hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • sanat yapiti uretebilmek icin gerekli yasam bicimi.

    şöyle: sabah sekiz bucuktan aksam dokuza kadar pc basinda hesap kitap yapip, eve dondugunde de sadece tv izleyecek enerjin kaliyorsa suc ve ceza'yi yazamazsin

  • emlak balonuyla alakalıdır. herkesi kredilerle ev sahibi yapma politikasının iflasıyla ilintilidir. evet orta gelirliyi 15-20 yıl borçlandırarak daireleri sattınız. ama o dönem bitti zira orta sınıf gittikçe fakirleşiyor artık. ay sonunu zor getiriyor. her şey çok pahalı çünkü; önceden 100 lira ile yaptığı haftalık market alışverişi 300 lira oldu bugün. arabasına benzin alamıyor. böyle bir ekonomik ortamda insanlara kredi çektirip de ev satamazsınız. reklamlar da patlayan emlak balonunu canlandırmak içindir. tanıdığım birçok reklamcı uzun zamandır sırf daire satışlarından ekmek yiyordu. önce herkes emlakçı oldu. gaziantep'te emlakçı olmayan kimse yok misal. herkes emlakçı. sonra emlakçılık mesleği(!) reklamcılığa dönüştü. ama durum gittikçe ev satışlarını durduran bir noktaya doğru gidiyor zira geçmişten ev sahibi olup kredi borcuna giren epey kişi var, ev satacak insan azaldı bu bir; ikincisi de ev satın alabilecek orta sınıf fakirleşmeye başladı. yanı artık ev satın alabilecek durumda değiller. üretime dayanmayan ekonomi çökmeye mahkumdur. inovasyonu espri yapmak zanneden insanların olduğu bir ortamda salt inşaata dayalı bir ekonomi elbette krize girmeye mahkumdur. cepler şişti, üretim yok, elbette bu zenginlik sürdürülebilir olmayacak. hadi basın reklamları şimdi dönsün dursun ortalıkta deli dana gibi. cogito?

  • turkcell, ptt işbirliğiyle 30 kasım 1993'te milliyet'e verdiği ilanla ilk gsm teknolojisiyle çalışan ericsson gh197 modelini tanıtır.
    sonrasında türkiye tarihine geçen ilk telefon görüşmesi (ilk alo) 23 şubat 1994'te dönemin başbakanı tansu çiller ile dönemin cumhurbaşkanı süleyman demirel arasında gerçekleşti. gereksiz bir ayrıntı da vereyim bari, süleyman demirel tansu çilleri'i aradı.
    bu görüşme yazının başında anlattığım nam-ı diğer tuğla yani ericsson gh-197 ile yapıldı.

  • uzun ilişki sonrası, ayrılığın üzerinden uzun bir zaman geçmişken ansızın bir mesaj:

    - bu gece kardeşimi istemeye geldiler, sadece haber vermek istedim...

    meali: oysa ne hayallerimiz vardı, biz evlenecektik, onlar bizi takip edeceklerdi... ayrıldığımız günden beri yalnızım, kimseyi koyamadım yerine... attım gururumu bir kenara, sonrasında aklımda kalmasın diye son bir kez deniyorum şansımı, haydi gel, dönelim bu hatamızdan... seni hala çok seviyorum...

    - haber verdiğin için çok teşekkürler, mutlaka arayıp tebrik ederim...

    meali: kokunu duydum sanki adını görünce telefonda, yüreğimin atışı hızlandı, özlemim depreşti, ama korkularım canlandı... ayrıldığımız günden beri yalnızım, kimseyi koyamadım yerine... ama yok cesaretim yeniden denemeye, aynı şeyleri yaşayamam...
    aslında çok iyi aldım mesajını, ben akıllı olup, aptala yatıyorum, anlamamış gibi cevap veriyorum sana; oysa sen de bunu korkaklığımdan yaptığımı anlayacak kadar akıllısın, beni o kadar iyi tanıyorsun...
    beni o kadar iyi tanımış olmandan korkuyorum zaten galiba, hoşçakal...

  • köyün birinde bir çukur varmış ve herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş. köyün ileri gelenlerinden üç kişi toplanmış.

    birincisi:
    -çukurun yanında bir ambulans beklesin hastaneye çabuk yetiştiririz, demiş.

    ikincisi:
    -çukurun yanına bir hastane yaptıralım, düşenlerin hastaneye yetişmesi zaman almaz; demiş.

    sıra temel'e gelmiş:
    -sizde hiç akıl yok; bu çukuru kapatalım, hastanenin yanına bir çukur açalım.

    debe editi: teşekkürler.

  • günlük harçlığı polis kayıtlarına göre 2000 lira olan, 34 yaşında cezaevinden çıkacak adam. çine gidip hukuk eğitimi alacakmış. sebebi de türkiye'de hukuk mağduru olmasıymış. kendisi gibi mağdurların avukatı olacakmış. gören de kafası kesilenin kendi olduğunu sanacak.

  • anneme bulaşık makinası almıştım ahdım vardı, sonra pek bişi kalmamıştı maaştan, ama olsun, sevinçten ağlatmıştım ya o yeter, 12 senedir hala kullanıyor.

  • bir askeri hakim (şimdi avukat) ankara-erzurum otobüsüne biner.sivil giyimlidir.yanına,yaşlı tipik erzurumlu sakallı biri biner. yol uzundur (16 saat) otobüs hareket eder. yaşlı adam :
    -uğurlar ola bey
    -size de
    -erzurum'a mı ?
    -evet
    -iş yapıyorsun ?
    burada bir parantez açmak gerek ( askeri hakim ,deneyimlerinden bu soruya hakim dese ,arazi davası vs.soracağını,kendisinin sırf askeri suçlara bakması sebebiyle bilemiyeceğini,bu yüzden "bilmiyorum" da diyemiyeceğini ,başka bir iş söylese o işle ilgili soru soracağını vs.bildiği için,muhatabın bir daha soru sormamasını kesin temin için)
    - ben gavatım (kavat)
    -.....?

    yaşlı adam sırtını döner ve erzuruma kadar konuşmaz.

  • emekli olduktan sonra birbirinden alakasız, saçma sapan işlerle uğraşan dayılara döndü adam. o ses jüriliği, youtuberlık falan. mantar yetiştiriciliğini de tavsiye ederim. eniştem uğraşmıştı emekli olduktan sonra.

    edit: mesajla söyleyen çok arkadaş oldu. karınca yetiştiriciliğine soyunmuş bile :)

  • birgün sedat'la kanzuk dürümcüde bi'şeyler yiyorlar ve bir yandan da hararetli hararetli sözlüğün ticari itibari ve sansür konusunu tartışıyorlarmış. bir türlü aralarında sorunu çözemedikleri için, ikinci dürüm siparişlerini getiren garsona sormaya karar vermişler.

    neyse garson gelmiş. sedat dönmüş ve demiş ki,

    - hey garson şimdi sana, bir şirket yüzünden 1.300 yazarı uçuracağımı, 6.400 entryi sansürleyeceğimi, 150 başlığı tamamen sileceğimi ve şu ayranı da yere dökeceğimi söylesem ne dersin?

    - iyi de ayranı niye döktün aq :/

    cevabını alınca kanzuk'a dönmüş ve demiş ki,

    - dostum sana sözlükte sansürün kimsenin sikinde olmayacağını söylemiştim...

  • blutv’ye içerik yapmaktan artan kalan zamanlarında lütfedip tamamlamışlar nihayet. kusura bakmayın yorduk sizi de krallar.