir alışkanlığımız, vereceğimiz son kararı etkileyebilir. bu örnek aslında bilinçsiz beynin gücünü gösterir ve davranışlarımızın kaçını düşünmeden yaptığımıza ilişkin bizlere iyi kötü bir fikir verir.

  • fatih terim hocamızın az önceki basın toplantısında kurduğu cümle. "beklediğim ancak boyutunu tahmin edemediğim sorunlar yaşandığını zaten daha önceden söyledim. oyuncuların buraya gelmeden önce hazırlanmasını beklerdim. şampiyonaya burada hazırlanılmaz. ülkece de bu turnuvaya hazırlanamadık. gruptaki son maçımızda ya biz bitti diyeceğiz bitecek, ya da biz bitti demeden bitmez diyeceğiz. böyle bir krizden fırsatı çıkarabilirsek, sonraki turda başka şeyleri konuşabiliriz." demiş tam olarak.

    hocam haklısın, son zamanlarda çok tembellik ettim, kondisyonum düşük. yarınki çek maçı öncesine kadar bir toparlamaya çalışayım ama kolay olmayacak. ben yedekte kalayım, 80 milyondan biri başlasın. ikinci yarı oyuna girerim.

    http://www.hurriyet.com.tr/…as-aciklamalar-40120051

  • tahrik indirimine sebep olan dayanaklardan biridir.

    ayrıca, insan öldürülmesinin savunulmadığı, kelime olarak dahi ölümün geçmediği bir konuda 'ee öldürülmesi mi lazımdı ya' yazan aptalların motivasyonunu çok merak ediyorum. gerçekten iki şey sonsuz bu evrende.